0.3; early

86 5 13
                                    

tw!! uyuşturucu madde, ölüm, t*cavüz vb. etkileyici unsurlar vardır. okumadan önce buna dikkat etmenizi rica ediyorum. keyifli okumalar.

...

Jungkook, bugünün ardından uzun süre ara vereceği NYPD merkezine geldi, bedeni palyaço panayırlarından hallice, boyaların esiri aldığı alçak bir sahtekarlığa ev sahipliği yapıyordu. Mesleği boyunca başkalarının gelişini izlediği kapıdan kardeşinin ailesi olarak girdiğinde gize bürünmeyi, dar, yuvarlak bir kuş evinde kısaca ömür sürdüreceği kadar küçülmek ve kimseye gözükmemek istedi. Buraya yılların ardından sivil olarak geliyordu; İzin gününde Polis Shay ile yapacağı küçük kaçamaklar için onu merkezden aldığı günden bugüne dedektif kimliğiyle gelmediği ikinci seferiydi, kendini çabucak ortamdan soyutladı ve olduğu kişiden başka bir mevkiye atanmadı, Sun'ın ağabeyi olarak çağrılmıştı ve ona göre davranacaktı, ekip arkadaşlarından bugüne değin yaptığı katkıları topyekûn meçhul hâlde ölen kadının birinci dereceden akrabası adıyla, polislerle yapılan bir işbirliği olarak kalmasını rica etmişti, herkesin içi sıkı bir buruklukla dolup taşıyordu.

Dedektiflerin kendileri arasında ayrıştığı ufak bölmeye tökezleyen adımlarından sonra ulaştı, Darian ve Coralie haricinde herkes burada, bilgisayarlarının başındaydı. Carla, detone sesiyle Oshan'ın masasının yanında Albay'ın henüz bilmediği bir olay üzerinden atışıyordu, Richard yüksek ihtimalle Jungkook'un hemen öncesinde gelen Cezai Soruşturma Bürosundan Gavin ve Çırak Hector'u karşılamıştı, dosyalar üzerinden konuşuyorlardı. Jungkook Gavin'in simasında düne kıyasla rahatlamış bir ifadenin dolaştığını sezdi, Hector da ona göre daha gergindi fakat Albay bunca senelik mesleki defarmasyonuna ant içebilirdi, yüzündeki o eğreti ışıkların tek sebebi yeni oluşuydu.

Herhangi bir girişe ziyade zaman verilmeden Carla içinde altın hüzmelerin olduğu kumral, omzunun hemen üzerinde dağınıkça kesilen saçlarını topladı ve Jungkook'u beden diliyle yanına çağırdı. Dedektifin kaybedecek bir dakikası bile yoktu, diğerlerinin de Albay'ı fark etmesiyle hep bir yerde, Oshan'ın masasının etrafında toplandılar. Jungkook yaz kış fark etmeksizin derisine yapışan koltuklardan birine oturduğundan rahatsız oldu ve üzerindeki polar ceketi çıkarıp sandalyenin üzerinde mümkünse kollarının değmeyeceği hâlde tek kişilik, koltuktan hallice sandalyeye bıraktı.

"Coralie ile Darian başka bir vaka için şehrin Batısında yola çıktılar, yarım saate gelirler." Oshan işletmelerden kayırdığı büyük boy bardağının içindeki kolasını içerken onu gözleriyle uyaran Carla mırıldandı.

Jungkook "Sadece ne olup bittiğini anlatın." dedi, gereksiz bulduğu ayrıntılara takılmayı bırakmalarını ima ederken ve bir yandan da işi gereği, kardeşlik gereği öğrenmesinin geciktiği sadede gelmek isterken. Sun gittiğinden bu yana, hayatının tek nefeste bitmesini ummaktan başka çaresi olmadığı gibi bugünün de göz açıp kapayıncaya dek sonlanmasını ummaktan başka çaresi yoktu.

Carla bağladığı saçlarını yeniden bozdu ve yeniden bağladı ve bir kez daha, gevşekçe saçlarını toplayıp önüne düşen tutamlarına derin bir nefesi bahşetti, Oshan bağımlısı olduğu kolasına yeni bir shot veriyordu, Richard ile Gavin ise pek de burada değillerdi. Hector, Albay'ın yeni yetme çırağın bembeyaz teninin yansımasını adeta harelerinde gördüğü bakışlarıyla doğrudan önündeki adama bakıp bir çırpıda "Sun madde kullanıyor." dedi, üstelik bunu ilk gün gördükleri Hector'dan bağımsız olarak, yürekten bir soğukkanlılıkla söyledi, içindeki kılcal damarların kaynadığını, ardından üzerine buzullar atıldığını ve titremekle yetindiğini hissetti Jungkook.

"-muş." diyerek kendini düzeltti.

"Kanındaki psilosibin yeni bir deneyim gibi duruyor ama bunun öncesinde, çok daha tehlikelerini tatmış, yakın bir zamanda."

fly; jikook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin