"mesajıma niye bakmadın?"
beomgyu çok yorgundu fakat karşısında duran çocuk, hem daha fazla yoruyor hemde yorgunluğunu unutturuyordu. tam bir kaos içerisindeyi bedeni ve zihni.
"canım istemedi."
taehyun göz devirip beomgyu'nun elindeki bavula uzandı.
hızlıca arabaya doğru yürüdüler. ikisinin ağzındanda çıt çıkmıyordu. ne eskisi gibilerdi ne de olabilirlerdi.
"neden konuşmuyorsun?"
omuz silkti beomgyu. konuşacak mecali yoktu. düşünceleri birer damla olsaydı, boğulurdu o sular altında.
"peki öyle olsun."
araba yaklaşık yarım saat sonra 2 katlı ahşap bir evin önünde durdu.
taehyun arabadan hızlıca indi. beomgyuysa, o ne kadar hızlıysa o da o kadar yavaştı.
eşyaları alıp kapının önüne geçtiler. zili çaldı taehyun. dışarı çıkan kişiyle buruk bir gülümseme bıraktı beomgyu.
babaannesini bu 3 ayda ne de çok özlemişti.
biraz özlem giderilmiş ve içeri geçilmişti. gri saçlı çocuğuda her ne kadar davet etselerde çocuk kibarca reddetmiş, iyi geceler dileyip çıkmıştı evden.
o gece ise beomgyu en azından rahatlamıştı. biraz olsun geçmişi, annesini, baskıyı, notlarını düşünmeden geçirmişti. fakat düşüncelerinden kaçamazdı ve onu en savunmasız anında yakalarlardı.
uykudan hemen önce. fakat bir şekilde sabah olurdu değil mi?
...
"bu boktan okula yeniden geldik ha?"
dedi oğlan, sigarasını ayağının ucuyla ezdikten sonra.
beomgyu ise yüzünde her zaman ki sırıtmasıyla okulun bahçesine doğru ilerliyordu.
"hadi soobin daha koçla konuşacağım."
göz devirdi soobin. nefret ediyordu koçtan sebebsizce.
kendi kendine mırıldandı.
"sevmiyorum o adamı""ama yapacak bir şey yok değil mi? hem okulun ilk günü olmasına rağmen bugün antrenman varmış duydun mu?"
soobin şaşkın bakışlsrını yanındaki oğlana çevirdi.
"ne, cidden mi?"
beomgyu ise kafa sallayıp sırasına geçti sınıfa vardıklarında.
klasik bir gün daha geçmişti Mountest Lisesi' nde.
ve sıra antrenman saatine gelmişti. herkes soyunma odasındaydı. kabinlerin birinde üstünü giyiniyordu beomgyu. ta ki onun sesini duyana kadar.
kelimeleri ağzından yarım ve boğuk çıkıyordu.
"kaliteli sigaraymış."
içinden geçirdi beomgyu.
sesinden anlıyorum, arkadaşlarınla sigara içiyorsun.bilirdi beomgyu. taehyun içmezdi. hatta nefret ederdi. fakat ne zaman o arkadaş grubuna girdi, işte her şey o zaman değişti.
kabinden çıkıp hızlıca kapıyı kapattı beomgyu. taehyun ise arkasını dönünce kendisine bakmadan hızlıca ilerleyen sinirli çocuğu.
"beomgyu bekle."
beklemedi. fakat durduruldu. kolundaki el ile arkasına döndü beomgyu.
"yanlış anladın."
tek kaşını kaldırarak sordu beomgyu.
"neyi yanlış anladım tahyun? sigara içmeni mi yoksa kaliteli bulmanı mı?"
taehyun gergindi ve bu belliydi fakat bu beomgyu' nun keskin sözlerinin yerine geçemedi.
"hayır içmemi yanlış anladın?"
beomgyu sinirle güldü. patlamaya yakın bir bombaydı adeta.
"ha yani gözlerim kör benim. nerde o 'sigara içmek bok gibi bir şey, asla içmem' diyen taehyun?"
taehyun kendini açıklamaya çalışıyordu fakat içten içe biliyordu asıl haksız olan kendisi idi.
"yani tamam dedim ama sigara o kadar kötü bir şey değil yani hem bağımlısı değilim."
"siktir git taehyun. yapmam dediğin her şeyi yapıyorsun. o sahte arkadaş grubunun ne kadar zehirli olduğunu göremiyor musun sen?"
taehyun kaşlarını çattı.
"ne alakası var onların.""ben diyeceğimi dedim."
kolunu çocuğun elinden kurtardığı gibi oradan uzaklaştı uzun saçlı çocuk.
arkasında bir karmaşa bırakarak.
..
FİC ASIRI İYİ HEYECANDAN ÖLÜYORUM SANİRİM
ŞİMDİ OKUDUĞUN
you're on your own kid | taegyu
Fanfic"you're on your own kid, you always have been." kasabalı taegyu! slow update başlangıç: 23.06.2023 bitiş: ...