Hastaneden çıkma vaktim gelmişti. Bizde Yoongi'yle birlikte hazırlanmıştık ve son kez doktorun kapısında onunla görüşmek için bekliyorduk.
Yaklaşık 20 dakika geçtikten ve Yoongi tuvalete gittikten sonra içerden orta yaşlı bir kadının çıktığını gördüm. İlk başta fark etmedim ama daha sonra kafamı bir daha kaldırıp bakınca gördüğüm manzara karşısında donakaldım. Annem olacak kadınla yıllar sonra yüz yüze gelmiştik. Boğazımda çıkmayı bekleyen tonlarca kelime olmasına rağmen o an sadece susmuştum. Ama bu suskunluk maximum 2 dakikayla sınırlı kaldı. Ağzımdan çıkan ilk cümle "senin burda ne işin var?" olmuştu.- Oğlu..
Jungkook
Oğlum deme bana! Bana oğlum falan deme! Sen hangi yüzle gelirsin ya buraya? Hiç mi utanman yok? Kafayı yicem ya- nasıl gelirsin buraya? Nasıl, nasıl..?!- Özür dilerim oğlum ben seni merak ettim. Doktorun sistemde kayıtlı telefon numaramı bulmuş. Sağolsun haber verdi yoks-
Jungkook
Ne yoksa ya ne yoksa? Ölüp kalsam sende kahrımdan mı ölürdün? Hala inanamıyorum ya birde utanmaadan oğlum diyorsun. Buraya gelerek yılların annelik vasfını mı tamamlanacağını sandın? Benim bu duruma sevineceğimi mi düşündün? Hayret bir şey ya. Git burdan! Yüzünü daha fazla görmeye tahammülüm yok. Git!- Ne desen haklısın oğlum. Gitmeden bir kere sarılsam sana, kokunu içime çeksem sonra ölsemde gam yemem. Lütfen, en azından merhamet et ve son kez sana sarılmama izin ver...
Jungkook
Sarılmak diyor ya hahaha
Şimdi mi geldi aklına? Sen onu benim sana olan sevgimi bitirmeden önce düşünecektin.
Bir gün beni fark ettiğinde, beni fark etmenin benim için fark etmeyeceğini bilmeliydin ve buna göre hareket etmeliydin. Kimse başımı okşamadı benim. Sen anlamadın babamsa dinlemeye bile tenezzül etmedi. Hiç kimse sormadı iyi misin, var mı bir sorunun... Varken yoktum ben. Kimse görmedi beni. Hayatımda hiç "bu arkasını dönüp giderse ben ne yaparım" endişesiyle sevilmedim. [İçinden mırıldanarak "Yoongi hariç"]
Artık çok geç. Biz sokakta ki iki yabancıdan farksızız. Bak eğer beni biraz olsun düşünüyorsan bundan sonra yoluma çıkma. Git... önceki yaptığın gibi yine git...-Tamam... sen nasıl istiyorsan öyle olsun. Ama şunu unutma oğlum. Hatalı olduğumun farkındayım ama senin yokluğun beni yiyip bitiriyor. Bu yüzden seni geri kazanabilmek için elimden geleni yapacağım.
Jungkook
Of hala saçmalamaya devem ediyorsun. Sen gitme ben gidiyorum zaten. Burda daha fazla duramam.O an ki sinirle o kadar çok yürüdüm ki kendime geldiğimde, afallayıp içimden "ben neredeyim?" sorusunu sordum. Sonra aklıma birden Yoongi geldi. Cebimden telefonumu çıkartıp baktığımda 10'dan fazla cevapsız çağrı olduğunu gördüm. Benim telefonum hep sessizdedir. Yoongi bu huyumdan çok şikayet eder.
Tam onu arayacağım sırada bir çağrı daha yaptı ve bu sefer telefonu açtım.
Yoongi
[Derim bir oh] Ya sen nereye gittin aklımı kaçıracaktım. Nasıl bu kadar düşüncesiz olabiliyorsun aklım almıyor. Hastanede sormadığım insan kalmadı. Bir şey oldu ve acilen başka bir bölüme kaldırdılar seni diye düşündüm. Neyseki iyisin. Noldu da birden haber bile vermeden çekip gittin?Jungkook
Ahh özür dilerim Yoongi ne yaptığımdan haberim bile yoktu. Gelince anlatırım telefonda olmaz. Sen eve geç bende geliyorum.Yoongi
Tamam. Dikkat et.Nerde olduğumu bile bilmiyordum. Param olmamasına rağmen bir taksi çağırıp bindim. Arabada yine o şarkı çalıyor. Butterfly... Bende eşlik edip mırıldanıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASWİUM - [𝗧𝗔𝗘𝗞𝗢𝗢𝗞]
FanfictionBelki de kavuşamadığımız için bu kadar seviyoruzdur birbirimizi. Ama nasıl bitecek diye korkmaktan sevmeyi unutacak mıyız acaba?