Sürpriz 🎠

1.4K 82 11
                                    

Sadi Emek Apartmanı'nın merdivenlerini yüzünde şapşal bir gülümsemeyle tırmandı. Okuldan resmen uçarak gelmişti eve, karısına sürpriz yapıcaktı. Songül'ün karnı çok büyümeden havalar ısındığı için güzel bir tatil yapmak istiyordu. Biletleri almıştı, programı hazırlamıştı. "Kesin Songül kızıcak bana bu kadar masraf yaptım diye, e ama Busecikle ilk tatilimiz" diye düşündükçe gülümesi daha da büyüdü. Kapıyı çaldı. "Karıcığım kapıyı açsa da sarılsam" diye geçirdi içinden, ama açılmadı kapı. Tekrar çaldı Sadi, bekledi, yine açılmadı. Meraklandı, anahtarını çıkarttı, çoktan eve gelmiş olması lazımdı Songül'ün. Çevirdi anahtarı, kapı kitli değildi, Songül evdeydi demek ki, merakı endişeye bıraktı yerini.

-Songüüül...
Evin ışıkları yanmıyordu, halbuki hava kararmak üzereydi, Songül karanlığı hiç sevmez, güneş biraz kaybolunca hemen ışıkları açardı. Evi gözleriyle tarayınca Songül'ü koltukta uyurken gördü. Dudağını sarkıttı, yanına doğru yürüdü, baş ucunda yere çömeldi, başından öptü. Songül kıpırdandı, gözlerini açmadan,
-Hoşgeldin, dedi.
-Güzel karıcım, hoşbuldum. Busecik'e sor bakalım, yer var mıymış yanınızda.
Gülümsedi Songül, gözlerini azıcık açtı.
-Sorayım bakayım, babaya yer var mı kızım yanımızda?
Elini karnına koydu,
-Var diyo, dedi uyku sersemi kocaman gülümseyerek.

Songül kendini birazcık geriye kaydırdı, kocasına yer açmak için koltukta. Sadi dikkatlice yüzü Songüle, sırtı salona dönük olacak şekilde uzandı kanepeye. Songül sağ kolunu Sadi'nin üstünden aşırıp sarıldı. Sadi ise boştaki eliyle saçlarını okşadı Songül'ün.
-Uyuyakalmışım, dedi Songül.
-Endişelendim
-Niye ki?
-Kapıyı duymadın?
-Hadi canıım, dedi Songül gülerek.
Sadi burnunu Songül'ün burnuna dokundurdu gülümseyerek. Sonra dudağına kocaman bir öpücük kondurdu.
-Sana bişey söyliycem, kızmayacaksın ama.
-Kızcağım şeyler söyleme sen de o zaman, benim Ankaralı damarımı tutturma Sadii.
Kıkır kıkır güldü Sadi.
-Tamam, tamam, bak hoşuna gidicek bişey.
-Nolur yine çocuk odasına eşya aldım deme Sadi.
Gülümsedi Sadi. Hamilelik haberini aldığından beri her gün gelirken ya bir koli oyuncak ya 10 tane bebeğe yetecek kadar tulum, ya da bebek odasına yeni bir perde, yatak örtüsü artık ne bulursa alıp geliyordu. Ya da Songül'e doğuma yakın giyebileceği kıyafetler alıyordu. Songül çok seviyordu bu jestlerini ama her zaman gereğinden fazla alınan şeylere, israfa karşıydı, yine bu konuda tavrını tatlı sert koyup sitem ediyordu kocasına. Sadi ise "Biricik karıma, kızıma harcamayacaksam ne anlamı var paranın?" diye savunuyordu kendini her seferinde yüzünü asarak.
-Lohusa bandım bile hazır Sadi, artık nolur almayalım bişeyler, bak Busecik gelsin yine alıcaz bir sürü şey, dedi Songül, bir yandan Sadi'nin ensesindeki saçların arasından parmaklarını geçirerek seviyordu.

-Bu sefer farklı ama.
-Allah allah, ne acaba?  dedi Songül yüzüne sahte meraklı bir ifade takınarak, çünkü emindi ki yine Sadi bir şeyler almıştı Busecik'e.
-Azıcık gezsek mi güzel karıcım?
-Gezsek mi derken?
-İşte bir yerlere gitsek, denize girsek, güneşlensek, görmediğimiz yerleri görsek, tabii bazen de geceleri festival...
Songül utanarak gülümsedi, Sadi'nin koluna vurdu.
-Çok fena oldun sen Sadi, çook fena.
-Hoşuna gitmedi mi?
-Bayıldımm! Ne zaman gidiyoruz? Hemen valiz hazırlamam lazım benim.
Sadi güldü,
-Daha vakit var kara mamba, sakin ol.
Songül heyecandan teşekkür etmeyi unuttuğunu fark edip hemen yattığı yerden sarıldı Sadi'nin boynuna. İyice sokuldu.
-Çok teşekkür ederim Sadi. Beni o kadar mutlu ettin ki. Ben yıllardır tatile gitmiyorum.
Songül duraksadı, yutkundu, devam etti. Ağlamamak için tuttuğu gözyaşları boğazını acıttı.
-En son annemle babamla gitmiştik.
Konunun nereye gittiğini anladı Sadi. Bu süprizi yaparken istediği son şeydi karısını ağlatmak. Başından öptü Songül'ü, yüzünü endişe ve hüzün kapladı.
-Yalnız başıma tatil yapmayı hiç sevemedim. Halamlarda kalırken, rahmetli halam, hep derdi seni de götürelim tatile diye, ben istemezdim. Çünkü gittiğimiz yerlerde, sahilde, restoranlarda, ne biliyim otellerde, her yerde, annesi babası yanında, birlikte mutlu çocukları görünce annemle babamla yaptığımız tatilleri düşünürüm gibi geliyordu, cesaret edemedim yani.
Duraksadı Songül, Sadi'nin yüzüne baktı nemli gözleriyle, elinin tersine yanağını okşadı.
-Ama şimdi, biz de öyle bir aileyiz. Artık yalnız değilim, çünkü siz varsınız yanımda. Benim de artık minicik bir ailem var.
Sadi daha sıkı sarıldı Songül'e. Bir süre öylece sarıldılar, Songül sessizliği bozdu sonunda.
-Sadi?
-Efendim güzeller güzeli karıcım?
-Sen böyle kalbimin kırık her parçasını tek tek onardıkça, bana sanki mümkünmüş gibi, sana daha çok aşık oluyorum biliyo musun?
Koskocaman gülümsedi Sadi.
-İyi ki varsın, iyi ki varız, iyi ki...
Songülün dudaklarına yaklaştı, uzun uzun öptü karısını, hem yaralarını onarmanın gururuyla hem bu güzeller güzeli kadının hayatında yer edinmiş, onun ailesi olmuş olmanın mutluluğuyla...

sadgül 🌹Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin