Sabah pencerden sızan ışık gözüme gelerek beni uyandırmadı aslında onu çok isterdim ama hava kapalıydı ve çalan alarmın iğrenç sesiyle uyandım. Banyoyu kullanarak kişisel işlerimi hallettikten sonra aşağı indim karnımda bir aslan olmalı diye düşünürken mutfağa girdim ve çok tontiş bir teyze çok efsane bir kahvaltı sofrası hazırlamıştı."Benim minik kuzum uyanmış. Haydi otur sana enfes bir sofra hazırladım okulda aç kalmak istemezsin" dedi. Ne okulundan bahsediyordu? ve bu teyze kimdi ilk başta çaktırmadım onu tanımadığımı burası benim evimdi biliyordum ama insanları tanımakta güçlük çekiyordum. Erdal abi de mutfağa girdikten sonra sofraya kuruldu "Defne Hanım bu Leyla Teyze senin küçüklükten beri bakıcın ve anneannen gibidir" dedi demek bu teyze benim küçüklük bakıcım ve hala burda kalıyor demekki beni çok seviyor. Bir nevi ev işleri,yemek gibi faaliyetleri de hallediyormuş. Kahvaltımı yaptıktan sonra Erdal abi "Defne Hanım yukarı çıkıp hazırlanın yeni okulunuza sizi ben götüreceğim"dedi. "Erdal abi bana defne hanım demene gerek yok sadece defne demen yeterli" dedim gülerek böyle kendimi çok resmi bir iş kadını gibi hissediyordum çünkü "Sen nasıl istersen Defne" dedi Erdal abi de gülerek. Yukarı çıkıp hazırlanmaya başladım okul üniformalarım yatağımın üstünde jilet gibi ütülenmiş duruyordu siyah bir kalem etek ve onu tamamlayan siyah beyaz bir lacoste üstü vardı. Tabi ben böyle resmi olmaktan nefret ederim bu yüzden biraz okul üniformasına eklemeler yapacaktım. siyah süper ince bir çorap üstüne kalın siyah dize kadar gelen çoraplar ve buti botlarımla hazırdım. Hafif bir makyaj ve saçla herşey tamam olacaktı. Büyük aynanın karşısına geçip sağ gözüme ve sol gözüme eyeliner çektikten sonra rimelle kirpiklerimi belirginleştirdim çok hafif şekilde kırmızı ruju alt dudağıma değdirip parmağımla yedirdim sıra saçlarıma geldiğinde düzleştiricimi fişe taktım ilk günümse bakımlı olmalıydım. Saçlarımıda tamamladıktan sonra bu sefer tamamen hazırdım aşağı indim Erdal abi beni kapının önünde bekliyordu yine simsiyah giyinmişti ve ikimizin bu uyumuna gülmeden edemedim. Arabaya giderken içimden kendi kendime siyah Land Rower nerde acama diye dalga geçerken arabaya geldiğimizi farkettim. Tamam biraz yanılmış olabilirim Land değil ama Range Rower bilin bakalım hangi renk hiç zor değil. Arabanın ön koltuğunu bana centilmen bir şekilde açan Erdal abi görünce yine kıkırdadım bugün ne kadarde neşeliyim. Teşekkür edip arabaya bindim ve okulun yolunu tuttuk tabi Erdal abi okul yolunu bende nefesimi tutuyordum o kadar heyecanlıyım ki ilk defa gördüğüm bir okul yeni insanlar benden çekingen olmamamı beklemeyin sakın. Okula geldiğimizde saatlerce tuttuğum nefesimi verip çantamı aldım ve Erdal abiye kocaman sarıldım. Umarım günüm iyi geçer diye düşünürken okulun içine girdiğimi farketmemiştim bile. İçeri girdiğimde herkes bana dönüp bakmadı bu iyiye işaret herkes kafasına göre takılıyordu. İçeri doğru ilerleyip müdürün odasını aramaya başladım. Şansa bak o kadarda uzak değilmiş saatlerce aramak zorunda kalmadım bu 2. iyi işaret bu okulu sevmeye başladım. Müdüre yeni öğrenci olduğumu hangi sınıfta olacağımı ve ders programını almak için geldiğimi söyledim. İyi bir adama benziyordu 11-G sınıfım şimdiden bana iyi şanslar...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEFO
Teen FictionZengin bir ailenin kızı olan Defne geçirdiği trafik kazasında annesini ve babasını kaybetmiştir. Sadece ailesini değil hafızasını da acaba Defne namı diğer Defo bu hayatına alışabilecek mi bazen eğlenceli bazen hüzünlü bazen kahkahalarla güleceğiniz...