...
Bu karmakarışık yerden kurtulmalıydım ve bizim çocukları bulmalıydım. Ama önce kendim bu çukurdan çıkmalıydım. En son hangi yoldan sapmıştım bu tarafa? Sanırım buradan. Ah, hayır hayır bu taraftı ya da şu taraf mıydı? Ah... Sanırım kayboldum.
Nefesimi bıkkınlıkla dışarı üfledim ve karşıma çıkan bu yol ayrımında hangi yoldan gideceğimi düşünmeye başladım. Her yanım duvarlarla kaplıydı, sadece bir kişinin sığacağı genişlikteydi ve bu kapkara duvarlarla dolu koridorda ilerlerken kafamın bir hayli yukarısında bulunan floresan ışıkları sinirlerimi bozuyordu. Her an sönecekmiş gibi duruyorlardı. Hayır, karanlıktan korkmuyordum hatta seviyordum beni kimselerin görmesine izin vermeyen benim gibi asi olan bu karanlığı.
Birkaç saniye sonra daha fazla düşünmeden sola saptım, adım attıkça bilinmeyen bir nedenden geriliyordum. Sanki bir şeylerin sonuna geliyormuşum gibi hissediyordum ama benim kalbimi yavaşlatan bu sesi duyduğumda aslında yeni başladığımızın farkına varıyordum:
"Sore'nin asi anahtarı, yolunu mu kaybettin?"Devam edecek...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SORE'NİN KAYIP ANAHTARI
Science FictionO, yepyeni kapıları açmaya ve o kapıların anahtarı olmak için gelmişti bu dünyaya. Belki aydınlığı kucaklayan kapıları açacaktı belki de karanlığa mahkum olmuş ruhların kapısını. Bunu yaşayarak görecekti. --------_---------_---------_----------_...