yerini doldurmayan 365 gün.

43 9 0
                                    

Günümüz.

Minho'nun jisung'u bırakmasının ardından bugün 1. Yılıydı Jisung, minhoyla her gün açıp baktıkları anı kutularına, son 1 yıldır hiç bakmadı.
Çünkü açmaya korkuyordu. O beraber çekildikleri fotoğraflara bakınca, daha da kötü olacağını biliyordu. Ama tek sorun oradaki veda mektubuydu. Onu daha henüz görmemişti. Ama görsede görmesede, jisung minho'yu hep bekleyecekti.

Şu günlerde jisung, hiç bir şeyden zevk alamıyordu. Arkadaşı jeongin, onu bir psikiyatriste götürdü. Çünkü jisung'un durumu, gerçekten kötüydü.

Bu duruma jeongin de çok üzülüyordu. Daha mektubu görmediği için, minhoya kızmıştı içten içe. Ama bunları içinde yaşıyordu. Şimdi jisung'un yanında olması lazımdı.

Şimdi ise beraber evlerinde oturuyorlardı. Jisung ders çalışıyorken jeonginde ona yardımcı oluyordu. Sonra jeonginin aklına jisung'un ilaçlarını içip içmediği aklına geldi. Çünkü jisung bazenleri içiyorum deyip içmiyordu. O ilaçlar ne işe yarayabilirdi ki zaten.

"İlaçlarını almış mıydın jisung?"

"Aldım"

"Hyung"

"Efendim"

"Minho ne zaman dönecek"

"Jisung bunu konuşmuştuk ama"

"Ama hyung"

Jisung, bu sorusunun ardından, jeongine sımsıkı sarılıp hıçkırarak ağlamaya başladı, neredeyse her gün böyleydi. O aklına geldikçe ağlıyordu hep.

Jisung minhoya hem kızgın hemde kırgındı. Ama sevgisi ağır basıyordu işte. Bir gün döner umuduyla yaşayacaktı ömrü boyunca. Ama minho bir gün gelecek jisung'u artık tamamen unutacaktı. Bu olduğunda, minho kendini asla affetmeyecekti. Belki de hiç bir şey hatırlamayacaktı. En sevdiklerini bile unutacaktı. Çok sevdiği, jisung'unu bile unutacaktı mesela. Ama minho biliyordu, jisung'un bir parçası her zaman kalbinde olacaktı. Her şey bittiğinde bile.

Jisung, göz yaşlarını silip, masadan kalktı. Lavaboya gidip, yüzünü yıkadı. Salona gelip, jeongine odasına geçeceğini haber edip odasına gitti. Önce biraz yatağa oturup sadece boş boş baktı yere, sonra ise belkide ona ulaşır umuduyla minhoya bir mektup yazma kararı aldı.

Sevgili Lee minho

[10 Aralık 2019]

Nasılsın sevgilim? Umarım iyisindir.

Bu mektubun sana gelip gelebileceğini bilmiyorum, sadece yazmak istedim. Belki de bir kağıt parçasıyla rahatlayabilirim diye.

Bugün tam bir yıl oldu, ve sen hâlâ yoksun. Gelmeyecek misin?

Beni öylece bırakıp gidebilecek kadar, ne oldu böyle? Benden mi sıkıldın, ya da istediğini mi veremedim sana? Hayır benim tanıdığım minho bu değil. Beni her ne olursa olsun seven biri minho. Yanılıyor muyum yoksa.
Eğer yanılıyorsam, sorun yok. Sen daima haklısın.

Bugünlerde iyi değilim sanırım, sen olmadığın için mi? Yanımda bir çok kişi var, ama ben yalnızım, sen olmadığın için mi?

Biliyor musun, şu an belkide benim seni beklemememi istiyorsun. Ama ben yine de bekliyorum, buna aşk mı deniyor? Yoksa enayilik mi? Bence aşk deniliyor. Aşk bence, seni koşulsuz seven bekleyen demek. En azından benim için.

Senin için ne? Öylece bırakıp gitmek mi?

Bari en azından bir şey söyleseydin. Bir sorun varsa beraber çözebilirdik. Neden böyle yaptın ki sevgilim?

Last letter || minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin