Büyük tantana kopalı henüz 3 gün olmuştu ancak öylesine kuvvetli bir yankı uyandırdı ki günler sonra bile sanki dün olmuşçasına gündemdeydi.
İnsanlar sesiz bir yığın halinde aralarında fısıldaşarak ilerliyorlardı .Kulağıma gelen bir kaç cümlede de 'daha gencecikti ' çok erken bir ölüm' 'ailesinin yerinde olmak istemezdim' gibi cümleler çalındı kulağıma .Erken ölüm derken? Kime göre ve neye göre erken? Bir zorba için geç kalınmış bir ölümdü bence.....
Bu düşünceler içerisinde mezar taşlarına dalan gözlerimi siyah paltolu siyah gözlüklü iri yarın bir adam kesiverdi. Suratında o kadar mimiksiz bir ifade vardı ki ne düşündüğünü anlamak için bir profesyonel olmak bile yetmezdi. Aslında ara sıra beden dili ile ilgili kitaplar okurdu ancak bu denli donuk bir yüzü okumak için çok fazla kitap okunması gerekiyor diye düşündü. O bunları düşünürken kalın heybetli bir ses çınladı kulağında . O iri yarı adam karşısına geçmiş ve iyi misiniz diyordu. Şaşkınlığını gizlemek konusunda çok yetenekliydi hemen kendine geldi.
Evet efendim sadece gerçekten üzgünüm dedi. O iriyarı adam onu teselli edercesine sırtını sıvazladı ve oradan ayrıldı eve geldiğinde pencerelerinin tamamının perdelerini kapattı . Sadece 3 gün geçmişti son cinayetinin üzerinden ancak içinde gizleyemediği bir heyecan vardı. Ellerinin için yanıyordu hala rose 'un sıcak kanını ellerinde hissedebiliyordu bunu her düşünmesi tam bir tatmin noktasıydı onun için kimsenin anlayamayacağı bu hazzı ilk ne zaman tattığını düşündü hatırlamakta çok zorlanmadı .Daha ergenliğe yeni girdiği yaşlarında ailesinin ona bakması için aldıkları köpekleri vardı zavallı köpek henüz geleli bir hafta bile olmadan evlerinin önündeki havuzda cansız halde bulundu. O öyle bir oyunculuk sergilemişti ki sanki kendi elleri ile hayvanın gözlerine bakarak onu boğmamış gibi...
Ailesi tek bir kuşku bile duymadan zavallı oğullarının haline çok üzülmüşlerdi .Böylece ilk cinayetini işlemiş oldu. Gerçi bir hayvan ilk cinayet için sayılır mı diye düşündü ve neyse dercesine omuz silkti .Onun için önemli olan yalvarır şekilde ona bakan kurbanlarıydı.