Final

17.4K 1.3K 1.1K
                                    

Haiii, ben geldiiim. Nihayet finali yazmak için fırsat bulabildim. İki parta bölecektim aslında, ama dedim hazır son bölümken dolu dolu okuyun. Bölüm 2000 küsür kelime oldu :')

Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

+++++

"Taehyung, şimdi yere yapışacağım." Gözlerim kapalı olduğu için her an zemine kapaklanacakmış gibi hissetmeden edemiyordum.

Taehyung, elimden tutmaya devam ederken arkama geçip diğer eliyle karnımdan sıkıca kavradı ve sıcak solukları tenime çarptı.

"Asla düşmene izin vermem güzelim." dediğinde kısık bir sesle kıkırdadım. 

Saniyeler sonrasında, "Önünde şimdi merdivenler var." diye beni uyardı. Adımlarımız son derece kontrollü, temkinli ve uyumluydu. 

Gözlerimi kravatıyla bağladığı için etraf karanlıktı ve karanlığa alışsam bile, gözlerim kapalı bir şekilde adımlamak garip histi. Attığım her adımda sanki her an düşecekmiş gibi hissediyordum.

Taehyung'un yönlendirmesi sayesinde merdivenlerin basamaklarını usul usul inerken ufak bir tökezleme yaşadığımda Taehyung'un korumacı elleri belimden sıkıca yakaladı.

Ardından ayaklarımı yerden kesecek şekilde beni kucağına aldığında ayaklarımı sallayarak havayı tekmeler gibi kıkırdadım.

"Beni kucağına aldığına göre, gözlerimi açabilirim değil mi Taehyung?" diye sorduğumda beni onaylamadığına dair homurtular çıkarttı.

Tek elimle ensesinden tutunurken, diğer elim tam da gözlerimi örten kravata kayacağı sırada, "Hayır bebeğim, henüz değil." diyerek dudaklarımın üstüne dudaklarını bastırdı.

Dudaklarım heyecanlı bir gülücükle bükülürken, havada kalan elimi yüzümden uzaklaştırarak onun göğsüne yerleştirdim.

Kucağında benimle birlikte basamakları inip sağa doğru yöneldi. Meraktan ve heyecandan kalbim gümbürdüyordu. Ve yolculuk boyunca bana zerre ipucu vermemişti.

Ve yolun ortasında kenara çekmiş, ben geldiğimizi düşünüp etrafa bakınırken o boynundaki kravatını gevşeltip çıkarttığı gibi gözlerimi bağlamış, yolculuğun devamında gözlerimi kapatmıştı.

Gerçi gözlerimi bağladıktan sonra araç en fazla 5-6 dakika ilerlemiş ve durmuştu. Gözlerimi bağladıktan sonraki yolculuk dakikalar sürmüştü.

"Taehyung, meraktan çatlamama ramak kaldı." Düşüncelerimi bir kenara bırakıp ortamdaki sessizliği bozdum. Sesim kısık düzeyde çıkmasına rağmen ufak bir yankı bıraktığında kaşlarım çatıldı.

"Neredeyiz?" Havayı koklar gibi hamlede bulunduğumda Taehyung keyifle kıkırdadı. "Sahilde de değiliz. Deniz kokmuyor."

Saniyeler sonrasında beni yumuşak bir yere bıraktığında, bunun bir koltuk olduğunu anladım.

Ellerim otomatik olarak koltuğun kolçaklarını arayışa geçtiğinde, sol köşedeki plastik cepliği fark ettim.

Taehyung o sırada gözlerimdeki kravata asılarak saçlarımdan yavaşça çekip çıkarttığında kapalı tuttuğumun bile farkında olmadığım gözlerimi kırpıştırarak araladım.

Büyük bir sinema salonunun içerisindeydik. Zemin, hatta koltuklar bile güllerle ve mumlarla kaplıydı. Etraf loştu ve ikimizden başka hiç kimse yoktu.

"Sakın bana çıkma teklifi etmek için sinema salonunu kapattığını söyleme." diye şokla mırıldandığımda Taehyung yarım ağız gülümseyerek ağzımın ortasına eğilip dudaklarını bastırdığı gibi yanıma oturdu.

MR DOCTOR • TAEKOOK +18 ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin