Babam herzamanki gibi yüksek sesle bağırıyor ben ise koltuğa uzanmaış kulaklıkla müzik dinliyorum.Bu umursamaz hareketlerine babam daha da kızmış olacak ki kulaklığımı sertçe kulağından alıp yere attı.Ona kızgın bakışlar atarken kulaklığı yerden alıp pudra rengindeki salonun ortasında duran sehpanının üzerine koydum.Ve sesimi yükselterek konuşmaya başladım.
-Baba hep aynısını yapacaksın dimi.Çünkü sen en iyisini biliyorsun .İşte sen busun.Beni düşündüğünü sanıyorsun ama bana kötülükten başka birşey yaptiğin yok.Sadece beni üzüyorsun. Bırak karışma bana ben senin istediğin hayatı değil kendi istediğim hayatı yaşayacağım.Sen beni hiçbir zaman düşünmedin baba!
Babam söylediklerimin doğruluğu altında ezilirken bana cevap vermeyi de unutmadı.
-Şımarığın tekisin sen Almira. Ben seni nasıl düşünmem.Bana haksızlık etme.
-Ben Şımarık Değilim Baba! Ben sadece hayatıma karışma istemediğim şeyleri yaptırtma diyorum.
Onu dinlemeden merdivenleri çıkarak odaya çıktım ve zorla tuttuğum yaşlarım gözlerimden akmış tişörtümü ıslatmıştı bile.Keşke annem olsaydı ama beni istemiyordu bile. Beni doğurduktan sonra yurt dışına kaçan annem beni düşünseydi gelirdi çoktan.Bunca sene annesizliği alışmıştım babasızlığada alışırdım herhalde bu düşüncemden sonra hızlıca büyük dolabımı açıp kıyafetlerimi hızlıca bavuluma yerleştirdim ve gözyaşlarımı silerek ve küçük sırt çantamı alarak odanın kapısına gittim ve tekrar arkamı döndüm.Bu odayı belki bir daha görmyecektim. Odadan çıktıktan sonra merdivenlerden indim ve dış kapıyı açarak evden çıktım.Eminim babam arkamdan sesleniyordut.Onu boşverip yoldan geçen bir taksiye bindim.Ve havaalanına doğru yol aldım.Şuan yaptığım şey ne kadar doğru bilmiyorum.Ama başaracaktım.Kimsesiz de okur ve çalışırdım.Ben kendimi bu düşüncelerle boğarken havaalanına gelmiştir bile.Taksiciye ücreti dedikten sonra yavaşça içeri girdim.Sonra bilet almaya gittim.Fakat 15:00 saatine 1 bilet kalmış.Ne kadar şanslı olduğumu düşünürken işlemlerimi tamamladım ve beklemeye başladım.Yaklaşık bir saat sonra uçaktaydım.Ve yanımda sanki sürekli bana baktığını hissettiğim bir çocuk vardı.Yakışıklıydı da yani. Zaten bu çocuğun bir daha göremeyecektim onu için tanışmanın hiçbir zararı olmazdı.Zaten canım sıkkındı.Sohbet ederdim.Oyalanırdım biraz.Gözlerimi ona çevirdim ve konuşmaya başladım.
-Merhaba.Almira ben.
-Deniz bende tanıştığıma memnun oldum.Ama bana genelde 'Özgür' derler.
İlginç biri olduğu belliydi.
-Neden sana Özgür diyorlar?
-Özgürlüğüme düşkünümdür. Hayatıma başkalarının düzenine göre değil kendi yaşamıma göre yaşarım.Açık sözlüyümdür karşımdakini kıracak birşey bile olsa söylerim,lafımı esirgemem.
-Bende senin kız versiyonunum herhalde tek farkımı benim takma adım yok.
Aradan ne kadar zaman geçti hatırlamıyorum. Çok iyi anlaşmıştık.Keşke bir daha karşılaşsaydık diye geçirdim içimden. Hayır.Olmayacaktı kimseye bağlı olmayacatım.Hele bir erkeğe asla.ASLA.
Biliyorum yeni bölüm çok geç geldi.Özür dilerim.Neyse bölümleri aksatmadan devam ettirmeye çalışacağım ilk bölümler biraz kısa olacak ama sonrada birazcık uzayabilir.Bide bu şebsel hikayesi ama ben onların adını kullanmadım ve karakterleri biraz farklı.Değişiklik olsun diye.Neyse yeni bölümle görüşmek üzere.:)