Çağan arabasından indi bir kaç adım attı ve koca kapının önünde durdu yılardır bu günün hayalini kuruyordu ve sonunda o büyük gün gelmişti. Içinde bir his vardı sahi neydi o hisin adı? Mutluluk?
hayır kesinlikle mutluluk değildi belki acımasızlık, heycan, sabırsızlık ola bilirdi ama kesinlikle Mutluluk değildi. Çağan kafasında ki düşüncelerden kurtulup boğazını temizledi kendini topladıktan sonra korumalara kapıyı açmaları için komut vermiş bunun için "kapıyı açın!" Demesi yeterli olmuştu.Koca kapyı büyük bir heybetle açıldı Içeriye doğru bir kaç adım atı genç adam bu gün Annesine yılar önce verdiği sözü tutacaktı.
Koca bahçeden içeri girdi giriş kapısının önünde durdu elleri titrerken zile bastı, hayır! Ellerinin titremesinin nedeni korku değildi yılar sonra annesinin katilini görmek ellerinin titremesi için yeterliydi.Kapı açıldı karşısında genç bir kadın gördü kalbi deli gibi çarpıyordu Çağanın bu da neydi şimdi? "Buyrun kime bakmıştınız?" Dedi genç kadın cılız sesiyle "Ahmet Tiryaki evde mi?" Dedi genç adam sert sesiyle. Kadın babasına seslendi oysa ki ne çok şey yaşatmıştı Babası ona. Bir hayat borçluydu kızına.
"Ne var be! Bir rahat yok." diye söylenerek indi kalbinde kötülükten başka hiç bir şey barındırmayan Adam.
Çağan Ahmet tiryakinin sesiyle kendine geldi ve belinden silahını çıkardı.
Tuana ise çığlığı bastı.
Oğuz kız kardeşinin sesiyle, babası kız kardeşine yine zarar verir korkusuyla hızla merdivenleri tek, tek indi.
"Tuana?" Diye seslendi abisi telaşla.
Ve kız kardeşini arkasına alacaken korumaların silahı doğrultmasıyla alamamıştı."Ve yılar sonra tekrar karşı karşıyayız seninle. 16 yıl sonra." Dedi Çağan gözlerini bir an bile Ahmetin yani annesinin katilinin üstünden ayırmadan.
Ahmet yutkundu, Çağanın çok iyi biliyordu kim olduğunu. Korktuğu gün gelmişti. "Istesem șuracıkta canını alırım ama olmaz. Yaşadığının bin kat daha beterini yaşayacaksın. Ben yaşatacağım."
Biran "Ne istiyorsun be bizden!" Diye bağıran Tuanaya baktı. Ve korumalarına bit işaret yaptığı anda bir koruma Tuanaya doğru yöneldi.
"Dur orda! Suçlu bu adam. Onun suçu yok." Dedi Oğuz. Korumanın ğöğüsünü itekleyerek.
Diğer korumalar onu çekerek kollarını tuttu vecengel oldular engel olmasına.
Koruma Tuanayı zorla evden çıkarırken, abisi engel olamıyordu.
"Bırak be beni!" Diye korumayla inatlaştı fakat onu duymuyordu bile.Tuana zorluk çıkarınca koruma sürükleyerek çıkarmak zorunda kaldı.
"Tamam, kızı al beni bırak." Dedi Ahmet sadece kendini düşünüyordu her zaman ki gibi.
Çağan silahı Ahmetin topuğuna doğrultup sıktı. Tüm evi Ahmetin acı dolu çığlıkları ve inleyişleri sardı.
Oğuz yüzünü ekşitmiş onları izliyordu.Çağan'dan.
"Sülaleni sikicem senin." Diyip korumalarla evden çıktı. Arbada kapıyı zorlayan kızı görünce arabaya gidip sertçe kapıyı açtım.
"Ne v-" sözümü bitirmeden yüzüme türkünce yüzümü ekşitip gözlerimi yumdum. "Ne yaptın abime pislik!"
Diye yüzüme doğru bağırınca kolunu sıktım. "Sesini kıs. Terbiyeni takın. Delirtme beni." Sert sesimle ve bakışlarımı ona doğru bakıp şoför koltuğuna bindim ve arabayı çalıştırdım."Nesin sen? Eşkıya mi? Mafya mi? Haydut mu? Süt çoçuğu." Dedi dikiz aynasından bana bakarak.
"Sen nesin? Sabahtan beri deli danalar gibi bağırıyorsun."
"Kaçırıldığın için olabilir mi, acaba?! Kimsin sen? Ne istiyorsun bizden? Neden kaçırıyorsun beni? Nereye götürüyorsun beni? Suçum ne?!"
"Yavaş gel. Ne bu sorguya alınıyorum resmen." Dedim ona doğru bakarak o ise saçları ile oynamakla meşgüldü.
"1. Kaçırılmadın sadece müstakbel kocanın yanına geliyorsun. 2.Ben Çağan Efe Ak. 3. İntikam istiyorum. 4. Evlenmek için. 5. Evlenme dairesine gidiyoruz 6. Suçun o adamın kızı olman."
Söylediklerimi algılayamadığı için öylece yüzüme baktı. Arabayı evlenme dairesinin önünde durdurdum. "Hadi in." Dedim ve arabadan indim. Ve kapısını açtım o ise "evlenmen ben seninle!" Dedi bağırarak.
"Sana sormadım!" Dedim çetesinin sertçe tuttum ve sıktım. "Abini öldürürüm. Yemin ederim yaparım. Evleneceğiz ve sen sorun çıkarmayacaksın. Aksi taktirde abini öldürürüm.
"İstemiyorum. Lütfen bırak beni" dedi zar zor konuşurken, gözlerinden yaşlar süzülüyordu. "Tamam." Diyip cebimden telefonumu çıkardım. "Bir telefonuma bakar." Dediğinde hızla başını iki yana sallayıp kollarımı tuttu.
"Tamam. Taman sakın ona bir şey yapma. İstediğini yapacağım." Dediğinde telefonu cebime sokup kızı arabadan indirdim.
"İsmimi bile bilmiyorsun sen ya benim." Dedim nefretle yüzüne bakarak. "Tuana Naz Tiryaki." Dedim cevap olarak o ise sustu.
Dairenin önüne geldiğimzde bir anda durunca benimde durmam gerekti. Ona dönüp yüzüne baktım.
O ise ağlayarak "Yapamam. Ben evlenemem." "Saatlerdir aynı şeyi söylüyorsun. Yapacağın tek şey evet Diyip imza atmak."
"Çok kolaydı zaten bir caniyle evlenmek!" Kaşlarımı çattım "cani? Ne yaptımda cani oldum?" Dediğimde "beni kaçırdın, birini vurdun, evi bastın. Başka ne yapman gerek cani olmak için?"
"Baban gibi olmam gerek canı olmam için. Ve bu imkansız."
"Babam gibi biriyle evlenmem."
"Yeter."dedim kolunu tuttum sürüklemeye çalıştım. Kendini geri çekince tekrar yüzüne baktım.
"Ist-" sözünü bitirmesine izin vermeden belini kavrayıp sertçe dudağına yapıştım.
Ve bölüm sonu.
Yılar sonra düzenlemiş hali, bana hediyemi getiren kitap🥹
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Intikam Ateşi❤️🔥
Romance"Sanmıştık ki ikimiz yeryüzünde ancak birbirimiz için varız ikimiz Sanmıştık ki tek kişilik bir yanlızlığa bile rahatça sıgarız hiç yanılmamışiz her an düşüp düşüp kristal bir bardak gibi tuz parça kırılsak da hâlâ içimizde o yanardaği ağzı hâlâ kıp...