"MİNHO'YMUŞ YA MİNHO PHUHAHAHAHAHHHH BENDE YEDİM ZATEN AMK"
"İyi misin Jisung ne biçim gülüş öyle Gargamel gibi"
"İYİ DEĞİLİM FELİZ İYİ DEĞİLİM! MİNHO'NUN BÖYLE BİR OYUNDA KAYBETTİĞİNİ SÖYLEDİ RESMEN. BU SAÇMALIK MİNHO MÜKEMMEL BİRİ!"
"Jisung sana daha kaç defa söyleyeceğim Minho da senin benim gibi insan değil mi? Onunda vardır elbet kusurları"
"Yanılıyorsun Minho kusursuz biri. O parka gidince on o laflarını sokacağım ardından Minho'nun bu dünyadaki gelmiş geçmiş en harika insan olduğunu ve onun adını bir daha ağzına almamasını söyleyeceğim!"
"Ciddi ciddi gideceksin yani"
"Elbette gideceğim. Bu yaptığını yanına bırakırmıyım sanıyorsun?"
"Jisung fazla abartmıyor musun? Senin iyiliğin için söylüyorum"
(Buralar hakkında pek bir bilgim yok onun için sallıyorum)
" Sırf Minho için onun çıkış yaptığı şirkette idol stajyerliği yaptık hatta bir kaç hafta sonra çoktan çıkış yapmış bir gruba katılacağız. Sence burada tek abartan ben miyim?"
Evet, Jisung sırf Minho için onunla karşılaşma ve tanışma ümidiyle Minho'nun çıkış yaptığı şirkette idol stajyerliği yapmıştı. Fakat umduğu gibi olmamış bir kere bile Minho'yla karşılaşmamıştı. Başta hala ümidi vardı çünkü grubundan biriyle karşılaşıp konuyu bir şekilde Minho'ya çekebilirdi fakat bu planda suya düşmüştü çünkü grubun hiçbir üyesinin yüzünü bile görmemişti.
" Bizde senin gazına geldik ama"
"Neyse şuan cidden daha önemli işlerim var gidip kendime söylediği her lafı geldiği yere geri sokma kombini yapmalıyım"
"Ay iyi ne yaparsan yap, ben yokum bu işte"
"İyi o zaman bende tek başıma giderim" dedim ve saate baktım, yaklaşık bir buçuk saat kalmıştı. Kalkıp odama gittim ve kıyafet dolabımı açtım. Aklımda aslında demin söylediğim gibi bir kombin yapmak vardı ama içimde bir kuşku vardı. Ya o cidden Minho'ysa? Minho'nun karşısına böyle mi çıkacaktım? Böyle bir riski göze alamazdım. O kişi Minho olmasa bile biraz süslemekten zarar gelmezdi değil mi?
Gözlerimi dolabımda gezdirdim ilk olarak gözüme siyah kumaş shortum çarptı ve kombinini ona uygun yapmaya karar verdim.
En sonunda kombinin bitmişti. Shortumun üstüne beyaz sade bir t-shirt onun üstüne de siyah bir süveter giymitim. Son dokunuş olarak sağ koluma bileklik ve yüzük takmıştım. Aynadaki yansımama bakarken yine kendimi övmeyi eksik etmemiş ve küçük bir ıslık çalmıştım.
(Böyle hayal edin)
Ardından banyoya gidip saçlarımı taradım geri döndüğümde gözüm masadaki makyaj malzemelerine takılmıştı. İçimden tekrar ettim " biraz süslemekten zarar gelmez"
İlk başta göz altlarıma hafif bir kapatıcı uyguladım ardından dudaklarıma küçük bir miktar ruj sürüp yaydım son olarak da değişiklik olsun diye gözüme ucunu uzatmayacak şekilde eyeliner çektim. Artık hazırdım.Aşağıya inip telefonumu aldım ve saate baktım ve süslenirken fazla vakit kaybettiğimi fark ettim.
" Amacın ona laf sokmak mı yoksa baştan çıkartmak mı?"
" Susar mısın sen ya? Hem tedbirli gidiyorum çünkü şey olma ihtimali var.."
" Ne ihtimali?"
" Onun Minho olma ihtimali"
" Aslında haklısın. Her neyse şuan çıkmazsan geç kalacağını biliyorsun değil mi?"
" Haklısın ben kaçtım o zaman" diyip evden ayrıldım.
Yürüyerek gidecektim. Zamanın hızlı geçmesi için şarkı açmaya karar verdim. Listemde ilk karşıma çıkan şarkıyı yani Limbo'yu açtım. Zaten o listemde sadece Minho'nun şarkıları vardı.
Kulaklığımı takıp yoluma devam ettim...
Selammm
Ben bu bölümü normalde attığımı sanıyordum ama meğerse taslaklarda kalmış:)
Bu ficin bölümlerini normalde okulda okuma saatlerinde veya boş olduğum zamanlar defterime not alarak yazıyorum
Her neyse fazla uzatmayazağım sonraki bölümde görüşürüzz
❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
idolmüş lan || MİNSUNG°~
Fanficİndirdiği oyunda rastgele bir takıma giren ve onun yüzünden takımı oyunu kaybeden Lee know fakat karşınızdaki kişinin ünlü olduğunu bilmeden oyunu kaybettikleri için ona ana bacı söven takım arkadaşı Han Jisung sövdüğü kişinin ünlü idol Lee Minho ol...