Ritsuko zindan muhafızlığı yapıyordu ve düşünmeye başladı " bugün bir tık sıkıcı geçeceğe benziyor. Neden zindan görevine verildiysem" O sıra bir anda ritsuko'nun boynunda bir sembol belirdi;
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Beliren sembol bu)(kötü gözüküyor ise özür dilerim . Çizim yeteneğim hiç iyi değildir)
Sembol belirdikten sonra ritsuko inanılmaz bir acı ve ağrı çekmeye başladı. Ve kafasının içinde ona ait olmayan bir ses duydu;
?- Benim tatlı hizmetkârım . Bugün seni ormandaki kutsal dikilitaş da bekliyor olacağım.
Kafasındaki ses bittikten sonra sembol , acı ve ağrılar yok olmuştu. Ritsuko etrafına baktıktan sonra çıkışa doğru yürümeye başladı. Ve önüne çıkan ilk muhafızın yanına gitti;
Ritsuko - Muhafız.
Muhafız - Buyrun.
Ritsuko- Benim yerime zindanın benim kısmımıda kontrol eder misin? Birkaç işimi halletmem gerekli de.
Muhafız - Olmaz. Üstlerim izin vermedikçe bu isteğinizi kabul edemem.
Ritsuko sol kolunu muhafızın omzuna koydu ve muhafızın zihnine girdi;
Ritsuko- Benim yerime zindanın benim kısmını kontrol eder misin?
Muhafız - Peki ,ritsuko .
Ritsuko - Teşekürler.
Ritsuko hızlıca yürümeye devam etti ve zindandan çıkıp hızlı hızlı ormandaki buluşma noktasına doğru hareket etmeye başladı.
( Birkaç dakika sonra) Ritsuko buluşma noktasına varmıştı;
Akira- Demek gelebildin. Benim güzel hizmetkârım.
Ritsuko- Beni neden çağırdın?
Akira(gülerek)-Burada ne olduğunu hatırlıyor musun?
Ritsuko- Evet
Ritsuko burada olanları hatırlıyordu. Hatta o gece olanları aklından bile çıkaramıyordu.
(5 yıl önce) Dikilitaşın yanıda ritsuko rahibe kıyafetine benzer bir kıyafetle oturmuş duruyordu. Sonra yanına Akira geldi. Ritsuko tam ayağa kalkacaktı ki Akira ondan oturmasını rica etti. Akira da ritsuko'nun yanına oturdu ve ;
Akira- Burada ne yapıyorsun kızım.
Ritsuko , akira'yı bir koruyucuolarak görüyordu. Aralarında baba , kız ilişkisine benzer bir ilişki vardı;
Ritsuko- Gökyüzünü izliyorum efendim.
Akira kolunun ritsuko'nun omzuna attı ve onu kendine çekti;
Akira- Olmaz.(bir anda gülmeye başlayarak)Bence artık seni korkularından arındırma zamanı geldi.
Ritsuko - Yapmayın lütfen. Yalvarıyorum!!.
Akira kolları ile ritsuko'nun kıyafetini koparmaya ve parçalamaya başladı . O sıra onu öpüyordu.
(Şuan).
Ritsuko - Beni neden çağırdın?!
Akira- Senden birkaç şey yapmanı isteyeceğim.
Ritsuko - Ne gibi şeyler.
Akira- Duyduğuma göre yakında ateş tanrıçasının kardeşi buraya geliyormuş. Senden isteğim onu ayartman ve onu kardeşine karşı darbe yapmaya teşvik etmen.
Ritsuko- bunu yapamam.
Akira- Neden?
Ritsuko - Bu imkansız da ondan.
Akira - O Sapığa biraz göster. Eminim senin peşinden gelir . Onu en son gördüğümde öyleydi.
Ritsuko- Bunu upi-sama fark ederse başıma çok kötü şeyler gelir. Kabul edemem.
Ritsuko'nun boynunda tekrardan o sembol belirdi. Ritsuko yere düşmüştü;
Akira(gülerek)-Sanırım sana tekrar bir haturlatma yapmam gerek. Kim olduğun ve ne olduğun ile alakalı.
Akira ritsuko'ya yaklaşırken ormanın içinden bir kız ses geldi;
Kız sesi - Hanfendilere böyle davranılmaz.
Akira- Hizmetkarlarımdan biri ile ne yaptığım kimseyi alakadar etmez.
Kız sesi- Hizmetkârın olsun olmasın bir kadına böyle davranamazsın.
Bir anda Akira dizlerinin üstüne düştü.Akira kendi kendine söyledi " Vücudum sanki normalden binlerce kat daha ağır gibi" Akira kafasını ritsuko'ya doğru çevirdiğinde önünde biri olduğunu fark etti. Bu meloni idi. Akira yavaşça ayağa kalktı ve;
Akira-(gülerek)Böyle bir güç görmeyeli uzun zaman olmuştu .
Meloni - Kızı götürmeme izin ver . Ya da götürmemem için benimle dövüş.
Akira (gülerek)-Beni gerçekten eğlendireceğe benziyorsun
Akira , ritsuko'nun boynundaki sembolu kullanarak onu bayılttı(bölüm sonu bunu açıklarım)ve bir parmağını ısırdı ve kan çıkacak kadar bir delik açtı. O sıra meloni elini birşey tutuyormuş gibi yaptı ve elinde bir anda bir ucu orak'a benzeyen bir asa belirdi.
Meloni asayı akira'ya çevirdiğinde asanın ucundan. Dev gibi alevler çıktı ve akira'ya doğru herşeyi yakmaya başladılar. Bir anda alevlerin içinden koşarak Akira çıktı. Akiranın iki elinde de kırmızı bir orak vardı. Akira hızlı bir hareketle meloni'min sol bacağının diz üstüne derin bir çizik attı ve kendini uzaklaştırdı. Meloni artık hareket etmekte zorlanıyordu;
Akira (Gülerek)- Ne oldu şimdiden pes mi. Edeceksin?
Meloni- Hayır.
Akira yine saldırıya geçmişti bu sefer meloni Asayı mızrak gibi kullanarak saldırıyı engellemişti . Akira ikinci saldırıya geçtiğinde meloni onun. Sadece bir orağını engelleyebildi. Diğer orak'ı ise Akira , meloni'nin sağ göğsüne sapladı ve orak'ı orada bıraktı. Orak eriyip meloni'nin kanına karışıyordu;
Akira(Gülerek)- Zehiri de aldığına göre sence ne kadar dayanırsım
Meloni- Seni hafife almışım.
Meloni ve Akira birkaç dakika boyunca dövüşmeye devam ettiler. Akira omzundan ve karnından darbe almıştı. Buna karşın meloni hiç darbe almamıştı. Ama zehirin etkileri ağır bir biçimde kendini göstermeye başlamıştı.
Meloni artık ayakta bile durmakta zorlanıyordu. Ve o da yere düştü;
Akira- İyi dayandın ama yeterli değildi. Merak etme ölmeyeceksin ama cezalandırmama karıştığın için senide cezalandıracağım.
Akira'nın elindeki orak kana dönüşüp akmıştı. Elinde akan kanlarından oluşan bir kırbaç oluşturdu. Tam kırbaç ile vuracaktı ki kırbaçın kızlara değecek olan ucu eridi;
?- Sana kim benim hizmetkârımı cezalandırma yetkisi verdi.
Bilgilendirme;Oradaki sembol bir hizmetkâr- efendi sözleşmesindeki hizmetkâr sembolü. Efendi hizmetkârı sembolü kullanarak isterse bayıltabilir , öldürebilir , cinsel istek uyandırabilir .
EVET ARKADAŞLAR UMARIM BU BÖLÜMÜ BEĞENMİŞSİNİZDİR. YORUM YAZMAYI VE OY ATMAYI UNUTMAYIN.
