KORKMA KÜÇÜK

25 3 0
                                    

Felix, nefret ettiği okulundan çıkmış eve gidiyordu. Tabi buna gitmek denirse o kadar isteksiz gidiyordu ki sanki bir seçeneği olsa gitmekten vazgeçecek gibiydi.

Ama öyle olmadı evin kapısına geldi ve bir süre bekledi ne kadar olduğunu o bile bilmiyordu, belki bir saniye, belki bir dakika, belki bir saat, bekledi bekledi sonunda kapıyı açtı içeri adımını atar atmaz bir el tarafından içeri çekildi. Çekilmesiyle beraber kafayı yemesi bir oldu ve yere yapıştı daha ne olduğunu anlamazken babası onun yakalarından tutarak bağırmaya başladı. "SEN NE YAPTIĞINI SANIYORSUN? AİLEMİZİN ADINI İKİ PARALIK ETTİN SENİN GİBİ EVLAT OLMAZ OLSUN." Diye bağırıyordu.

Felix sadece ne yaptığını düşünüyordu babasını kızdıracak tek bir hata bile yapmamaya çalışıyordu sırf babası "bir daha gözüme gözükürsen seni öldürürüm duydun mu?" Dediği için eve geç girip erken çıkıyordu ne yapmış olabilirdiki? Bunları düşünürken babası istediği cevabı verdi. Suratına bir sürü fotoğraf fırlatıp "bunlar bugün geldi" dedi bağırmaktan kısılmış sesiyle.

Felix fotoğraflara baktığı anda gözleri kocaman oldu. Çünkü fotoğraflarda bir tane erkekle öpüşüyodu ama şokunu biraz atlatıp daha dikkatli incelediğinde ise fotoğrafların şop olduğu gayet anlaşılıyordu. Felixin boynu yamuk değildi. Babasına fotoğrafların şop olduğunu açıklamak için ağzını araladı ve konuşmaya başladı"B-b-baba bunlar şop. B-b-bak gerçek b-b-bile değiller." Diye kendini açıklamaya çalıştı o kadar çok korkuyorduki babasından kekeliyerek konuşmuştu.

Ama umuyordu ki babası onu anlamış olsun. Babası elindeki fotoğrafa bakmak için eğildi felix tam sevinecektiki babasından bir tokat daha yemişti. Babası yeniden bağırmaya başladı." HALA KENDİNİ AKLAMAYA ÇALIŞIYOSUN ÖYLE Mİ?YALAN SÖYLEMEYE UTANMIYO MUSUN HA?" Babası tam bidaha vurmak için elini kaldırmıştı ki kapı çaldı babası "odana çık ve eşyalarını topla ben gelene kadar da odandan çıkma SAKIN." Dedi sakın kelimesini vurgulamıştı. Çünkü dediğini yapmassa ne olacağını iyi biliyodu felix o yüzden belli belirsiz bir kafa salladı ve yerdeki fotoğrafları alıp odasına çıktı.

Eşyalarını topladı iki valiz yapmıştı; birinde eşyaları diğerinde ise kitapları vardı. Yarım kalan bir kitabını alıp okumaya devam etti okumaktan sıkılmıştı çünkü saatlerdir kitap okuyordu ve son olarak onu da valizine koydu. Ne yapacağını düşündü.

Telefonla oynayamazdı, çünkü telefonu yoktu. Babası sana gerek yok diyip almamıştı. Hala ne yapacağını düşünürken babası odasına geldi ve "aferin toplanmışsın, şimdi gidebilirsin seni bir başkasına sattım.""Ne?"" Evet sattım.Şimdi valizlerini al ve yürü bir dahada evime gelme SAKIN." Felix belki sattığı adam iyi biridir diyerek valizlerini aldı ve bir yandan ağlıyor bir yandan merdivenden iniyordu. Gördükleriyle şoka uğradı.

Heryerde koruma vardı. Simsiyah giyinmis güneş gözlüklü biri valizlerini biri aldı. Neden kapalı alanda güneş gözlüğüyle duruyorlardı? felix anlamamıştı ama ses etmedi. Sonra Felix o adamı takip etmeye başladı ve gösterdiği arabaya bindi.

Arabada biri daha vardı. O da diğeri gibi siyah giyinmiş ve güneş gözlüğü takıyordu. İçeride gördüğü adam valizlerini bagaja yerleştirdi ve gelip arabayı sürmeye başladı. Felixin yavaş yavaş uykusu geliyordu, araba yolculukları zaten hep uykusunu getirmişti üstüne birde ağlamış olması daha çok uykusunu getirmişti ve gözlerini kapattı. Tam kendini uykunun kollarına bırakacaktı ki bir telefon sesi duydu. Sonra ses sustu ve valizlerini alan adam kalın sesiyle konuşmaya başladı." Evet efendim. Aldık efendim. Tamam efendim." Dedi ve telefonu kapattı. Karşı tarafın ne dediğini duymamıştı. Ama efendim dediğine göre satıldığı adamdı galiba sahi o neredeydi? Bunlara daha sonra kafa yormaya karar verdi ve uykuya daldı.

Uyanmıştı nerede olduğunu çözmeye çalışıyordu en son araba uyumuştu. Onu buraya kadar taşımış olmalılar. "Keşke uyandırsalardı, uyanırdım."Dedi sanki karşısında biri varmış gibi mahçup ve başı eğik bir şekilde sonra etrafı incelemeye başladı. Olduğu yer siyah bir odaydı.sonra odanın içinde bir kapı gördü ve girdi."waooow, ne kadar büyük bir banyo böyle!" Dedi ve banyoyu incelemeye başladı; bu içerinin tam tersi beyaz bir banyoydu. İhtiyacı olan herşey buradaydı: diş macunu,diş fırçası,kullandığı peluş havlular bile buradaydı,kullandığı bakım ürünleri bile burada olmasına şok olmuştu.

Bir süre sonra banyodan çıktı,ve kapıya doğru yöneldi ama kapı açılmadı birkaç kez denedi yine olmadı.ve yatağına oturup ağlamaya başladı. Kısa süre sonra kapı açıldı, içeri siyah maskeli, iri yarı en az 1,90 siyah giyimli biri geldi. Felix korkudan daha çok ağladı ve yatağın başlığının yanına sindi. Adam felixe yaklaştı yaklaştı ve elini kaldırdı felix babası gibi vuracağını sandığı için elleriyle kendine kalkan yaptı ama beklemediği birşey oldu adam başını okşadı. Felix bu hareketiyle dondu kaldı.

Ağlaması biraz biraz azalıyordu. Bu adam bu hareketin kendisini sakinleştirdiğini nereden biliyordu? Bu hareketten dolayı yavaş yavaş uykusu geliyordu. Ne zaman başı oksanıp saçıyla oynansa uykusu gelirdi yeni kalkmış olsa bile. Gözlerini yataktan çekti ve adama baktı ve esnedi bu adamdan korkuyordu. Adam korkusunu sezmiş gibi "Korkma küçük."Dedi. Felixin şokla gözleri açıldı adamın sesi çok kalındı ve felixin zaaflarından biri de kalın sesti. Felix giderek mayıştı, ve yatağa yatıp gözlerini kapadı. En son du yduğu şeyse kapı kapanma ve kilitlenme sesiydi. Sonra uykunun kollarına bıraktı kendini.

I am die for youHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin