İnsanlar hayata nasıl bakar?
Bunu hiç düşündünüz mü? Ben düşündüm. İnsanların nasıl yaşadığını, neler yaptığını, ne zaman yaptığını ve daha bir çoğunu merak ettim.Acaba insanlar üzgün mü, kızgın mı, mutlu mu diye hep merak etmişimdir. Araba ile gezerken sağa ve sola dönüp durur, insanlara ve arabalara bakardım.
Ben henüz ilkokuldaydım. Gerçek hayat hikayeleri veya gerçekçi şeyler okurdum.
5 yaşlarında okumayı öğrendim. O zaman merakım daha da arttı. Fantastik, bilim kurgu, macera gibi konusu olan kitaplar okumadım. O tarz filmler de izlemedim. Özellikle kişinin kendi ağzından anlattığı hikayeleri daha da çok severdim. Hala da seviyorum.
İnsanların nasıl olduklarını çabucak kavrayabiliyorum. Neye sinirlenir, neye mutlu olur hepsini biliyorum. Malesef şuana kadar beni çıkaran olmadı. Gelip de benim neye üzüldüğümü bilen veya neye mutlu olduğumu anlayan biri çıkmadı karşıma. Büyüdükçe bunu daha iyi anladım. İşte bu yüzden Psikolog olmaya karar verdim. Bu sayede insanları mutlu edebilirdim. Kim bilir nasıl da mutlu olurladı diye çırpınıp dururdum.
İnsanlara hediyeler verirdim, yardım ederdim ve elimden gelen herşeyi yapardım. Fakat kötü bir özelliğim vardı. Aklıma gelen ilk şeyi hemen söylediğimden ve neden üzüldüklerinden haberim olmadığından çok insanın kalbini kırdım. Babam ve annem bu nedenle Psikolog olmamdan vazgeçmemi istediler.
10 yaşıma kadar bir sürü fikir değiştirdim. Yok öğretmendi yok ressamdı diye kararsızlıklarla büyüdüm. 10 yaşımda tekrar meslek arayışına girdim. Neyseki yeteneklerim artıyordu.
Matematik, İngilizce, resim ve Türkçede iyiydim. Yalnız türkçeden kastım fiiller, zarflar gibi şeyler değil. Paragraf sorularında iyiydim. Ve Yazılımcı olmaya karar verdim. Belki oyunlar veya animasyonlar için karakter tasarlardım belki de oyunu ben yapardım. Orasını bilemiyorum fakat amacım yazılımcılık. Scratch adlı uygulamadan oyunlar ve animasyonlar yaptım. Babam ve arkadaşlarım çok beğendi. 11 yaşıma kadar bu meslek için kararlıydım. Hala kodlama yapıyordum. Bu işi kapmıştım adeta. Ailem biraz baskıcıydı derslerim konusunda. Derslerim iyiydi fakat benden daha fazlasını istediler.
Okulda 3 kere 4.Oldum. Diğerleri de ilk 10'a giremememe rağmen bayağı iyi sonuçlardı. 12, 14, 15 gibi mesela. Sınıfta hep 1. Oluyordum zaten. Yalnız bu iş 7. Sınıfta değişti. Haa bu arada ben okula erken başlamıştım. Yani bu onlardan hem küçük hem de daha başarılı olduğum anlamına geliyordu.
Ailem günde en az 90 soru çözmemi istiyorlardı fakat ben günde 40 soruyu bile istemeden çözüyordum. Bir gün yapıp diğer gün yapmıyordum. Zaten bildiğimi düşünüyordum. Sadece matematik ve türkçe çözüyordum. Onun dışındaki derslere gerek duymuyordum. Bazen annem ve özellikle de babam telefonumu ve bilgisyarımı yasaklıyorlardı. 3 güne kadar uzuyordu bu yasak.İşte tekrar böyle bir günde ve 12 yaşımda sabaha merhaba dedim...
Yıldız ve yorum atarsanız çok mutlu olurum ve eklememi istediğiniz bir şey varsa söyleyebilirsiniz, elimden geldiğince eklemeye çalışırım <3