Bölüm şarkısı, Erkan ocaklı-Çayır biçiyom çayır
Barış kurgusu yazmamı isteyenlere ve barışı sevenlere itafhen...
Bölüm, 1 "Kurye karmaşası"
İmzamı atıp, karşımda bana gülümseyen müdüre baktım.
"Pazartesi görüşmek üzere." Dediğinde bende gülümseyip, elini sıktım ve okuldan çıkıp arabama ilerledim.
1 hafta önce ilkokul öğretmenliğine atanmıştım, okulum anca belirlenmişti ve muğladan istanbula gelmiştim. Aslında istanbul gibi kalabalık bir şehir beni sıksada, mecburdum.
Annem ve babam ne kadar şirkette çalışmamı istese de, ben küçüklüğümden beri hayalim olan bir meslek seçmiştim. İlkokul öğretmenliği...
Babam ve annem varlıklı bir aileden gelmişti, beni de şirketin başına koyup ömrümün sonuna kadar kağıtlarla boğuşmamı planlasalarda,Planları suya düşmüştü.
Daha istanbula geldiğim ilk gün arabada kalmamak için, muğladayken kendime ev ayarlamıştım. Melin (yakın arkadaşım) 'de sağolsun bana bu konuda baya yardım etmişti. O da bana ayarladığı sitede oturuyordu.
Sitenin önüne geldiğime, küçük küçük 2 katlı villalar görüş açıma girmişti. Konumu beni baya sevindirmişti çünkü okuluma yakındı.
Güvenliğe ismimi söyleyince, site kartını uzatıp önümde olan güvenlik bariyerini açmıştı.
Arabayı bir yere park etmiş ve tam sitenin ortasında olan evimin önüne gelmiştim.
Giriş kapısını açtığım gibi büyük bir havuz karşılamıştı beni, havuzun çarprazında olan, villa kapısına ilerlemiş ve kilit yardımı ile açmıştım. Tam önümde merdiven beni karşılıyordu ve merdivenin yanında evimin kapısı.
Ev dubleks değildi, Alt katta ben oturuyordum ve üst katta başka biri, içeri girmem ile geniş bir evle karşılaştım. Mobilyalar yarın gelecekti, bugün idare etmeliydim.
Eşyalarımın konumunu ayarlarken, telefonumun çalmasıyla boş evin içinde yankı yapan ses irkilmeme neden oldu. Hemen şortumun arka cebinden telefonumu çıkarttım, Melin arıyordu.
"Kapıyı aç gökçen."
Telefonu Açar açmaz, Melinin hızlıca konuşmasına güldüm. Ne hızlı gelmişti buraya?İlerleyip zile bastım ve kapımı açtım. Seri adımlarla karşıma çıkan meline hemen sarıldım. Çok özlemiştim bu kızı.
"Hanım efendi, hoşgeldiniz." Gülerek ondan ayrıldım.
"Hoş buldum hanım efendi, siz de hoşgeldiniz..." ve elimi uzattım,
"Hadi içeri geçelim." Gülüşerek içeri girdik.
"Senin daha eşyaların gelmemiş." Melinin şaşkın bakışları ile salonuma bakmasıyla, başımı salladım ve salonun ortasında duran 2 puf minderi alıp köşeye koydum, oturduk.
"Bizim eve geçelim o zaman." Dediğinde başımı olumsuz anlamda salladım.
"Evimde zaman geçirmek istiyorum olmaz." Melin bana gülüp, bacaklarını üst üste attı.
"Sen bilirsin..."
Baya sohbet etmiştik, zamanın nasıl geçtiğini bilmiyordum.
"Acıktım ben..." Diyerek dudak büktüm.
"Bir şeyler sipariş edelim o zaman."
Melin gülümseyerek, telefonunu eline alınca bende saate baktım. 19.30 olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
53 numara, Barış Alper Yılmaz
Fanfiction⁵³🐆|| Parayı uzattım, "Para üstü kalsın." Dediğimde, Yüzüme bön bön baktı. "Bey efendi? Dürüm nerede?" Kaşlarını çattı, "Ne dürümü? dalga mı geçiyorsunuz?" Kaşlarımı çattım. "Yoo dalga geçmiyorum?" Dediğimde sabır diledi. Kaşlarımı çattım. Hem ya...