Herkesin bir sırı vardır kimsenin bilmediği. Bazılarını kimse tahmin bile edemez.Profesör Dumbledore'un sırı da böyle.
Hogwarst'da sıradan bir gün.Ne kadar sıradan olabilirse işte...Grffindorların ilk dersi iksir.Bilin bakalım kiminle ortak...Tabiki de Slyhterin ile.Ama önce kahvaltı.Harry ve arkadaşlarının Hogwarstdaki son iki senesi. Voldemort mu? ona ne oldu kimse bilmiyor. Tıpkı 17 yıl önce Harry'e attığı affedilmez lanetinden sonra kayıp olduğu gibi yok olmuştu birden.Hemde o kadar güçlü iken...Ama uzun bir süre daha ortalık da olmayacağa benziyordu.Kim ona ne yapmıştı,ne olmuştu kimse bilmiyor.
Tek bir kişi dışında oda Profesör Dumbledore.Bütün büyü dünyasının kaderi alnında şimşek şeklinde yara izi olan bir erkek çocuğunun değil onun ikiz kız kardeşine bağlıydı.Evet yanlış duymadınız.Harry James POTTER'ın bir ikizi var! Hemde Dumbledore dışında kimsenin bilmediği.
18 yıl önce Lily ve James'ın ikiz çocukları olmuştu.Mutlu 4 kişilik bir yuva. Taki kızlarının bir kofti olduğunu anlayana kadar.Lily nasılda ağlamıştı... Onlar için bunun bir önemi yoktu ama kehanetten sonra o savaş ortamında güçleri olmayan,küçük,savunmasız birinin hiç şansı olmazdı.Onlara kızlarını bu savaş bitene kadar koruyacağına söz vermişti Dumbledore.
Ve kızı dostu William'a emanet etmişti. William bir şekil değiştiren. Animagus dan farklı olarak onların bu özellikleri doğuşdan gelirdi ve şekline büründükleri büyülü bir yaratık olurdu. Kabile olarak yaşarlardı. Ve genellikle büyücüleri sevmezlerdi. Özellikle de Voldemort dan sonra.
Ama William kabilede söz hakkına sahip biriydi.Lily ve James öldük den sonra kızı kendi kızı olarak gördüğünü söyleyip korumasına aldı.Ve ona kendi soy adını verdi. CARMEN BLACKFORD.
Dumbledore her sene aynı gün bir mektup alırdı William dan. Taki iki sene öncesine kadar.İki sene önce William dan bir mektup gelmişti.Hem de hiç beklemediği bir zamanda.Mektup da Carmen'in şekil değişdirdiği yazıyordu.Ama bir kofti asla şekil değiştiremezdi ki....
İksir dersinde herkes sırasına geçmiş profesörün gelmesini bekliyordu.Snape her zaman ki gibi dakik.Sınıfın kapısından içeri girip hemen derse başladı. Dersin ortalarına doğru kapının çalması ile bütün bakışlar oraya yöneldi.Çünkü her kim olursa olsun Snape dersini böleni rezil etmenin bir yolunu bulurdu.Öğrencilere eğlence çıkmışdı.Kabıdan içeri hemen hemen onlarla yaşıt bir kız girdi.Kız hiç bu tabloya uymuyor diye düşündü birden Harry.Bordo renk kot ve onun üstüne beyaz bir gömlek,siyah-düz-uzun saçları salınık...Onu bir muggledan ayıran hiç bir şey yok.Düşünceleri Snape'in alaylı sesi ile kesildi:
__Zindanımda bir muggle mı var? Yoksa yoksa ben mi yanlış görüyorum?
Muggle kelimesini tükürürcesine söyledi.Ve tabi ki slyhterinden bir kahkaha yükseldi.Çatık kaşlara kızın konuşmasını bekledi.Ama kız ne dediğini anlamamış gibi profesöre bakıyordu.Sınıfa bir göz attı. Harry de dahil olmak üzere birkaç kişi onun gerçekten muggle olduğunu düşünmeye başladığı anda konuşmaya başladı:
__Genç yaşta profesör olmak gözlerinizi fena halde bozmuş efendim. Sizde benim gibi gözlük kullanmalısınız .