Ve yazar burada araya girer. Yeni hikayeyi beğenmenizi umarak başlıyorum kısa kesmeyi düşünüyorum. Kızmayın bana
Tanıtım:
Ryu: 24 yaşında Tokyo'ya bir üniversiteye transfer olundu yurtta kalıyor.
Yuuko: 20 yaşında ailesinin yurt dışına taşınması sonucu yalnız kalmamak için yılın yarısında yurda transfer olunur
Ryu zorlu bir üniversite gününün sonunda yorgunluğunu atmak için eğlence kulübüne gitmişti. Sarhoş olmuş olsa da kendini daha kaybetmemişti. Başının döndüğünü farkedince kendini kulübün kapısından dışarı atıverdi. Sendeleye sendeleye yurda gitmeye koyuldu. Yurdun giriş-çıkış saatinin bitmesine son 20 dakika kalmıştı. Bileğindeki saate bakıp bunu daha da netleştirdi. Yapabildiği kadar adımlarını hızlandırdı soğuk havanın tenine vurmasıyla biraz kendine gelmişti.
Yurdun önüne geldi kapıyı açıp iki elinide cebine soktu güvenliğe bakmadan asansöre doğru ilerledi fakat görevlinin arkadan seslenmesiyle durdu arkasını döndü
"Buyurun efendim?"
"Yeni bir oda arkadaşın var içeri girince şaşırma diye dedim"
"Peki teşekkür ederim"
Dedikten sonra asansöre bindi odası 3. Kattaydı. Asansör durunca kapının açılmasını bekledi açılınca kendini hemen dışarı attı odasının kapısına geldi önünde durdu kapıyı 2 kez tıklattı. Sonra tam açacakken içeriden çıkan çocuk ondan önce davrandı. Bu gece mavisi renginde saçlarının mavi gözlerine döküldüğü beyaz süt gibi tenli bir adamdı.
"Hoşgeldin bende seni bekliyordum"
Dedi sevecenlikle. Fakat Ryu'nun gözlerini ondan çekmek gibi bir niyeti yoktu galiba. Onu baştan aşağı süzdü. Ona seslenen çocuk sayesinde kendine gelip ne yaptığının farkına vardı. Çocuk küçük bir kahkaha attı
"Odana girmeyecek misin?"
Hafifçe kafasını salladı
"Ah, evet giriyorum"
İçeriye geçip üzerindeki deri ceketi çıkarıp askıya astı. Sonra da kanepeye oturdu ardından şu tatlı çocukta onun yanına oturdu ve gülümseyerek elini ona uzattı
"Ben Yuuko tanıştığımıza memnun oldum"
Hay sikeyim çok tatlı duruyor diye geçirdi içinden Ryu. Ama karşılık vermesi gerektiğini anladığında çocuğun elini tuttu. Zorla da olsa gülümsedi
"Bende Ryu. Bende memnun oldum"
Hiç bırakmak istemeyip tuttuğu ele baktı. Bırakmaya niyeti yoktu elini daha fazla sıktı ama Yuuko elini hafifçe çekince o da geriye çekti. Yuuko aniden ayağa kalkıp yemek masasına yanaştı
"Sen gelene kadar bulduğum malzemelerle yemek yaptım istersen elini yıka birlikte yiyelim"
Onaylamak için hafifçe başını salladı
"Hmhm teşekkürler. Sen otur geliyorum"
Lavaboya girer girmez derin bir nefes aldı bu da neydi böyle kalbi yerinden sökülecek gibi atıyordu. Eşcinsel olduğu doğru fakat bu çocuktan hoşlanması mümkün müydü? Neden olmasın ki? Çocuk hem tatlı, hem yakışıklı, hemde sevecendi. Şüphelenmesin diye hemen ellerini yıkayıp odaya geçti. Konuşmadan masaya Yuuko'nun yanına oturdu. Yemekler gerçekten enfes görünüyordu. Bir şeyler söylemesi gerektiğini farketti
"Bunların hepsini sen mi yaptın?"
"Hmhm ee tadına baksana"
Masada anlamadığım bir şey vardı
"Bu nedir?"
Seslice gülmeye başladı
"Tavşan eti o sevmez misin?"
Iyy bu da neyin nesiydi bu çocuk tavşan eti mi yiyor?"Hiç denemedim"
Dediğinde Yuuko yapılışını anlatmaya başladı
Bu çocukla başka konular dura dura yemek yapımından bahsediyoruz delireceğim.
Diye geçirdi içinden Ryu.
Yemekleri bittiğinde her ikisi masayı toplamak için bir işin ucundan tuttu birlikte bulaşıkları da yıkayıp yerlerine dizdiler. Sonunda ikiside kendini kanepeye atıp derin bir nefes aldı. Yorulmuştular. İkiside oturduğu yerde doğrulup birbirini incelemeye başladı. Konuşmayı başlatan Yuuko oldu
"Özelin olduğunu biliyorum fakat sen gelene kadar çizimlerine baktım gerçekten çok özen gösteriyorsun"
Bu hareketine biraz sinirlenmişti ne de olsa eşyalarını karıştırmıştı ama sevdiği için mutlu oldu. Yüzüne tebessüm yerleştirip konuştu
"Teşekkür ederim hayatta en sevdiğim ikinci şeydir resim çizmek"
Yuuko biraz duraksar gibi oldu başını düşünür gibi yana yatırıp sordu
"Birinci nedir peki?"
Ryu bu sorunun cevabını hiç düşünmeden vermişti
"Seks."
Yuuko aldığı cevap ile yerine şaşkınlıkla ona bakmaya başladı.
"An-"
Boğazına kaçan tükürük ile öksürmeye başladı kendine gelince devam etti
"Anladım"
Ryu daha fazla dayanamayıp sordu
"Peki ya senin hayatında?"
"Ben bilgisayarlarla uğraşmayı çok seve-"
Lafını kesen Ryu oldu
"Merak ettiğim sevdiğin ya da sevgilin var mı?"
"Yok. Aslında şimdiye kadar ciddi ilişkiden yana olmadım hiç"
Ryu anlamlı bir şekilde başını salladı
"Hmm, anladım"
Tam bu esnada Ryu'nun telefonu çaldı.
Ve yazar yine araya girer. Diğer bölüm eğlenceli olucakk öpüldünüz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Just friends-Bxb
FanfictionRyu yeni oda arkadaşı olan Yuuko'ya ilk görüşte aşık olur fakat, Yuuko onu tamamen arkadaş olarak görüyordur. Aralarındaki bağ gittikçe güçlenecektir.