Keisho, Kuria'yı öldürdükten sonra eve gider ve ağlamaya başlar. Çünkü Keisho daha önce hiç böyle bir şey yapmazdı değil mi? Keisho, pişman olup Kuria'yı tekrar getirmek için ağaçtan geçmeye karar verir. Keisho okula gider ve ağaçtan geçer. Keisho, bir zaman geçer ama hangi zaman geçtiğini fark etmez. Keisho, normalde yaşadığı zamana geri geldiğini fark eder. Keisho, geçmişe gidip Kuria'yı öldürdüğü için normal zamandada Kuria ölmüştür. Ama ağzından çiçekler fırlamış, kolları kopup iç organları aşağı sarkmış bir durumda ölmüş. Keisho hemen zamanda tekrar geriye gidip Keisho'yu kurtaracaktır. Keisho bu sefer doğru zaman dilimine gelir. Keisho tam olarak 1 saat boyunca Kuria'yı aradıktan sonra nihayet Kuria'yı bulur. Ama Kuria ona şu cümleleri söyler. "Sen beni öldürdün ve bende seni öldüreceğim. Senin beni öldürdüğünü nasıl mı anladım? Zamandan ileri gidip senin beni öldürdüğünü gördüm" Kuria eline bir bıçak almış ve Keisho'yu kovalamaya başlamış. Keisho kaçarken yerden bir sopa alıp Kuria'nın elindeki bıçağa vurmuş ve bıçağı düşürmüş. Kuria, Keisho'nun suratına yumruk atmış ve Keishonun burnu kanamaya başlamış. Keisho Kuria'ya çelme takmış ve Kuria yere düşmüş. Kuria'nın kafası kanamış. Kuria yanındaki bıçağı alıp Keisho'nun gözüne saplamış. Keisho bıçağı Kuria'nın elinden alıp Kuria'nın eline saplamış. Kuria, Keisho'ya kafa atmış ve Keisho yere düşmüş. Kuria, Keisho'yu öldüresiye tekmelemiş. Kuria bir ses duymuş. Bu ses tıpkı bir acı çılığı gibi ama onun müzikleştirilmiş hali. Zaman yolcusu, gelmiş ve geldiğinde Prowler isimli şarkı çalmaya başlamış.
Kuria'yı tutup kaldırmış. Kuria'yı yere fırlatmış. Kuria'yı tekmelemeye başlamış. Kuria'yı saçından çekip duvarlarda sürüklemeye başlamış. Kuria'nın kafasını duvarlara vurmuş. Kuria ölecek gibi olmuş. Kuria bıçağı alıp Zaman yolcusunun karnına saplamış. Zaman yolcusu zırhlı bir kostüm giydiği için bir şey olmamış. Kuria'yı kaldırmış ve eldivenindeki pençeleri kullanarak Kuria'yı öldürmüş. Zaman yolcusu, Keisho'nun yanına gidip maskesini çıkarmış. Aslında Zaman yolcusu müdürmüş. Be sadece Keisho'yu korumak istiyormuş, yoksa Keisho ağaçtan geçecek, Kuria ile savaşacak ve öleceklermiş. Müdür Keisho'ya şunları söylemiş "Gerçekliğe Uyanın, bu dünyada bir çok şey planlandığı gibi gitmez. Bu dünya sadece acı,ıstırap ve öfkeyle dolu. Demek istediğimi ne kadar uzun yaşarsan o kadar çok anlayacaksın. Nefret sevgiyi korumak için vardır. Ama siz ne kadar birbirinizden nefret etsenizde sevginizi koruyamadınız ve sonucunda Kuria öldü." Keisho kan kusmuş. Keisho'da artık ölmek üzereymiş. Müdür Keisho'ya bu sefer demiş ki "ben hepinizden üstünüm, çünkü ben her şeyi biliyorum. Arkadaşlarım benim bir tür Tanrı olduğumu söylüyorlar. Bunları düşünmek sadece acı veriyor ama ben acı çekmiyorum. Beni sevmeyen insanlar beni incitmeye çalışıyorlar ama ben acıyı seviyorum." Müdür kahkahalar içerisinde gülerken Keisho ölümle yüzleşiyormuş. Keisho en sonunda dayanamayıp ölmüş. Müdür Keisho'nun cesedi ile Kuria'nın cesedini yanyana koyarak sarılarak ölmeleri görmüş. Müdür maskesini takmış ve uzaklaşmış ama uzaklaşırken My Ordinary Life şarkısı çalıyormuş.
Son
Devam edebilir
Belki tekrar yazar tekrar devam ettiririm.
Hayır, devam ettiremem çünkü, zamanda geriye giderek aslında bir döngü yarattılar. Ne kadar çok devam ettirsemde, döngüde oldukları için her şey baştan başlayacaktır.
Keisho, bir ana karakter. Keisho, bu hikayenin ana karakteri, tıpkı senin gibi.... Sende kendi dünyanda bir ana karaktersin, belki bir tek senin duyguların, senin düşüncelerin var. Sana kötülük yapan insanların hepsi aslında belirli komutlara göre haraket ediyorlar. Kendinin ne kadar güçlü olduğunun farkına var artık. Sana kötülük yapan insanların hepsinden daha da güçlüsün. Sen tıpkı Keisho gibisin....
