I

206 21 18
                                    

Kuzgun saçlı yalpalayarakta olsa tren istasyonunun zemininde çarpık adımlarla ilerliyordu.
Yakın zamanda almış olduğu ilaçlardan olmalı ki kafası da yürüyüşü kadar dağınıktı.
Hiçbir şeyi net seçemiyor sadece gözleri kısık bir şekilde tahminlerine bağlı olarak yürüyordu.
"Dokuzu çeyrek geçiyor"diye kendince söylendi.
İstasyondaki saatin doğruluğu şüpheliydi ama eğer saatin doğru olduğunu varsayarsak bu trenin istasyona varma saatine eş değerdi. İlaçların etkisiyle kazandığı özgüven sayesinde şu an pek bir korku hissetmiyordu.
Cesurca tren raylarına bir adım attı.
( tam bir adım olmasa da artık tren raylarındaydı.)
Yakınlaşan trenin sesini duymaması kafasının ne kadar iyi(!) olduğunun işaretiydi.
Yüksek sesler ve bazı insanların bağırışları dışında bilinci kapanmadan önce gördüğü son şey parlak ışıklar ve beyaz örgülü bir silüetti.

■●■●■●■●■●■●■●■●■●■●■●■●■●■●■●■●

Genç adam uyandığında beyaz ağırlıklı bir odadaydı.
Serum ve ilaç kokusu burnunu bir nebze yakıyor görüntü ise yavaş yavaş netleşmeye başlıyordu.
Bilincini kazandığı an işittiği ses ise genç bir erkeğe aitti.
"Oh...tanrıya şükür iyisin!" gencin sesinden hissetiği endişe ve sevinç aynı anda anlaşılıyordu.
Karşısındakinin ne söylediğini tam anlayamıyordu ama şu anda genci karşısında gördüğü için başarısız olduğu kesindi.
Belkide sonrasında Osamu'yla bu konu hakkında konuşmalıydı ne de olsa o profesyonel bir intihar manyağıydı.

Counting Stars /FyolaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin