Hadi hayırlısı olsun. Oy vermeyi unutmayın lütfen
5 yıl önce
"Ahi" adını seslenmemle bakışları bana döndü, bana bakarken gözleri hep ışıl ışıldı
"Canımın içi" yapma Ahi zorlaştırma "Nereye gidiyoruz" aslında nereye gittiğimizi biliyordum bana sürpriz hazırlamıştı
"Güzelim şaka yapıyorsun galiba" bakışları değişmeye başlamıştı çünkü biliyordu ben asla unutmazdım, üzgünüm sevgilim. "Güzelim bugün güzel bir gün şakanı başka zamana sakla lütfen" bu konularda ikimizde fazlasıyla hassastık ve şaka yaptığımı düşünmesi normaldi, kötü bir şaka. "ha tamam tamam bugün seni hayatıma alışımın 10.yılıydı dimi aklımdan çıkmış" neşeli sesimle tedirgin bakışları yumuşadı "benim de aklımı çıkarıyordun güzelim" neşesinin yerine gelmesiyle radyoyu açtı, hep bana armağan ettiği şarkıyı. Arabayla nereye gidersek gidelim hep bu şarkıyı açardı şarkı bitmeden de arabadan inmezdi"Gelse bile son günüm
Koluna alsa ölüm
Gözlerimin önünde
Seninle geçen günümGideceğimiz yere varmamızla arabayı durdurdu ve gözlerimin içine bakarak söylemeye başladı...
Senden sonra kalbimi
Sevgilere kapadım
Ben seninle o günü
Bin yıl gibi yaşadımSon arzun nedir diye
Gelip de bana sorsalar
Gözlerime bakıp da
Her şeyi anlasalar""Berfin güzelim ne oldu, neden ağlıyorsun?" ağlıyor muydum? Fazla duygusallıktan olsa gerek ya da onu bir daha hiç göremeyeceğim için, biliyordum ben istemiyorum desem karşıma bir daha hiç çıkmazdı...
"Ahi" artık hıçkırarak ağlıyordum
"Güzelim korkutuyorsun beni" ben de korkuyorum sevgilim hem de çok
"Seninle konuşmam lazım" beni böyle gördükçe yüzü acıyla kasılıyordu
"Söyle güzelim söyle bitanem" o böyle konuştukça ben daha da mahvoluyordum. Ani bir hareketle arabadan indim daha fazla dayanamayacaktım. Hemen peşimden Ahi'de yanıma geldi"Berfin güzelim arabaya geç, arabada konuşalım yağmur yağıyor" elleri kollarımda, yüzünde acı bir ifade halâ beni düşünüyor
"Berfin hadi güze-" sözleri benim cümlemle bıçak gibi kesilmişti
"Ben ayrılmak istiyorum" önce beni arabaya götürmek için kollarımdan tutan elleri dondu, sonra yüzü şaşkınlık içinde bana döndü
"Berfin saçmalıyorsun güzelim, iyi değilsin sen bugün" haklısın bitanem iyi değilim
"Kendimdeyim ben, dediğimi duydun işte" yüzümde nasıl bir ifade vardı bilmiyorum, Ahi ne gördü onu da bilmiyorum ama ciddi olduğumu anlamıştı o benim bir bakışımdan her şeyi anlardı zaten...
"Ben ben bir şey mi yaptım farkında olmadan öyleyse söyle düzelteyim lütfen" benimle ilgili her konuda hatayı hep kendinde arardı, ama hayır sevgilim tek hata benim
"Hayır senlik bir şey yok, ben istemiyorum artık, yapamıyorum" dikkatle beni dinledi, yüzümün her köşesini inceledi sanki bir şey arıyormuş gibi
Bir şey söylemek için ağzı aralanınca lafını kestim
"Sıkıldım" ben konuştukça omuzları çöküyordu"Neyden sıkıldın güzelim"
"Ya sıkıldım diyorum işte her şeyden, senden, boğuyorsun artık beni mutlu değilim yanında. Daha fazla zorlama lütfen, istemiyorum diyorum!" dediklerimi duymak istemiyormuş gibi gözleri sımsıkı kapalıydı, cümlemin bitmesiyle gözlerini açtı.
"Ne sıkılması Berfin, ya biz daha 1 hafta önce nişanlandık her şey çok güzeldi, çok mutluyduk ne oldu birden aklım almıyor" elleri yüzümde ki yerini aldı, gözlerimden akan yaşları sildi tek tek, kendini farkında değildi ama
"Ağlıyorsun Berfin, niye ağlıyorsun o zaman yapma güzelim lütfen, neyse konu konuşur çözeriz" ben konuştum o yıkıldı "Niye ağlıyorum biliyor musun? Sana ayrılmak istediğimi söylüyorum, karşımda bana yalvarıyorsun bu kadar aciz biri olduğunu bilmiyordum onun için ağlıyorum" paramparça oldu o dağ gibi adamın beli kambur oldu karşımda
"Konu sen olunca ben hep ağlarım Berfin, nasıl göründüğümün bir önemi yok" biliyorum sevgilim"Bana bu kadar değer vermeseydin o zaman" kafasını sağa sola salladı sanki bir kabusun için de ve uyanmak istiyor gibi
"Güzelim bizim 1 ay sonra düğünümüz var biliyorsun değil mi? Yapma lütfen" maalesef sevgilim
"Ya sen ne düğününden bahsediyorsun halâ, bitti diyorum zorlama artık" kafasını salladı ağır ağır
"Arabaya geç yağmur hızlandı" düşünme beni hak etmiyorum "Kendim giderim gerek yok sana" göz yaşlarının arasında ufak bir gülüş peydah oldu dudaklarında "Bu kadar mı bıktın benden" hayır. Konuşmama izin vermeden devam etti. "bin şimdi arabaya yarın sakin kafayla konuşuruz hadi lüt-" cümlesi benim konuşmamla kesilmişti "Konuşmayacağız yarın falan bitti diyorum" derin bir nefes alıp devam ettim "Sevmiyorum artık seni" yüzü acıyla kasıldı, hep bahsettiğim ışıltı yoktu artık gözlerinde, acı vardı sadece.Daha fazla yüzüne bakmaya dayanamadım ve arabaya doğru adımladım onu arkamda bırakır bırakmaz gözlerimden yaşlar akmaya başladı. Ne kadar süre geçti bilmiyorum ama ben yanından gittiğim andan beri sarsılan omuzları durmuştu artık, elleriyle yüzünü sildi ve arabaya doğru yürümeye başladı. Arabaya bindiğinde burdaydı ama değildi işte yıkılmış biri vardı artık yanımda.
