twenty

515 48 26
                                    

marketten aldığım abur cuburların parasını ödedikten sonra dışarıya çıktım ve buraya en yakın olan sahile doğru yürümeye başladım.

geçip gitmek bilmeyen bu heyecanımı yol boyunca dindirmeye çalışmış fakat bir türlü başarılı olamamıştım. sahile yaklaştığımda gözlerim kumral saçlı sevgilimi aramıştı ve bulmuştu da. hızlı adımlar ile yanına gittim.

"sevgilim, ben geldim."

sesimi duyması ile yerinden hafifçe sıçramıştı. dalıp gitmişti herhalde denizin güzelliğine, tıpkı benim ona dalıp gittiğim gibi.

yerinden kalkıp bana kocaman ve sıkı sıkı sarıldı. "hoşgeldin bebeğim, gel otur." diyerek kolumdan tutup banka oturttu. "ya sen neden aldın ki bunları, ben yeterince yiyecek ve içecek almıştım." dedi.

omuz silkip onun sevdiği içeceği yani ananaslı meyve suyunu ona doğru uzattım. "olsun sevgilim, benim aldıklarım için de midende yerin vardır değil mi?" diyip gözlerimi kırpıştırdım.

benim halime gülerek dudaklarıma minik bir buse kondurmuş ve ona uzattığım meyve suyunu almıştı. böylece birlikte denizin karşısında bolca sohbet ederek bir şeyler atıştırmıştık.

"of o son cipsi yemeyecektik, şuna bak hamile gibi duruyoruz."

jisung kendi kendine söylenirken ben onu takmayıp hâlâ çikolatamı yemeye devam ediyordum. benim daha yemeye devam ettiğimi gören jisung o küçük gözlerini büyütmüş ardından ise elimdeki sıcaktan erimiş çikolatayı benden almıştı. çikolatam elimden gittiği için dudaklarımı büzerken jisung onu çöp poşetinin içine çoktan atmıştı bile.

"büzme o dudaklarını. senin iyiliğin için diyorum ben, çok fazla şey yedik miden bulanacak artık." deyip bana gülümsedi. ardından gözleri dudaklarıma kaymış ve bana yaklaşmıştı biraz. öpeceğini anladığımda gözlerimi kapatmış ve kendimi ona bırakmıştım.

dudaklarının bana değmesi yıllar sürmüş gibiydi. başta alt dudağımı dudaklarının arasına almıştı. daha sonra ise işin içine dili girmiş ve dudaklarımın üzerinde gezinmişti. son bir kez dudaklarımı öpüp geri çekildi.

"ıslak mendile verecek kadar param kalmamıştı, bende gerekeni yaptım." diyerek pişkin pişkin gülmüştü.

"pisliksin sen." koluna acıtmayacak şekilde vurdum ve kollarımı biribirine doladım.

"aman da aman tripte atarmış benim sevgilim. yerim seni he." o da kollarını bans dolayıp yanağımı, boynumu kısacası açık olan her yerimi öpmeye başlamıştı. anında yumuşarken, arada gıdıklandığım zamanlarda kıkıyordum.

şu an o kadar mutlu ve huzurlu hissediyordum ki, hem tanrı'ya hem de abime jisung'u karşıma çıkardığı için binlerce kez teşekkür ediyordum. başta ona karşı beslediğim kin ve nefret şimdi aşka dönüşmüştü. başlarda bana deseydiniz o nefret ettiğin sincap kılıklı herife aşık olacaksın diye o zaman size kıçımın kenarı ile gülerdim. ama büyük konuşmamak gerekirmiş.

şimdi o sincap kılıklı herif benim hayatım, her şeyim olmuştu ve onu bırakmaya da niyetim yoktu. onu çok seviyordum.

"ya minho, sen ne kadar güzel bir şeysin ya... sana her baktığımda güzelliğine hayran kalıyorum, dalıp gidiyorum sana. ne yapacağım ben seninle, hm?"

"ne yapacaksın başka şapşal. seveceksin beni, öpeceksin, sarılacaksın, hiç bırakmayacaksın beni." kollarımı beline dolarken kafamı o çiçek bahçesi gibi kokan boynuna gömmüştüm. "söz mü sevgilim, beni hiç bırakmayacaksın değil mi?"

o da benim sarılışıma karşılık verniş ve saçlarımı öpmüştü. "söz veriyorum bebeğim, seni asla bırakmayacağım."






-






kısa olmasına ragmen bence gayet tatlis bir final oldu, umarim sizde oyle dusunuyorsunuzdur

bu zqmana kadar verdiginiz desteklwr icin tesekkurler, cok aktif olamiyordum burada ama ona ragmen yine de fickerimi destekleyenlerde oldu, onlar icin de ayri ayri tesekkur etmek istiyorum, iyi ki varsiniz <3

ve soyle bir sey eklemek istiyorum, cok kesin olmamakla birlikte b3lki aktif olabilirim artik. cunku wklimda ikş tane asiri mukemmel fic konulari var ve bunlarin sizinde seveceginize eminim. o yuzden bunlari yazmak istiyorum, belki yazarken buraya gercek anlamiyla donebilirim

herneyse cok fazla konustum, guzel gunler/geceler dilerim, sizleri seviyorum 💗

minho ve jisung da seviyorlarnis, oyle dediler

stay away & minsung ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin