Aklıma biranlığına gelen sözleri, sizlerle paylaşmak için yazıyorum.
Bazen kısa bazen ise uzun sözler yazabilirim.
Bu benim için ilk olacağı için kusurları mazur görünüz,
Bölümler arası bağlantı yoktur,
Bölümlerdeki fotoğraflar bana aittir.
Umar...
Araba hareket ederken nehir gibi akan kıvrımlı yollardan gökyüzüne bakan bakışlarım tekrardan yeryüzüne baktığında ilk gözüme çarpan uçsuz bucaksız tarlaların huzuru doldu yüreğime...
Güneşli gökyüzünün biraz zaman geçince yağmur bulutlarıyla dolmasıyla yeryüzündeki güneş ışınlarının kaybolup maviliğin yeryüzüne yayılmasıyla okyanusu hissettirdi, sadece kokusunu alamıyorum, okyanusun...
Fakat ben okyanusta değilim, yolculuktayım ve yolculuğun kokusunun olup olmadığını hiç düşünmemiştim, aslında yolculukta geçen hislerim, duygularım, dinlediğim şarkılar yolculuğunun kokusu olduğunu düşünüyorum...
Tarlaların yeşilliklerinde mola vermek isterdim yolculuğumda, araba her molada yolda durmasını ve yola ayaklarımı basıp biraz yürüyüş yapıp doğanın kokusunu içime çekmek isterdim...
Tünelli yollara yaklaştığımda ormanlıkların artışı huzur... Dağların en tepesine bakarken arabanın tünele girmesiyle gelen metroya giriş yapmışlık hissi... Tünelin çıkışındaki ferahlık... Bunların hepsi insanı rahatlatıyordu. Yol boyu dinlediğim şarkılar ve başa sarıp sarıp dinlediğim şarkılar anılarımı tazeliyorlar yolculuktayken... Acaba hangi dağ uçurumluydu, beni uçurum hayalime hangi yolculuk bırakacaktı durağında. Uçurumlu dağlar görüyorum (ama çok dik) olsun, yatay dağlar ve dikey dağların içinden kıvrımlı yollardan geçerken güneşin bulutların arkasına girmesi biraz zaman sonra bulutların arkasından geçip yeryüzüne ışığını vermesi ve o sırada kısa bir tünele girmek, o tünelin ışıklarına dalıp giderken tünelin çıkışını görüp bir evrenden başka bir evrene geçiyormuş hissini vermesiyle tünelden çıktığımızda gelen ferahlama hissi... Tünel çıkışında gözlerimin ilk gördüğü ormanın yeşillikleri beni içine çekiyormuş gibi hissettiriyordu...
Ormanın yeşilliklerinde olan bir tane bulunan pembe tonunda yaprakları olan ağacın bulunması doğanın güzelliğine güzellik katıyordu... Tünellerin her ışığında bir hayalim daha gözümün önünde beliriyor, her tünel çıkışında daha çok gerçekleştirmek istiyordum, tünel çıkışındaki ferahlama hissiyle..
Şarkılar kulaklığımda karışık çalarken pencereye yaklaştım ve yolu izleyerek düşüncelere daldım.. Bu dalış huzur verdi.. Gökyüzünü izledim, uçağı gördüm.. Bende bir gün binebilir miydim acaba... Uçağın gözden kaybolana kadar arkasında seyre kapıldım,
bende o uçaklaydım sanki, hayalimin ruhu o uçaktaydı.. Yolculuğun en sevdiğim kısmı gökyüzünde uçağa rastlamaktı. Zaman durmuş gibi hissederdik ya.. şuan yolculukta olduğum için ve gökyüzündeki uçağı izlediğim için öyle hissediyorum, hiç bitmesini istemediğim anlardan ikisi ve üçüncüsü yolculukta şarkıların eşliği, zamanı durduran.
Arabadan cama baktığımda manzarada gördüğüm anılarım kulaklıkta dinlediğim şarkılara göre şekilleniyordu. Yağmur bulutları güneşi gizledi, yağmur başladı, toprak kokusu kaplayacak yeryzünü... Elimi arabanın penceresinden dışarıya uzatsam umutlarım ıslanıp yeşerir mi?
Yağmur yağıyor, arabanın ön camı ıslanıyor damla damla, tane tane... Yağmurun sesi huzur... Dağlar yağmurun yağmasıyla birlikte sislenip yağlı boya resmini andırıyor. Yol hiç bitmesin istiyorum fakat biten yol değildi, yolculuk bitiyordu, biz sadece ineceğimiz durakta iniyorduk. Yolculukta en merak ettiğim kısım biz düz yoldan giderken arkamızdan gelen arabaların bir kaçının virajlı yollara döndükleri yolların nereye gidiyor olmasıydı...
Yolculuğun bittiği yerin neresi olduğunu bilmeden yola çıkmayı isteyen bir ruhum var.. Yağmurun yağması çok kısa sürdü, kısa mutluluklar daha huzurluydu... Yolculuğun sonu geldi, az sonra varacağız ve içimde burukluk oluşacak, şimdi bitmesini istemezdim... Günlerce süremez miydi?
Yağmur yağmaya devam etmeye başladı, ineceğimiz durak yaklaştı... Aynı yolları yüzlerce görsemde saatlerce günlerce yıllarca izleyebilirim... Yolculuk bitti, yolculuğun bitmesi burukluğuyla arabadan indiğimde portakal çiçeğinin kokusunu almaya başladım ve bu koku ruhuma oksijen olarak dolmasıyla ruhuma iyi geldi... Bu koku sadece iyi gelmemişti, gökyüzüne çıkartıp dolaştırmıştı sanki...
Her gün bu kokuyla güne başlama isteği çıkma aklımdan...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.