İkimizde hiç konuşmadan mahalleye gelmiştik zar zor sesimi bulup konuştum "burda inebilirim ben" kafasını salladı sadece ve arabayı sağa çekti, inmeye ayaklarım gitmedi oturdum öyle bir kaç dakika nasıl gidecektim ki? İnmeye yeltendiğim anda bileğimden tuttu
"Berfin" ilk defa adımı söylemesin istedim, ilk defa adım ağzına bu kadar yakışmamıştı emin misin diye sordu
"Güzelim emin misin?" kafamı salladım ağır ağır, bileğimi bıraktı daha sonra onu yıkacak son hamleyide yaptım ellerim yavaşça parmağımda ki yüzüğe gitti. Yapma der gibi kafasını salladı "Hayır Berfin" yüzüğü çıkardım ve vites kolunun yanına bıraktım eline bırakacak yüzüm de yoktu gücüm de...
Arabadan inacekken sesini duydum "Berfin" derin bir nefes aldı "Son bir kez.." devamını getirememişti getirmesine de gerek yoktu zaten, anlamıştım. Baktım önce biraz daha sonra sessizliğimden onay aldığını anladı ve kolları yavaşça bedenime dolandı, kafasını boynuma yasladı bir kaç damla ıslattı boynumu ağlıyordu. Elleri saçlarıma çıktı okşadı ağır ağır son kez gibi. Ayrıldı daha sonra elleri ellerimi tuttu parmaklarımın uçlarını okşadı son defa.Ellerimi bırakmak istemez gibi tutuyordu çektim ellerimi ellerinden bir elim arabanın kulpuna gitti kafasına çevirdi sonra gidişimi görmek istemiyordu. İndim arabadan bir kaç adım attım kulağımı hıçkırık sesleri doldurdu o ağladı ben gittim...
Yazardan;
Yıkılmıştı Ahi, paramparça olmuştu sahi en son ne zaman böyle olmuştu babasının cenazesinde mi? Hayır, Ahi o zaman bile dimdik durmuştu ama söyledi ya konu Berfin olunca nasıl göründüğünün bir önemi yok ister yıkılsın ister paramparça olsun.
Eve geldiğinde annesi açtı kapıyı baktı önce oğlunun suratına, evden gönderirken gözleri ışık saçan kişi oğluysa bu kimdi?
"Anne" dedi zar zor Neslihan hanım hemen oğlunu içeri alıp kapıyı kapattı sarıldı sonra oğluna kocaman "Oğlum ne bu halin ne oldu?" aklına kötü şeyler geliyordu "Berfin'e mi bir şey oldu korkutma beni" Berfin'in adını duyunca daha çok ağladı Ahi "Gitti anne" gitmezdi Berfin nereye gidecekti "Nereye gitti oğlum anlat şunu" daha fazla dayanamayıp yere çöktü Ahi "Bıraktı beni anne, sıkılmış benden, mutlu değilmiş benimle" hıçkırıklarının arasından devam etti "Sevmiyormuş anne artık beni" inanamıyordu Neslihan Hanım, çünkü kendisi görüyordu ne kadar mutlu olduklarını, birbirlerini ne kadar çok sevdiklerini başka bir şey olmalıydı "Oğlum fark etmeden kızı kıracak bir şey mi yaptın acaba" kafasını kaldırdı Ahi "Sordum anne sordum! Bir şey mi yaptım söyle düzelteyim dedim hayır dedi anne! Sevmiyormuş artık beni zorlamayacakmışım daha fazla!" göz yaşlarını sildi Ahi annesine baktı sonra "Hadi anne topla eşyalarını gideceğiz burdan" ne? "Ne gitmesi oğlum ne diyorsun?" iyi değildi oğlu
"Gideceğiz işte anne yoksa yapamam ben burda nasıl dururum onun sesini duymadan, onu görmeden, sarılmadan nasıl dururum burda."KESTİİİK
Ahi'nin duygularını olabildiğince geçirmeye çalıştım umarım beğenmişsinizdir. Yazarken Berfin'e çok sinirlendim ama siz fazla sinirlenmeyin
Bu 5 yıl önceden Berfin'in ayrıldığı zamana ait olan bir bölüm gelecek bölüm Ahi geri dönüyorr.
Oy vermeyi unutmayınn lütfen beğenip beğenmediğiniz yerleri de yorumlara yazabilirsiniz.
Kocaman sevgilerr
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AHİ
General Fiction"Kalbi kırıkların ve gidenleri geri döndüremeyenlerin hikayesi" "Anne" dedi hıçkırıklarının arasından "anne ben böyle olacağını bilsem gider miydim..."