Keisho, her zamanki gibi uyanmıştı, ama bugün onu çok mutlu eden bir şey vardı. Bugün hafta sonuydu. Yani Keisho em sevdiği kuzeni Kuria'nın yanına gidiyordu. Saçını başını düzeltti ve Kuria'nın evine gitti. Kuria Keisho'ya bir bardak çay getirdi. Keisho çayından bir yudum aldı, ve çayın çok soğuk olduğunu fark etti. Çay çok soğuk olduğu için çayı tek dikişte içmişti. Keisho, Kuria'ya "ormanda saklambaç oynayalım mı" diye sorar. Kuria, bu teklifi kabul eder. Ama keşke kabul etmeseydi.... Ormana giderler ve saklambaç oynayamaya başlarlar. Keisho saklanacağı bir yer ararken etrafındaki tüm ağaçlardan çok çok daha büyük bir ağaç görür ve bu ağacın içinde kocaman bir delik vardır. Keisho delikten girer. Keisho aniden kendisini kuzeni olan ablası yani Kuria'nın eski ilkokulunda bulur. Keisho tıpkı yeni bir öğrenciymiş gibi okula kayıt olur. Daha ilk dakikadan bir sınıfa yerleşir bile. Bu sınıfın adı 4/A dır. Keisho kendisini sınıfa tanıtır ve sırasına geçer. Ama çok garip bir şey fark eder, sıra arkadaşı Kuria'nın 4. Sınıf halidir. Ama normalde Kuria liseye giden birisidir. Keisho için sıkın tı yok çünkü Keisho zaten 4. Sınıf ama ablası nasıl 4. Sınıf olabiliyor. Teneffüs olur ve Keisho Kuria ile konuşmaya başlar. İkisi tıpkı birbirinin aynısı gibilerdir. İkiside azimli ve çok güçlü kişilerdir. Ama ikisininden azim kaynağı farklıdır. Kuria azimini sinirlendiğinde alır. Keisho ise iyilik yaptığında alır. Ders zili çalar ve ikisi sınıfa çıkarken karşılarına bir çocuk çıkar. Çocuk, Keisho'nun kıyafetinden tutar ve Keisho'yu yere fırlatır ve çocuk şöyle der "burada yeni gelenlere saygı göstermeyiz"
Kuria sinirlenir ve Keisho'nun intikamını almak için çocuğun kolunu büker ve neredeyse çocuğun kolunu kıracaktır. Ama en sonunda bükmeyi bırakır. Keisho okul koridorunda bir ağaç bulur. Bu ağaç Keisho'nun saklambaç oynarken girdiği ağacın aynısıdır. Keisho ağaca doğru yönelir ve koşmaya başlar. Aniden Keisho'nun karşısına okul müdürü çıkar ve . Müdür derki "ağaca girmek istiyorsan beni geçmelisin" Müdür eline bir cetvel alır ve Keisho'ya tam vuracak iken Keisho cetvelin yanına kaçar. Keisho cetveli tam havadayken tutar ve müdüre bunu yapmamasını söyler. Müdür Keisho konuşurken suratının tam ortasına bir tokat atar ve derki. Herkes ağaca girmeye çalıştı ama kimse beni yenemedi.
Keisho sınıfa kaçar. Ve sınıfta Kuria ile ağaca girmenin bir planını yaparlar. Gece 2'de okula gelip havalandırmalardan ağacın olduğu yeri bulup ağaca gireceklerdir.Keisho eve gittiğinde evde kimse yoktur. Keisho evde kimse olmadığı için eve bir pizza sipariş eder. 20 dk sonra pizza gelir ama pizzayı Chemure getirmiştir. Keisho Kuria'ya, sen nasıl buraya geldin diye sorar. Kuria şöyle yanıt verir "aslında ben ağaçtan geçmemiştim, sadece geçiyormuş gibi yapıp yanından geçmiştim, çünkü ben asla sen olmadan bir yere gitmem". Keisho bu duruma çok sevinir. Ve hemen tekrar okula giderler. Bu sefer planları farklıdır. Kuria müdürü oyalarken Keisho müdürün kafasına demir sopayla vuracak ve müdür bayıldığında ikisi bir ağaçtan geçecek. Hemen okulun içine girerler. Ama müdür yoktur. Keisho bir ses duyar, bu ses tıpkı bir acı çığlığı gibidir ama müzikleştirilmiştir. Ardından mor kıyafet mor maske ve mor eldivenli bir adam yanlarına gelir. Keisho'yu tutar ve duvarlarda sürükleyip Kuria'nın üstüne fırlatır. Kuria Keisho'yu tutar. Kuria demir bir sopa alıp adama vurur. Adam sopayı havada yakalayıp kenara fırlatır. Daha sonra adam gider ve güvenliği çağırır. Kuria adam gitmeden önce "kimsin sen" der. Adam, benim adım "Zaman Yolcusu" der ve güvenlik gelir. Keisho güvenliğin karşısına geçip "biz iyi insanlarız, lütfen bize zarar vermeyin diye yanıt verir. Güvenlik Keisho'yu yumuşakça kenara ittirir ve Kuria'yı boğmaya başlar. Kuria yanındaki demir sopayı alıp güvenliğin kafasına vurur. Güvenliğin kafası kanar. Kuria güvenliğin kafasına daha da çok vurur ve en sonunda güvenliği öldürür. Keisho, Kuria'ya "Ne Yaptın Sen!" Diye sorar. Kuria ise, ben sadece gerekeni yaptım der. Ve daha sonra Kuria derki "Senden nefret ediyorum Keisho, durduk yere saçma sapan bir ağacın içine girmeye çalışıyorsun. O sadece sıradan bir ağaç, neden sen bu okula geldin ki, keşke gelmeseydin." Keisho üzülmüştür ama bunu belli etmez. Ardından Kuria güvenlik cesedini saklar. Keisho, Kuria'nın bu yaptığına dayanamaz ve Kuria'yı hiç istemeyerek hatta ağlayarak
öldürür.........................................................................................................................................
Keisho, hiç böyle bir şey yapmazdı, değil mi? İlk bölümde senin Keisho'ya benzediğini söylemiştim. Ama sanırım yanıldım. Çünkü sen daha önce hiç insan öldürdün mü?
