KÜÇÜK YALANCI

25 5 0
                                    

Yalan ve onu söyleyen
Yalanın gizili notası
Kalbi kirli oyunlara alet edecek
Kalbine sahip çık
Çalınmaya müsait

Kimsesizlik bazen üzücüdür
Bazen ise bir hazinedir
Saklı bedenler,gücün kaybedenler
Seçim senin
Oyunu kuran mı?
Oynu oynayan mı?

Hiç bir oyun eşit şartlarda olmaz
Hakkın olanı sahip çık.
Yalancı varis olma
Hançerin yoksa bedenini kulan

"Hırsız!" Diye bağırdı yaşlı kadın bütün nefreti banaydı. Kalbimi her zaman kırmaya bayılan bir büyükannem vardı. Oysa bu ilet hastalıktan önce ne çok severdim onu ama neredeyse iki yılıdır her sabah uyandığımda bazen en sevdiği kişi oluyordum bazen ise en nefret etiği kişi. Siz hiç bir ikilemde kaldınız mı? Şuan ne durumda olursam olayım, hangi duyguları hissediyorsam hissedeyim bunları babanneme yansıtmamam gerek 17 yılık hayatımın 2 yılı bununla birlikte çürüdü. Ne yapsam bir parçası elimde kalıyor. Annemi hiç tanımadım babam desem yüzüme baktığı yok bir dedemin emaneti Babannem var o bile bazen benden nefret ediyor.

Tüm bunlardan kaçabilirim ama dedemin kemikleri o kuru toprakta sızlamasindan korkuyorum. Hem ben gidersem eğer babannem bakacak kimse kalmaz.

Tüm yük omuzlarımdaydı ve ben yanlız kalmıştım.

Alışmak buysa ben hala alışamamıştım. Küçükken bir hata yaptığımda günlüğümün sayfalarına 'özür dilerim anne ' üç kelime on beş harflik benim için hiç bir zaman kolay olmayan cümleyi yazardım. Ben kim miyim? Annesini hiç tanımamış olan Senta yoksa babasının en büyük hatası olan Senta mı? Ben hangisiyidim , hangi kalıba girebiliridim ki. Beni hiç kabul etmeyecek insanlara yaranmaktan başka elimden gelen birşey yoktu.

Okulda olmam gerekirken yan komşumuzun beni aramasıyla hemen eve gelmiştim. Okul hayatımın yarısı babaannemin sinir krizleri nedeniyle heba olmuştu. Doğum günüme iki gün kaldı benim mutlu olmam gerkmiyormuydu ama ben kendimi sadece yorgun hissediyorum. Zaten doğun günümü kutlama gibi bir düşüncem yok ve asla da böyle bir düşünce aklımdan bile geçmeyecek.

Büyük bir uğraştan sonra büyükannem sakinleşmiş bir şekilde uyumasını sağladım. Çok zorlu bir süreçti ama bazen onunla ilgilenmek beni mutlu ediyordu. Okula bu saaten sonra gidemezdim gitsem bile son derse yetişebilirdim bu yüzden önümüzdeki sınav için çalışmalara başladım.

Önümdeki kitapla sadece bakışıyordum -çoğu öğrencinin yaptığı gibi- neden aldığımi bilmediğim kitabı konusu açısından beğenerek almıştım. Tarihi bir sahaf olan gelincik sahafi çoğu kitaba ev sahipliği yapmıştır. Bazen yari zamanlı orada çalışırdım ama sınav haftam başladığı için çalışmaya ara vermiştim. Benim için hiç bir zaman yorucu bir iş olmamıştı. Hata zevk alarak çalışıyordum. Kavrulmuş kahve kokusu rafların arasında bir rüzgar gibi geçerken insanın içi bir hoş oluyor. Saklı bir hazine ancak bu kadar güzel ve eşsiz olabilir. Ruhum yaralarla dolu bir cilt ve insan yeni yaralar açmamak için cildine yara bandı yerine kitap alıyor. Ne kadar hoş.

Okuduğum kitap bir bilim kurgu aslında geçmişini bilmeyen bir varisin yaşamından bahsediyor normalde böyle kitapları hep saçma bulmuşumdur ama bu kitapta beni içine çeken birşey var bir hazinenin kokusu kitabın yarısına geldiğimde saat çoktan 11 geliyordu. Yarın okula erken gidip kütüphanede vakit geçirmeyi düşünüyordum bu yüzden erkenden yatağıma doğru yürümeye başladım. Yaşadığım daire kuzeye doğru baktığı için odam normalden daha karanlık olur ama ay bu gece benim odama bakıyordu.

Sahte Varis Ve Yaşam Çiçeği Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin