"Sanmıştık ki ikimiz yeryüzünde ancak birbirimiz için varız ikimiz Sanmıştık ki tek kişilik bir yanlızlığa bile rahatça sıgarız hiç yanılmamışiz her an düşüp düşüp kristal bir bardak gibi tuz parça kırılsak da hâlâ içimizde o yanardaği ağzı hâlâ kıp...
"Evet. Çok doğruaferin yıldızlı 10." Diyip tekrar sertçe kolumu tutup yürümeye başladı. Sesimi çıkarmadımelimden hiç bir şey gelmiyordu.
Nikah salonuna girdi, bomboş sadece nikah memuru ve onun şahit olarak getirdiği 2 kişi vardı.
Evleneceğim günün böyleolacağını düşünmemiştim. Nikah masasına geçtik, Nikah memuru soruları sordu "siz Tuana Naz Tiryaki, Rıfat oğlu Çağan Efe Akı hiç kimsenin baskısı ve etkisi altında kalmadan, hastalıkta ve sağlıkta kocalığa kabul ediyor musunuz?" Hayır, hayır, hayır. "Evet." Dedim zar zor çıkan çatalı sesimle.
"Siz Çağan Efe Ak, Ahmet kızı Tuana Naz Tiryakiyi hiç kimsenin baskısı ve etkisi altında kalmadan, hastalıkta ve sağlıkta kocalığa kabul ediyor musunuz?" "Evet." Dedim kalbime bir sancı girdi.
"Sizde şahitlik ediyor musunuz?" Dedi Nikah memuru 2 korumaya bakarak ikiside "evet" dedikten sonra önce ben sonra güya kocam olacak adam, ve șahitler imzaları attık.
Ve evlendik. Bu kadar kolaydı herkesin can attığı evlilik.
Ben bu gün o masada Evet dedim Evlenmeye Evet dedim itraz edemedim nikah memuru evlilik cüzdanını uzatınca alıp ayağa kalktı Nikah kiyildiktan sonra eve geldik.
Kocaman bir evin önünde durdurdu arabayı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
O arabadan inince, ne kadar inmek istemesemde bende indim. Bir sürü koruma vardı. Hepsinin gözleri üstümüzdeydi.
"Dönün lan önünüze!" Diye sert sesiyle korumaları uyardı. Kendini ne sanıyordu acaba. Pislik olduğu kesindi.
Korumalar başlarını öne eğdi. Kapının önünde duyduğumuzda zile bastı, bir kaç saniye sonra kapıyı çok güzel bit kadın açtı. Kız kardeşi diye yorumladım.
Beni görünce yüzündeki gülümseme solmuştu, küçümseyici bakışlarını üstümde gezdirdi ve beni baştan aşağı süzdü.
"Hoş geldiniz" dedi beni gördüğüne memnun olmadığını belli eden sesiyle. Çağan ise hiç bir şey demeden eve girdi, "hoş bulduk " dedim hoşunutsuz sesimle.
Bende Çağanın arkasından girdim, burda kimseyi tanımadığım için onun arkasında gezmek zorundaydım, hoş onuda iyi tanımıyordum. Tek bildiğim isminin Çağan Efe Ak olduğuydu.
Çağan salona girince arkasından bende girdim, "hoş geldin abi " dedi bir kız gülümseyerek beni hesabakatmamasına takılmadım. Salonda 2 kız 1 erkek vardı.
"Hoş buldum abicim" diye cevap verdi Çağan gülümseyerek. Gülümsedi, meymenetsiz suradıyla hemde. Gamzeleride varmış bunun. Ona baktığımı görünce hemen yüzündeki gülümsemeyi yok edip sert bakışlarını üstüme yerleştirdi. Öküz.
Bana başıyla işaret edip salondan çıktı. Bende benden istediği gibi arkasından gittim. Merdivenleri çıktık ve bir odanın önünde durdu.
"Burası ikimizin odası. Beraber uyuyacağız. Aynı odada hatta aynı yatakta." Diyince kaşlarımı çattım
"Ölürümde seninle aynı yatakta uyumam ben. Bırak aynı yatakta nefeslerimiz bir birine değerken uyumayı, seninle aynı evin içinde bile zor duruyorum." Diye hiç gecikmeden cevabı yapıştırdım.
"Öyle mi?"
"Öyle"
"Bana bak benim canımı sıkma. Bana diklenmeyi kes." Dedi sert ve uyarıcı sesiyle.
"Çok merak ettim ya sıkarsan ne yaparsın?" Dediğimde odanın kapısını açmasıyla kolumu sıkıp odanın ortasına fırlatması bir oldu.
Yanıma geldi ve saçıma yapıştı, ayağa kaldırıp tokadı yapıştırdı. "bana karşı gelmeyi kes. Kadın katili olmak istemiyorum." Diyip çıktı.
Dudağımın kanadığını hissettim. Yerden kalkasım yoktu. Zar zor ayağa kalktım ve dudağımı sildim. İstemsizce akan göz yaşlarımı zar zor dururdurup ayakkabılarımı çıkardım ve aynı kıyafetlerle yatağa uzandım.
Kapı çalınca irkildim. O tarafa doğru dönüp "gir" dedim duyulduğunda emin olmadığım kısık çıkan sesimle. Içeri bir koruma girdi elinde poșetlerle. "Bunlar senin yenge" diyip gitti. Yenge dememesi konusunda uyanmadan gitti.
Derin bir nefes verip ayağa kalktım. Poşetlerini baktığımda kıyafet vardı. Gülümseyip pijama aldım ve banyoya girdim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Duş alıp bunu giydim, saçlarımı kurutup çıktım. Komidinin üstünde duran boş sürahiyi görünce sürahiyi ellime aldım ve odadan çıktım.
Aşağı ineceken yan odadan gelen sesleri duyunca durdum. Çağanın sesi gelince daha önce hiç yapmadığım bir şey yapıp kafamı kapıya yaslayıp dinlemeye başladım.
"Yeter Serpil."
"Sırf intikam almak için benimle resmi nikah bile kıyamadın. Gidip o kıza kıydın ve şu an onun yanına gidiyorsun! 2 yılık karınım ben senin!"
Benden başka karısı mi vardı? Açık kalan ağzımı kapamaya çalıştım. Evliydi...
Ve bölüm sonu...
Umarım beğenmişsinizdir🥹 Oy veren ve yorum yapan herkese teşekkür ederim 💞
