2. Bölüm

4.7K 126 102
                                    

Medya= kütüphane

  " Hocam, telefonuna sessize alacaktım. O yüzden aldım elime."

" Sorun değil ama bir daha olmasın."

" Tamam."

" Peki sizin bana sormak istediğiniz herhangi bir soru var mı?"

Bir tane cıvık kız atladı hemen

" Hocam kaç yaşındasınız?"
" Hocam bekar mısınız?"
" Hocam çocuğunuz var mı?"
" Hocam neden bu kadar gençsiniz?"
" Hocam neden bu kadar yakışıklısınız?"

Oha ama gerçekten oha bunlar sorulacak sorular değildi. Bu kadarı çok fazla, sizene adamın hayatından.

" Arkadaşlar bir sakin öncelikle. 24 yaşındayım, bekarım, çocuğum yok, geri kalanı da Allah vergisi."

  Bu adam gerçekten bekar mı? Yok artık ama cok yakışıklı nasıl bekar olabilir? Ha birde yakışıklı olduğunu da biliyor.
  Ağzında bazı şeyler daha geveledi. Sonraki iki derse de ders öğretmenlerimiz girdi . Konu anlattılar, son zil çaldı ve eşyalarımızı toplamaya başladık. Beyza heyecanla söze girdi:

" Kanka eve gitmeyip parka mı gitsek?"
" Olur, anneme haber vereyim."
" Tamam bende vereyim."
  Ailelerimize haber verdik. Tam o sınıftan çıkacaktık ki Botan Hoca önümüzde belirdi.

" Kızlar çıkmadınız mı hala?"
" Yok hocam, şimdi çıkacağız."
" Tamam, fazla geç kalmayın. Hava kararmak üzere."
" Tamam hocam.". Dedim ve Botan hoca gitti. Beyza da bir kahkaha patlattı.

  " Adam eve değilde, gezmek için parka gittiğimizi öğrense ne der acaba?"
  Ve bir adet sarı kafa...

" Kızlar?"
" Hocam?" Sesim titredi...
" Size ödevlendirmeler yaptım değil mi?"
" Evet Hocam."
" Ve siz parka mı gidiyorsunuz?"

Beyza' nın telefonu çaldı. Arayan annesiydi, hemen açtı. Annesi misafirlerin geldiğini ve eve gelmesi gerektiğini söyledi. Telefonu kapattıktan sonra bize dönüp:
" Kanka parkı falan unut, misafirler gelcekmiş gitmem lazım."
" Off, e tamam o zaman haberleşiriz sonra."
" Sen nereye?"
" Parka gideceğim."
" Tek başına mı?"
" Evet, biraz kafa dağıtmam lazım." Beyza ile konuşmayı bitirdik. Botan hocamda konuşmaya başladı.

" Beyza sen gidebilirsin,  Eftelya sen kalıyorsun."
" Tamam hocam, görüşürüz. Görüşürüz Eftelya'm."

Bense şok içinde hocama bakıyordum. O da bana bakıyordu. Yapma şunu be yapma be hoca ne güzel parka gidecektim ben.
" Birebirimiz var Eftelya'cığım."
" Ben birebir istemedim hocam?"
" Olabilir."
" Hem siz rehber öğretmenisiniz. Ders yapamayız ki ve dershanede kimse kalmadı, kapatırlar birazdan."
" Öncelikle küçük hanım matematiğim çok iyidir ve sana verdiğim matematik ödevini bugün yapacağız seninle. İkincisi küçük hanım, bu dershane bana ait ben istediğim zaman kapanır, ben istediğim zaman açılır. Bilmem anlatabildim mi?"
" Anlatabildiniz hocam da hava karardı daha çalışamayız ki."
" Benim babamla senin baban çok yakın arkadaş.Bundan haberin var mıydı?"
" Ha o öğretmen siz misinizz?"
" Evet küçük benim."
" Anladım."
" Şimdi küçük hanım bu akşam size davetliyiz yemeğe. Şimdi zaten sizin eve gidicem. Sende oraya gideceksin. Şimdi gitsek erken olur. Vakti gelince birlikte gideriz. Vakit gelene kadar da senin ödevlerini hallederiz. Ailen bir sorun yapar mı?"
" Yapmazlar, tamam hocam. Hallederiz ödevleri."
" Tamam o zaman kutuphaneye inelim."

Botan hoca ile kütüphaneye indik. Işıklar yanıktı zaten ama buz gibiydi. Botan hoca pencereyi kapattı. Yine de soğuktu hava ve ben üstüme bir şey almamıştım. Pencereye en uzak sandalyeye geçtik, Botan hoca masa ve sandalyeleri birleştirdi .

Rehber Hocam Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin