MR DOCTOR • TAEKOOK +18 ✓

16'

Haiii, ben geldiim. Ay bu bölümün yarısı düzyazı yarısı text olacaktı güya, ben yine bir baktım bölüm sonundayım tek bir kelime bile text yazamamışım jshfjsdhfjhs

Yazım yanlışlarım varsa affoluna, keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

+++++

Ensemde köklü bir ağrıyla, sızlana sızlana kıpırdanıp sıcacık bir şeye sıkıca sarıldım. Yüzümü sıcacık ve yumuşacık olan noktaya gömmüş bir şekildeyken beynimde şimşekler çaktı.

Sarıldığım ve yüzümün gömüldüğü yastığım değildi. Taehyung'un en son yanıma yattığı gerçeği aklıma dank ederken, birbirine yapışan kirpiklerimi titreştirerek araladım.

Gözlerimi aralarken burnumu esir alan o eşsiz, etkileyici parfümünün keskin kokusu eşliğinde yüzümü gömüldüğüm noktadan ayırdığımda Taehyung ile karşı karşıya kaldım.

Sanki dün gece onu yatağına çeken ben değilmişim gibi, hâlâ yatağımda ve uyuyor olduğunu görünce heyecandan elim ayağıma dolanmıştı. Gitmemişti... Ben uykuya dalınca bile beni bırakıp gitmemişti...

Parmaklarımın ucuyla usulca alt dudağındaki benini okşadım. "Yanımda kaldığın için teşekkür ederim." diye fısıldadım mutlulukla gülümseyerek. Baş ağrımı bile bana unutturmuştu. O kadar güzel uyuyordu ki...

Kirpiklerinin gölgesi elmacık kemiklerine vuruyordu. Dudakları birbirine kapalı ama, dişleri sıkılmamış, gayet gevşek bir şekilde, rahat ve huzurla uyuyordu.

Dağılan saçları başının altında yarım yamalak uzandığı yastığa saçılmıştı.

Yastığını düzeltmek istesem de, bunu yaparsam onu uyandırabileceğim gerçeğini göz önünde bulundurdum. Akşamdan kalma olmama rağmen sabah şekerim yanımdaydı. Gözlerimin hemen önünde...

Dün benim sarhoşluğumdan faydalanmak istemediği için öpmeyeceğini söylemişti bir nebze. Yani bu durumda ayık olduğum evrede beni öpmek istediğini, öpmeyi kabul edeceğini mi düşünmem gerekiyordu?

Ah Tanrım... Gece beni öpmesini isteyerek yine tüm dizginleri elimden kaçırmıştım. Ama ayık olduğum evre boyunca bu plana sadık kalmam gerektiğini biliyordum. Çünkü ben ona uzak davranıp soğuk yaptıkça bana yaklaşmaya başladığını hissediyordum. Ya da sikeyim ki ben kuruntu yapıp duruyordum...

Gece tüm yaşadıklarımız zihnime nüfuz ederken sırıttım. Beni götüreceği sırada, ceketini çıkarıp omuzlarıma bırakmıştı. Bense parmaklarımı öpüp öpücüğümü onunla paylaşmak ister gibi parmaklarımı onun dudaklarına bastırmıştım. Dolaylı yoldan bir öpücük vermiştim ve kaçan kovalanır planım biraz suya düşmüştü.

İlk öpücüğü dolaylı yoldan da olsa veren ben olmuştum. Sikeyim ya! Neyse, asıl öpücüğü vermemiştim sonuçta. Dudaklarımızı ilk birleştiren kişi ben olmayacaktım. Bu adımı ondan beklerken sabır taşım çatlayacaktı...

Başını hafifçe sağdan sola doğru kıpırdattığında hızla düşüncelerimin selinden sıyrılarak uyanıyor olma ihtimalini göz önünde bulundurarak yüzümü boynuna gömdüm.

Ona sıkıca sarılıp eski konumuma geri ulaşırken, uyanmışsa bile benim hâlâ uyuyor olduğumu düşünmesini sağlamaya çalışmak için gözlerimi yumdum.

Saniyeler sonrasında gömüldüğüm boynu hareket etti. Sımsıkı sarıldığım vücudu kaskatı kesildi. "Hasiktir..." diye uykudan yeni uyanmış olduğu için daha derin ve boğuk çıkan sesiyle homurdandı.

"Ben burada mı uyuyakalmışım." diye kısık bir sesle kendi kendine konuşurcasına söylendiğinde gülmemek için yanağımın içini dişledim.

Kollarımdan tutarak beni yavaşça kendi bedeninden ayırıp yatağın soğuk yüzüne bıraktı.