Olayı özetleyince oğlanın gözlerinde büyük bir endişe ve hayal kırıklığı sezdım. Konuyu değiştirmek istedim. Zaten yeterince canımı sıkıyordu bu konu.
O değilde, ben bu çocuğu tamıyordum sanırım.
Ashley: Seni bir yerden tanıyor gibiyim.
"Aynı okula gidiyoruz."
Ashley: Aa doğru. Okula geleli çok olmadı ve okul gereksiz büyük. Tanıyamadım o yüzden ilk başta . Sen şu... umm.. hatırlayayım... her öğlen bi köşede gitar çalan çocuksun.
Oğlan utanarak başını öne eğdi ve kafasının arkasını kaşıdı.
"Evet, güzel çaldığım söylenemez."
Nesıl çaldığını bilmediğim için bir yorum yapmadım.
Çocuk nazikçe elini uzattı.
"Ben Finn."
Gülümseyerek elini sıktım ve bende adımı söyledim.
Ashley: Ashley .
Finn: Her neyse. Daha fazla bu üstle durma. Ben arka odadan üst getireyim sana.
Ashley: Çok teşekkür ederim :)
Finn nazikçe gülümsedi ve arka odaya doğru yol aldı. O sırada telefonuma göz gezdirdim. Bildirim yoktu. Önemsemeyip telefonumu çantama attım.
Tam o sırada Finn elinde iki tane kıyafetle geldi.
Finn: Şey, arka odada kadın kıyafeti kalmamış. Depoda yedek kıyafetlerim duruyordu. Giymek istermisin?
Ashley: Hiç farketmez teşekkür ederim.
Çocuğa nazikçe gülümsedim ve bana giyineceğim yeri gösterdi. Hızlıca gidip ilk olarak yüzümü , kollarımı vs yıkadım,giyindim.
(giyindiği kıyafet)
Kıyafetı oldukça bol ve rahattı. Finn in yamına gelince masada beni bekleyen bir tane çikolatalı pasta olduğunu farkettim. Finn geldiğini farkedince konuştu.
Finn: Şey, sana tatlı ikram etmek istedim. Kötü bir gün geçirdin. Belki moralini düzeltir.
Yüzüme ister istemez bir sırıtış yerleşmişti. Pastalara karşı koyamıyordum.
Ashley: Ama, patronu-
Finn: Patronum babam. Ve çokta kızmaz merak etme.
Hay ben böyle işin. Bugünde herkesin babasının mekanı var.
Ashley: Çok teşekkür ederim, çok ince bir düşünce :)
Ben masaya oturup tatlımı yemeye başladığım an Finn karşıma oturdu.
Finn: Kolun daha iyi mi?
Ashley: Evet.
Finn: Cidden olanlara inanamıyorum. insanlar nası bu kadar aşağılık olabiliyor?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GARSON <<finnwolfhard>>
FanfictionOğlan viledayı yerıne bırakıp ağlayan kızın yanına oturdu. "Neyiniz var?" Ağlayan kız ıslak gözlerinin ardından kıvırcık saçlı çocuğa baktı. Sanırım umut doğmuştu... (FİNN WOLFHARD KURGUSU!)