Yıl 1986, Temmuz ayındaydık. Yaz içinde arkadaşımın evinde kalmak için annemden zar zor izin almıştım. Bir sonraki gün arkadaşımın yanına gidecektim. Bütün gün Video oyunu oynayıp, sohbet ederiz buda yaz için güzel bir anı olarak kalır diye düşünüyordum. Bu düşüncelere dalmışken çoktan gün bitmiş annem beni arkadaşımın evine bırakmak için hazırlanmıştı.
Hızlıca hazırlandım ve bir Çanta aldım.
İçine eğlenceli gördüğüm her şeyi aldım. Ama özellikle bir Ses Kayıt Cihazı ve yanına 10 tane Kayıt Kasedi aldım.Bir süre sonra evden çıktık ve annem beni arkadaşımın evine bıraktı. Arkadaşım hızlıca yanıma geldi:
-Hey! □□□□□ nasılsın dostuuum!
Bende heycanlı şekilde cevap verdim,
-Saol □□□□□□! Seni görmekte güzel.
Hiç beklemeden elimden tutup beni içeri çekti. Ev insan bakımından çok boştu. □□□□□□ annesini bir kazada kaybetmişti. Buna rağmen babası kötü yollara başvurmak yerine tek ailesinden kalan ferdini korumaya karar vermiş. Sürekli full time işte çalışıyor eve parayı getirip kendi masraflarından kesip oğluna istediğini alıyormuş.
Ama □□□□□□ o kadar aç gözlü bir züppe olmadığı için, Ev ekonomisi asla zorlanmıyormuş...
Havadan sudan konuştuktan sonra çok sıkılıp bir şeyler yapmaya karar verdik.
Ama □□□□□□ şöyke bir şey dedi;
-Off dostum, Atarim bozduldu ve baya sonra gelicek...
Üzülmüştüm, ama bu can sıkıcı olayın günümüzü mahfetmesine izin vermiyecektik.
Başka bir şey yapamaya karar verdik.
"Ev Macerası" bu oyunda hayalimizdeki bir yere eve uyarlayıp evi arıştırırız. Ve çok eğlencelidir!Hemen oyuna geçtik.
Ama... ev, hayal ettiğimiz yere dönüşmüştü.
Arkadaşımla dakika boyunca bakıştık. Korkmalımıydık yoksa sevinmelimiydik? Küçük istişareden sonra minik ve aklımızın ermediği durumu eğlenceli bulduk. Yinede içimizede bir kurt vardı...
...
...
...
...
Günler geçti...
Sonra haftalar...
artık... korkuyla doluyduk... bu eğlenceli gelmiyordu... Arkadaşımla ben hiç acıkmamıştık veya susamamıştık garip gelmişti ama... şanslıydık daha ölmeyecektik.Sonra.... arkadaşım elini cebine attı.
ve dedi ki;-□□□□□, burda ölüp gitmek yerine...
derken cebinden bir kibrit çıkardı...
-"Madem kurtuluş yok... eğer bir kişi daha düşerse o burada mahsur kalmasın." dedi.Kafamı kullanamıyordum sadece "Görüşürüz..." dedim.
O, kibriti yaktı. ve ölü bir ağacın dibine attı.
Bir anda BÜTÜN HER YER yanmaya başladı. Ateş çok hızlı dağılıyordu. En sonunda... Ateş çemberininin ortasında oturduk.
Düşünüyordum acaba gerçekten çıkış yokmuydu diye.
Ateş atağıma sıçradı ve acı çekmeden yanamaya başladım...
3 Ağustos 1986 Ses kaydı: "Vazgeçtik... kayıt bitti."
Ateş beni Cayır cayır yaktı-
Gözlerim karardı. Zihnimde yankılanan bir ses, "bip.. bip.. bip..." bu ses... Hastanedeki monitör sesiydi...
Yavaş ve sakince gözlerimi açtım...
Hastanedeydim... ne olduğuna kafam basmıyordu... en son yanıyordum ama... yanmıyormuşum...
Bana ne oldu...?
Hemşire benim durumumu görmüş ve hemen doktora haber vermiş ve Ebeveyinlerime.
Annem hızlıca geldi. Doktor da o sırada vücut değerlerimi ölçüyordu.
Ama her şeyden önce bana ne olmuştu?
...
...İtfaye ekibinden, ■■■■■■■'in Raporu: Yangın çıkan evin içinde 2 çocuk baygındı. Birisi çok ağır şekilde yanmış diğeri ise şanslı şekilde masanın altına düşmüş ve patlamadan etkilenmemiş. Gaz sızıntısı normal bir gaz olmadığı için fark edilmemiş. Bu sırada küçücük bir kıvılcımla bütün oda eve dağılan gaz patlamış. Gazın nereden sızıntı yaptığı bilinmiyor.
Doktor ■■■■■'un Raporu:
Yaranlanmamış çocuk, şanslı şekilde neredeyse hiç yanmamış. Fakat büyük beyin sarsıntısı geçirmiş. Bu sebebten koma durumunda.Fakat, 2. çocuk yangın sırasında bütün derisi yanmış. Kendisi, Ölüdür.
...
...Beynimden mermi yemiş gibi oldum.
Öldü mü...? Elim ayağım titredi ağlamaya başladım. Tâki bana sakinleştirici vurana kadar. Gözlerim kapandı ve uyudum.
... 1 hafta sonra ...
Arkadaşımın cenazesine gittim.
Mutlu olduğumuz 30 dakikdan sonra... geri kalan bütün zaman... Üzüntü ve acı.Mezara gülümü bıraktım.
"Seni seviyorum güzel arkadaşım. Seni Özlüyeceğim."