Ağabey(?)

10 3 0
                                    

Baya oldu...



( Minho )

- Abi.

- BU BENİM MONTUM APTAL.

Eline aldığı bıçak ile bana yürürken bende kaçmaya çalışıyordum.

Bileklerime zorla bağladı halada benzeye iple bu daha da zor oluyordu. Bileklerimi birbirinden ayıramıyordum.

-Abi!

Beni kovalamaya başladığında ağzımdan kan gelmeye başlamıştı. -Az önce karnıma tekme atmıştı-

Onun montu değildi ki? Neden boşu boşu acı çekiyordum?

Beni yakalayıp sırtıma derin olan bir çizik attı. Bunu yapmasıyla acıyla inleyip yere düşmem bir oldu.

- NE DEDİM SANA?!

- Senin eşyalarına dokunmamamı.

Dedim acıdan fısıldayarak. Cevap vermezsem daha çok kızacaktı. Ağzımdan kan gelmeye devam ederken ne yapacağımı bilemeden odama doğru sürüklenmeye çalıştım. Gözlerinden akan kırmızılıklar sadece benim hayal ürünümdü belki de ama o kadar korkunçtu ki kendimi onu filmlerde ki kötü adamlara benzetmeden yapamıyordum.

Bana tinksinçle bakarken ayağa kalkmaya çalıştım. Ellerini kafasının yanlarına götürüp kendini susturmaya çalışırken ayağa kalkma fırsatı buldum. O daha içinde konuşmayı kesmezken kendimi odama kitlemiştim bile. Ağzım ve vücudum kan içindeydi, ellerim ve tırnaklarımın içleri, dişlerim ve dilim... Vücudumun her bir birimi kanıyordu, yere attım kendimi Sırtımı duvarıma verip kapımdan gelen tekme seslerini umursamadım. 

İşte o an geldi aklıma... 

Tuzun sesi... 

Siz tuzun sesini bilir misiniz? Ben bilirim. Çünkü hayatımın en acı  en kıymetsiz döneminde dinlemiştim bu eşsiz sesi. Asla unutamayacağım bir şeydi bu ses... Bir müzikten daha güzel ama bir danstan daha kötü. "En iyi dansçı olmak istiyorum" demiştim kendime sonra kendimi sonsuza dek dans edemeyeceğim bir yere göndermek istemiştim. Kaç gün psikolog randevuları aldık hatırlamıyorum, kaç tanesi işe yaradı biliyorum ama; hiçbiri.

Hiçbir işe yaramadı çünkü benim dertlerimi o kocaman deniz bile alamamıştı. Tuzun sesini nefeslerimi bitirmek için kullandığımda bile götürememişti tüm acımı. Aksine çoğaltmıştı çünkü lanet aile problemlerimi çözemeyen insanlar yüzünden sinir krizleri ve nöbetler geçirmeye devam etmiştim.

Psikologlar anlamamıştı tüm bunların ailemin sorunu olduğunu.

Dışarda uluyan köpeklerin, rüzgarın bağırışlarının ardında kendimide onlar gibi yapmak istediğimi anlamamıştı kimse. Çünkü ben bağıramazdım.

Bağırırsam duyamazlardı beni...

Bütün öğretmenler, bütün psikologlar, bütün arkadaşlarım kısacası herkes benim mükemmel bir hayatım olduğunu söylüyordu. Sadece etrafımda ki 3 kişi benim bütün hayatımı biliyordu. O 3 kişi için ne yapabilirsem yapardım bunu herkes bilirdi. Ama benim ailemin verdiği yaraları onlar bile beni kucaklayarak kurtaramıyorlardı. Tuzun sesini bırakamıyordum.

Nöbetlerimin geçtiğini yılın ortasında anladım. Ne oldu? Bilmiyorum, tek bildiğim dertlerimin üstüne gittiğimde tekrar yara almaktan bıktığım. Öğüt dinlemekten, yapmadığım şeyler ile suçlanmaktan ve anlaşılmamaktan. Hepsi beni öldürmek için boğazımı sıkıyor gibi. Ben ise harita olmadan yol arıyorum. Asla gitmediğim bir yola çıktı bu orman ve ağaçlar giderek görüş alanımı engelliyor. Denize tekrar girmeye sürüklüyor beni ama ben ilk defa tuzların birbirine nasıl sürttüğünü duymak istemiyorum.

Ben ilk defa ölmek istemiyorum.

Neden mi? Çünkü istemeden de olsa bir şey oldu beynime.

Sinirlerim ard arda gerildi bu çocuk yüzünden. Ama neden bilmem, yanımda olunca beni mutlu eden biri.

Neden?

Dedim ya, çünkü o benden daha çok acı çekmiş. Buna rağmen hala tuzun sesini bilmiyor. Nerden mi biliyorum? Bilmem. Yapmak istediği şeyi yapacak o. Çünkü bunlar ödüllendirilmesi gereken şeyler. O yapacak. Çünkü o bunu hak ediyor.

Kapımın kırılmasına ramak kaldığı için tuz sesini bıraktım.

Camımı açıp kendimi aşağı attım ağaca tutunarak. Gideceğim tek yer onlardan birinin evi. Beni biraz olsun bulabilen birileri. 

O üç karanlığa düşmüş genç...



_______________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________



Selağm! Neredeyse hiç okunmadığı için bölüm atasım gelmiyo. Ama şuan bir motive oldum. Bilmiyorum valla SDXFCGVBJHNKMLŞÖ. Hadi size iyi geceler ben akşam beşe kadar fic yazcam.



CEHENNEM GÖRÜNÜMLÜ CENNET **MİNSUNG**Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin