Selam bebeklerimm
Nasılsınızzz?
Keyifli okumalarrr<33
____
"Seungmin?" Diye bağırdı Chan boş ve karanlık koridorda. "Seungmin! Burada mısın? Eğer bu bir şakaysa hiç komik değil!" Etrafta hiçbir ses yoktu. Karanlık koridorda sadece pencerelerden yansıyan ay ışığı etrafı biraz da olsa görmesini sağlıyordu.
Oflayıp merdivenlere yöneldiği sırada arkadan bir ses duydu. Hemen o tarafa baktı ancak kimseyi göremedi. Korkmaya başlamıştı. Kalbi çok hızlı atıyordu. "Seungmin...madem gelmeyeceksin neden böyle bir mesaj atıyorsun...?" Dedi kısık bir sesle. Telefonuna tekrar baktı.
Seungmin
Seungmin
Chris bu gece okulda
buluşalım.
Konuşmamız gereken bir
konu var.
Kütüphanede olacağım.
Gizlice gir.
Kimseye de haber verme.Siz
Neden ki?
(İletildi [19.24])"Buraya gelmekle hata yapmış olmalıyım. Bu bir şaka, değil mi? Beni öylesine getirdiğine o kadar eminim ki..." Merdivenlerden çıkarak Seungmin'in orada olacağını söylediği kütüphaneye doğru ilerledi. Kapıyı açıp içeriye girdi ve telefonunun ışığını açıp etrafa tuttu. Yine kimse yoktu.
"Belki...gelecektir...?" Saate baktı. "Ah! Her neyse, eve gideceğim." Arkasını dönüp ışığı ileriye tuttu. Karşısında gördüğü yüz korkmasına sebep olmuştu.
"S-seungmin...? Sen misin?" Yüze biraz yaklaşıp daha yakından görmeye çalıştı. "Seungmin! Hiç gelmeyeceksin sanmıştım. Ee, konuşmamız gereken konu nedir?" Seungmin, Chan'ın sorularına hiçbir şekilde cevap vermiyordu. Tepki dahi vermeden öylece gözlerine bakıyordu.
"Niye konuşmuyorsun?"
Seungmin birden bağırmaya başlayınca Chan panikledi. Aniden Chan'ın boğazına yapışıp boğmaya başlamıştı. Nefes alamayarak onu itmeye çalışıyordu. En sonunda karnına tekme atıp onu geri savurdu. Öksürmeye başladı. Hızla kütüphanenin çıkışına koşarak dışarı çıktı ve kapıyı kapatıp bulduğu ilk odaya girdi. Gördüklerinden anladığı kadarıyla burası aşçılık kulübüydü.
Tezgahların arkasına koşup eğildi ve ağzını kapattı. Dışarıdan hâlâ Seungmin'in çığlıkları duyuluyordu. Seungmin belli aralıklarla bir şeyler bağırıyordu. Dikkatini o kelimelere verdi. "...benimle..." Kelimesini duyabilmişti öncelikle.
"...neden..." gelmişti onun ardından.
Sonra dediği kelimeyi anlayamamıştı, ondan sonrası hiçbir kelime duymadı. Sadece çığlık sesleri duyuldu. Öfke nöbeti geçirdiğini düşünmeye başlamıştı. Onu sakinleştirmesi gerekiyordu fakat Seungmin onu öldürmeye çalışmıştı. O haldeyken ona yaklaşamazdı.
Aniden aklına polisi aramak geldi. Hızlıca telefonunu çıkarıp 119'u aradı. Sonunda birisi bağlandığında sessizce konuşmaya başladı arkasını yoklayarak. "L-lütfen yardım edin...Bir arkadaşım ile buluştum ama sanırım öfke nöbeti geçiriyor ve...ve...beni boğmaya çalıştı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
In His Eyes | CHANMIN | [Türkçe]
Mystery / ThrillerPişman oldum, o gün Minho'nun teklifini kabul etmemeliydim. Her şey benim suçum. Sevdiğimi incittim. O da bana karşılığını verdi. Bütün bunları hak ediyorum. Bu benin cezam. Bu Tanrı'nın bana verdiği bir ceza ve ben cezamı ödemeden buradan ayrılamay...