Selamlarr<3
Ben iixrosi3
Bu hesabımda okuduğunuz ilk fic ise hesabımda daha sevebileceğinizi düşündüğüm birkaç fic var
Onlara da göz atabilirsinizBu fic smut olur mu bilmiyorum
Siz karar verin orasına
Benim için fark etmezYan shiplerden rahatsız olacaksanız lütfen linçlemeyin hikayeyi okumak zorunda değilsiniz
Neyse çok uzatmak istemiyorum,
Keyifli okumalar<33
_____Dördümüz masada oturup sohbet ederken gözüm dalgın dalgın oturan Minho'ya kaydı. Ellerimi birleştirip bir süre farketmeden onu izledim. Yüzündeki o dalgın ifade gitmiş, yerini bir sırıtma almıştı. Bir anda ayağa kalkıp, "OHA! AKLIMA EFSANE BİR FİKİR GELDİ!" diye bağırdığı için kafedeki herkesin bize bakmasına şaşmamalıydım.
Hepimizi korkutmuştu. Gerçi, onu izlediğim için hareketlerini takip edebiliyordum. Yanında oturan Hyunjin neredeyse bayılıyordu.
Yanımda oturan küçük Jeongin'e baktım. "Sakin ol hyung. Ne geldi aklına?" Jeongin bizden bir sene sonra doğmuş ama ailesi erken yazdırmış okula. O yüzden aynı sınıftayız.
Minho etrafında kendisine bakan insanlara göz gezdirdikten sonra yavaşça yerine oturdu. Arkasına yaslandı ve gözlerini bana dikti. "Hyung?" Parmaklarımı incelemeyi bırakıp ona baktım. Abileri gibiydim o yüzden bana "hyung" derlerdi.
"Seninle bir iddiaya girelim." Dediği ile üçümüzde meraklı bir şekilde kaşlarımızı çatmıştık. "Ne iddiası be?" Sorduğum soru ile masadaki bütün bakışlar bana yönelmişti.
"Bizim sınıfta Seungmin diye bir çocuk var ya hani. Genelde şu sınıfın salaklarıyla takılıyor. Aslında Jisung tatlı ama neyse..." Dayanamayıp lafına girdim. "Eee? Ne olmuş Seungmin'e?"
"Onu 2 ay içinde kendine aşık etmen lazım." Duyduğum cümle ile ağzımdaki kurabiye boğazıma kaçıyordu ki Jeongin sağ olsun, boynumu delerek beni kurtardı.
"Ne saçmalıyorsun lan? Gay miyim ben de gideyim Seungmin'i kendime aşık edeyim? Ayrıca ne diye gidip çocukla uğraşayım? İşsizim sanki."
Dediğim şey ile Minho ofladı. "E bir dinle! Eğer 2 ay içinde onu kendine aşık edersen, bu yıl verilen bütün ödevlerini yaparım. Notlarım yüksek, biliyorsun fakat, eğer 2 ay içinde onu kendine aşık edemezsen bütün sene boyunca kölem olursun."
Kafamı hayır anlamında salladım. Kabul edemezdim böyle bir şeyi. Kimsenin duygularıyla oynayamazdım, sırf o eğlenecek diye. Ben böyle bir insan değilim!
"Lütfen hyung ya! Hem eğleniriz birazcık." Hyunjin'e döndüm. "Hayır Hyun. Böyle bir şeyi kabul edemem ben. Kimsenin duygularıyla oynayamam."
"O zaman, o çok aşık olduğun 'biricik' Chunhei'ye ona nasıl aşık olduğunu, her gün onunla kendin hakkında hayaller kurduğunu falan söylerim. Nasıl güler sana, değil mi?" Aptal herif! Beni sevdiğim kız ile tehdit ediyordu! Minho korkunçtu.
"Çok masum bir görünümün var ama hiç öyle değilsin! Yılan seni~!" Dediğim ile Minho sırıtmıştı. "Kabul ediyor musun etmiyor musun? Yoksa utanç verici şeylerini herkese anlatırım." Mecbur kabul edecektim. Minho yaparım dediyse yapardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
In His Eyes | CHANMIN | [Türkçe]
Mystery / ThrillerPişman oldum, o gün Minho'nun teklifini kabul etmemeliydim. Her şey benim suçum. Sevdiğimi incittim. O da bana karşılığını verdi. Bütün bunları hak ediyorum. Bu benin cezam. Bu Tanrı'nın bana verdiği bir ceza ve ben cezamı ödemeden buradan ayrılamay...