Boğazım yanıyor.Ama koşmaya devam ediyorum...Her bir hücrem oksijen için yalvarıyor.Ama koşmaya devam ediyorum...Her beş saniyede başka bir omuza çarparak ilerliyorum. Korkuyorum... Sonunda nefes nefese ulaştığım bu yer Cehennem tam anlamıyla. Etrafta uçuşan lanetler, yanan binalar, çığlık çığlığa oradan oraya koşan çocuklar insanlar...Ama benim gözüm bir tek kişiyi görüyor. Bir büyücü..Çevresi onun gibiler le sarılmış, maskesi düşmüş bir ölüm yiyen.. Asamla ilerliyorum. Yapmamam gerektiğini bildiğim halde. Ona yardım edersem büyük zarar görecem...Etmezsem ölümü tadacağım... Bir sen eksiktin Tom Marvolo Riddle..Ona ulaşmama yirmi adımdan az mesafe kalmışken...
-İzle... Diyor çatal dilinde. Sanki bedenim bu emri bekliyor gibi kaskatı kesiliyor. Tom birbiri arkasına lanetleri söylerken, nefes almamı sağlayan gözlerde ki acıyı görüyorum. Acı, yer yer oluşan kesiklerden akan kanları gözyaşlarımla izliyorum; aynı acıyı iliklerimde hissederken.
Koşmak istiyorum.. Ama bir milim kımıldayamadım.Bağırmak istiyorum çığlık atmak oradaki herkesten daha kuvvetli..Voldemord'u öldürmek istiyorum. Tam bir kana susamışlıkla.. Bir gülüşü için ömrümü verebileceğim adam gözlerini kapattığı o an da nefes alamıyorum. Ya da almayı unutuyorum. Boğuluyorum. Ve gözlerim hasret kaldığı gözlerin peşinden kapanıyor...
Nefes nefese uyandım. Pencereden Kara gölün manzarasına takıldı gözlerim. Nefes alış verişim düzene girerken içinde bulunduğum ironiye gülmeye başladım. Bu neyin cezası ya da neyin ödülüydü. Tam anlamıyla saçmalıktı. Her geçen gün daha da beter oluyordu. Yatakta oturdum asa yardımıyla ajandamı ve kalemimi çağırdım. Savaş da durum analizi yapılır. Ben de kendi savaşımın analizine başladım:
1-Tom artık benim varlığımdan kuşkulanıyor. Ve beni arıyor. Ahhhh kimi kandırıyorum. Beni bulmak üzere.
2-Biyolojik anneme aşık olan adama mühürlendim. Kan bedelini ödüyorum.
3-St.Mungo'da görev yapan biricik şifacım fazla yaşamayacağımı ve geçirdiğim nöbetlerden birinde öleceğimi büyük bir şevkle söylemeye devam ediyor (!).
4-Merlin!!! İkiz kardeşimin, kan bağım olan tek kişinin yanındayım. Her gün onu görüyorum ama görmemiş gibi davranmak zorundayım. Nedeni ilk 3 madde.
Daldığım düşüncelerden bir den ürpererek kurtuluyorum. Rüyadan dolayı sırılsıklam halde kim otur dedi ki bana..Saat 5.30 bu saatten sonra uyumanın anlamı yok.En iyisi bir duş.
"Severus olsa çok daha güzel olabilir. Hatta bu terlemelerin sebebi de rüya olmaz bakarsan." Kesinlikle haklısın iç sesim diyerek banyoya ilerledim. Şaşırmayın dışarıda herkese karşı soğuk nevale gibi durmak kolay değil. Sonra benim gibi iç sesinize muhtaç kalırsınız...
#####
Alfa sabah görkemli bir şekilde Hogwarst'a giriş yaptı. Haliyle herkesin gözü benim üzerimde.. İki okulda ait olamayan ben... Ne savaşçıyım ne de bir cadı...
