;;punch*¹⁷

289 27 3
                                    

heeseung
jake

jake
efendim hyung

heeseung
amacın ne?

jake
ne?

heeseung
sunghoon,
eğer en sonunda buluşacaksanız
neden çocuğa acı çektriyorsun?

jake
hyung şimdi
sen benim soruma cevap ver
sonra ben seninkine vereyim?

heeseung
tamam sor

jake
sunghoon evine gitti mi?

heeseung
ben de sordum
sahildeyim bütün gece dedi
benimle gel dedim, yalvardım falan
ama gelmedi hatta kendi zorla beni otobüse bindirdi beni.

jake
tamam, sağol hyung
soruna cevabımsa zamanı gelince ikinize de söyleyeceğim tamam mı?
ben sunghoon'un yanına gidiyorum

heeseung
tamam, bana da haber ver

jake
tamam hyung
Seen 23.24

üzerime bir tişört geçirip çıktım. sunghoon'u aradım ama açmadı. evim uzak olmadığı için hemen geldim. uyuyakalmıştı. rahatlamış bir şekilde nefes verdim. uyandırdım onu. gözleri doğru düzgün açılmıyordu. çok tatlıydı. "huhu, benimle gel. kalk hadi."

"ben burada duracağım..." diye mırıldanıp tekrar gözünü kapattı. "hadi huhu! kalkman lazım."

"neden?.."

"sö-"

"tamam anladım..." diyip ayağa kalktı gözlerini ovuşturdu. "efendim?" çantasını elime aldım, diğer elimle de elini tutup geldiğim yere doğru yürümeye başladım. sunghoon şaşırmıştı. "ne oldu jake?" yürümeye devam ederken konuştum. "gelmen lazım işte" iç çekti. "beni anlamadığını biliyorum ama senin için yapıyorum bunu."

eve geldiğimizde kapıyı açtım, içeri girdik. "evet?" benden bir açıklama bekliyordu. yutkundum. "şey... heeseung hyung ile konuştum. senin sahilde yattığını söyleyince senin yanına geldim. eve gitmediysen burada durabilirsin, değil mi?"

"jake..." sarıldı bana. "teşekkür ederim, her şey için." ondan ayrıldım ve yüzünü ellerimin arasına aldım. "ben de hem teşekkür hem de özür dilerim." gülümsedi. "özür dilemene gerek yok. ben zaten seni affetmiştim kayalıklarda." utançla gülümsedim. arada beni çok utandırıyor bu herif ya!

"tamam, hadi uyu sen benim yatağımda. ben daha uyumayacağım." dudağıma küçük bir öpücük bıraktı. kızarmıştım. "iyi geceler, bebeğim."

"iyi geceler..." diye mırıldandım. çok büyülüyordu beni. güldü ve odama gitti. yarına yetiştireceğim projenin sonunu yapıyordum. mesaj gelmişti. hem de hiç istemediğim birinden.

chaeryeong
jake

jake
efendim?

chaeryeong
yarın daha çok zorbalayacağım sunghoon'u
çünkü bugün sizi sahilde gördüm
sen zorbalamazsan iftira atarım

jake
tamam sakin ol
sikik|
zorbalayacağım göreceksin

chaeryeong
yani herkesin önünde?
en iyisi

jake
ben öyle demek istemedim

chaeryeong
ama artık öyle
yarın öyle yapmazsan yapacaklarımdan
ben sorumlu değilim sim.

jake
hassiktir|
tamam yapacağım

chaeryeong
aferin
yarın görüşürüz:)

jake
görüşürüz
Seen 00.25

ağlamaya başladım, ona bunu yapmak istemiyordum. bugün böyleyken yarın herkesin içinde onu zorbalamak istemiyordum. "üzgünüm huhu'm... belki beni bir daha kabul etmeyeceksin ama yapmak zorundayım..."

"neyi yapmak zorundasın?"

odamın kapısına baktım orada şaşkın bir şekilde beni izliyordu. göz yaşlarımı sildim. "önemli değil." bunu yapmak zorundaydım. "önemli jake. neyi yapmak zorundasın?" titrekçe bir nefes verdim. "bunu sana-"

"söyleyemem söyleyemem bir yere kadar! ne sikim dönüyor ve ben bilmiyorum!" sinirlenmişti, haklıydı da. "sunghoon gerçekten-"

"bu kadar zor ne var ya! her sorduğum şeye söyleyemem diyorsun! neyi söyleyeceksin o zaman!" gözleri doldu. "senin için-" yanıma geldi, bir yumruk attı. "söyleyene kadar benimle konuşma jake." dedi ve çekip gitti. az önce beni öpen çocuk şimdi bana yumruk atmıştı.

jake
lee

chaeryeong
efendim?

jake
sunghoon ile artık konuşmuyoruz
az önce bana bağırdı
sonra yumruk attı
dedi ki bana ne olduğunu söyleyene kadae benimle konuşma
ve gitti

chaeryeong
oh, ciddi misin?
bu kadar kolay olacağını hiç düşünmemiştim

jake
mutlu musun?

chaeryeong
hem de nasıl :)
şimdi sıra sende sim|
Seen 00.45

prom king, jakehoonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin