Bu sene işime başlayacağım ilk gün idi. Dans etmeyi çok seviyorum ve dans ederken de kendimden geçiyorum. Bunun farkındayım ama elimde değil.
"Umarım bu sene iyi geçer..."
Duamı ettikten sonra, okulun kapısından içeri girdim. Okula kayıt olma işlerini dün hallettiğimden okulu gezme fırsatım oldu. Benim gibi dans hocaları var idi.
Karşıma birisi çıktı. Şuan da öğrencilerin ders işlediklerini düşünüyordum.
Peki o kimdi?
O, öylece duruyordu. Belki de dersi boştu. Sonra kapıdan bahçeye çıkcaktı ki ben onun önünde olduğum için bana çarptı. İkimizde şaşırmıştık çünkü aniden birbirimize çarpmıştık. Ben ne ara dönüp çarptığını algılayamamıştım bile.
O yerde oturuyordu aynı şekilde bende.. En sonunda çekingen biri olmama rağmen bir sohbet başlatıp onu bu gerginlikten kurtarmaktı çarem, belki bende bu gerginliğin içinden çıkabilirdim.
Önümdeki kişide yeni başlamışa benziyordu. O gözlerini açtı, bende ayağa kalkıp ona benden destek alarak ayağa kalkması için elimi uzattım.
Kalktı ve bana teşekkür etti.
"Teşekkürler, benim hatamdı aniden döndüm sizi görmemiştim. "
"Hiç önemli değil aslında benim hatam orda korkuluk gibi dikiliyordum."
Bir şaka yapıp ortadaki gerginliği azaltmaya çalıştım.
"Ahahaha! Bir korkuluk mu? İyi örnekti."
Bana tebessüm ile baktı bu şakadan sonra.
"Hey, adın nedir?"
Diye sordum.
"Lee Minho."
Ardından kaşını kaldırıp bana baktı sanki bana da benim adımı soruyordu.
"Memnun oldum, bende Hwang Hyunjin."
Sırıttı.
"Öğretmensin değil mi? Burda yalnız başına ne yapıyorsun, dersin boşmuydu? Ne öğretmenisin??"
Onu soru yağmuruna tutmuştum. Bunu yapmayı seviyordum. Ardından hiç birşey anlamadığını anladım ve teker teker sorularımı sordum.
"Öğretmen misin?"
"Evet, dans hocasıyım. "
"Vay be, bende dans hocasıyım!"
"Ne güzel."
"Burda, koridor da yalnız başına ne yapıyorsun? "
"Dersim boştu. "
"Uhm anladım.."
Sohbet bi' anda durmuştu. Onunla konuşmak istiyordum ama çekiniyordum. Kafamı eğdim ve gözümü kapattım kendi düşüncelerimle baş başaydım. Ama üstümde bir göz varmış gibiydi sanki birisi beni süzüyordu..
Gözlerimi açtım ve yanımdaki Minho'ya baktım. Tahmin ettiğim gibi beni izliyordu. Bende onu süzmeye başladım. Çok güzeldi, Mor'a boyalı saçları gözlerimi alıyordu.. gözleri ise çok güzeldi kelimeler ile anlatılamıyordu...
Minho
Karşımdaki Hyunjin'i süzüyordum o da beni. Bundan garip bir şekilde rahatsız olmamıştım. Hyunjin'in Uzun sarı saçları.. Kahverengi kedi gözü gibi olan gözleri bana çok anlamlı bakıyordu. Tarzı ise bir harika idi. Fakat birşey bu anî bozdu.
(Zil çalar.)
Zilin çalması bütün bu sessizliği bozmuştu. Teneffüs olmuştu heryer dolmaya başlamıştı. Hyunjinin kolundan tutarak bahçeye çıkarttım kalabalıktan dolayı.
-------------------------------------------------
Umarım beğenmişsinizdir😍💗 425 kelime yazdım çüş neyse tutarsa ficim devam ederim ilk ficim hyunho😘😘
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
LEEKNOW-AHH NAPIYORSUN YA BU GUZELLIK NEDIRR
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
HYUNJINNN-AHHH
Bu arada bunlar orda bahsettiğim gibi mor saçlı minho ve sarı saçlı hyunjin 😍😍
