CHP'li misin?| Texting BxB

10

Uyandım aslında herseyin bir rüya oldugunu ogrendigim an yıkıldım. Finn bana asik degildi.

Ameliyattan sonra bu rüya koymustu.
Ama umursamamaya çalışıyordum

"Amk kemali geç kalicaz hadi" recebin sesi ile sicradim.

"Recep dur bı gelinliğimi arıyorum surda" ne...

"Boşver sen damatligini giy, geç kalicaz yoksa"

"Sessiz ol Louis uyanicak şimdi"

"Uyanırsa uyansin ejderha sikmeye mi gidiyoruz sanki" ne diyo bu Recep mali ya?

"Olsun yine de sonucta gerdek gecesi, düğüne gelememisti dün." NE!?

"Finn cok üzgündü. Ama umrumda değil. Nasıl olsa benim evladım değil, Emine'nin hevesi ile aldık."

"Öyle deme Recep o da çocuk sonuçta. Hem yakışıklı da Çok kız olur peşinde" 

Bunu duyduğum an gülmemek için zor tuttum kendimi. Babamın Finn'in bir eşcinsel olduğunu bilmemesi tuhaftı. Gerçi unutmuş da olabilir akıl mı kalıyor onda?

"Recep Damatlık değil de kuzucuklu pijamamı giysem olur mu?"

Recep konuşmak için ağzını aralarken konuşmasına izin vermeden "Baba" dedim en sonunda uykulu sesimle.

"L-Louis?" Babam şoka girmişti. Hayır Bime değil şoka...

"Baba klavyen mi kekeliyo"

"Sus bı sen neden uyandın?"

"Sesinize."

"Geri yat çocuğum" tabii yatacam ama öncellikle ne halt yediğinizi öğrenmeliyim mallar

"Nereye gidiyorsunuz?" Kendimi küçük bir çocuk gibi hissetmem tuhaf değildi sanırım

"Şey...Iı"

"Boşversene sen" dedi sertçe Recep.

"Boş falan vermiyorum!" Öyle bir bağırmıştım ki mahalle ayaklandı

"Manyak mısın sen mahalle uyandı!" Recep piçinden nefret ediyordum

"Sanane Recep? Çık git evimizden"

"Baban beni istiyor ama" bunun ağzını yüzünü morartırdım?

"Bidaha bu eve gelirsen seni gebertirim!" Yakasına yapışmıştım. O ise gülüyordu

"Louis çok komik gerçekten bahsettiğin gibi kemal"

"Recep, Louis tamam durun"

"Durmicam baba!" Yüzüne bir tane geçirmiştim hâlen gülüyordu

"RECEP ADAM OLMASSAN SENİ GERÇEKTEN FENA SİKİCEM"

"Olmuyorum var mı?" Kaşınan oydu

Cama doğru götürdüm onu sonra kafasını cama geçirdim. Kan dahi çıkmayınca gerçekten recebin ölümsüzlük aşısı vurulduğunu kanıtlamış oldum

"GEBER ARTIK BE ADAM!"

"Dileğinin gercek olması çok zor evlat" dedi ve cebinden bir su çıkarttı

"Bu sonsuzluk suyu!" Şaşkınlık ile suyu almaya çalıştım

"Hayatta alamazsın"

"Nerden buldun bunu????" Hayretler içindeydim çünkü sonsuzluk nehri 10000 yıl önce kurumuştu

"100000 yıl önce rahmetli dedem bu suyu bana miras bırakmıştı. Ben ise ölmek isteyen bir genç olduğum için suyu içmemiştim fakat Emine ile tanıştık dan sonra yaşamın hâlen güzel olabileceğini düşündüm ve emine ile birlikte suyu içtik. İnşallah ona haram zıkkım olur. Su 2 litre olduğu için hâlen çokça var, ve 2 yıl önce bu sudan kemak de içti yani artık o da ölümsüz"

Şoka uğramış bir şekilde Recebin yakasını bıraktım. Babama nefret dolu bakışlar attım. Bunu bana nasıl söylemezdi?

"Baba neden bana söylemedin..."

"YA YETER ARTIK GECE GECE ŞU MUHABBET! DURUN ARTIK RECEP SEN DE BİR DUR GÖTÜNDE KURT FALAN MI VAR? ÇIK GİT EVDEN!" Babam Endişeli ve sinirliydi. Ama ben ona daha çok sinirliydim

"Baba senin konuşmaya hakkın yok tamammi?" Bir yandan da vazoyu kırmamak için kendimi zor tutuyordum

"Gayet de var Louis, sana o suyu içirmememin sebebi senin Finn'e aşık olacağını bilmem di. Finn aptalın teki. Ailesi belli olmayan Fahişenin bir çocuğu sadece. Yani onu tanıyıp etkileneceğini bildiğim için içirtmedim bu sudan. Recep ile ayrıldıktan sonra içirtirdim diye düşünmüştüm ama onunla evlenecek kadar ileri gidicegimizi düşünmedim."

"Sen de mi..." Göz yaşları içinde odama çıktım

"Bekle Louis!" Artık ondan nefret ediyordum. Yaşamayı en çok hak eden kişiden nefret etmeleri zoruma gitmisti

Louis Kılıçdaroğlu: Finn Yaşamayı hak ediyorsun. Yaşamayı en çok hak edenlerden sin biliyorsun değil mi? İyi geceler.

Sabahın 4 olmasını umursamadan yazmıştım. Nasıl olsa görmicekti

Finn Erdoğan: Teşekkür ederim ama öyle olduğunu düşünmüyorum bu saate neden ayaktasin? İyi geceler :)

Louis Kılıçdaroğlu: Babam ses yaptı ona uyandım, senden hayrola?

Finn Erdoğan: Uyku tutmuyor

Louis Kılıçdaroğlu: anlıyorum

Finn Erdoğan: Yanına geleyim mi?

Louis Kılıçdaroğlu: Bu saate? Sorun olmaz mı?

Finn Erdoğan: Hayır bekle geliyorum :)