"Kliniğin önünde on saat beklemek zorunda mıyım?"
Kendi kendime Taehyung beyefendiyi beklemeye devam ettim hem neden buluşma yerimiz kliniğin önü
Başka buluşma noktası mı yok
Sinir sistemlerimin yerinden oynamasına 10 saniye kala uzaktan kırmızı bir arabanın farları benimle buluştu arka arkaya korna çalan hatta korna ile ritim tutturan manyak estetisyen tam önümde durup arabadan indi
Sarı dalgalı saçları yüzündeki pürüzsüzlük ve bunları bütünleyen siyah gömleği ve kumaş pantolonu oldukça dikkat çekiyordu
Ama en çok dikkatimi çeken şey gözleriydi...
Bir insanın gözleri güler mi..?
Sanırım güler
"Hoşgeldin Jungkook beyefendiciğim"
"Hoşbulduk Taehyung beyefendiciğim"
"Çok yakışıklı olmuşsunuz Jungkook beyefendiciğim"
"Yürüme lan"
"Ne yürücem be sana"
İkimizide birden sokağı inletecek kadar yüksek şekilde gülme tuttu asla konuşamıyor ve sadece gülüyorduk
Bu gülmemizin sonunda Taehyung konuşmayı başarmıştı
"Her seferinde didişmek zorunda mıyız?"
"Bence insan gibi gün geçirelim"
Gülmemi durdurup başımı onaylar şekilde salladım ve tam arabanın kapısını açıp binecekken önce davrandı
"Öhm öhm Jungkook beyefendiciğim sikinizi yakmamın karşılığında sizi yemeğe çıkarmak üzereyim ve bu centilmenliğimi lütfen göz ardı etmeyiniz"
"Buyrun kapınız"
Şaşkınca ona bakıp tekrar gülmeye başladım o ise ciddi olmayan ama ciddiymiş gibi görünen bir ifade ile bana bakıyor du
"Taehyung napıyorsun"
"Susar mısınız"
"Bir iki üç tıp"
Bu hali çok hoşuma gitmişti ve gülerek ona baktım o ise hemen kapımı kapatmış şoför koltuğuna oturmuştu
"Sizi ülkemizin en pahalı yerine götüreceğim
Gülerek ensesine hafifçe vurdum
"Yaa hadi bakalım
Gülerek önüne döndü ve yola koyulduk
Gideceğimiz yere varana kadar asla susmadı annemden tut babama ne iş yaptığımdan tut hangi okullarda okuduğuma boy kilo ayak numarası
"Ne işi yapıyorsun jungkook beyefendiciğim"
"Orospuyum Taehyung"
"Ama ama jungkookcuğum orospuluk kötü birşeydir yapmak için geniş göt lazım"
"Ne"
"Ayak numaran kaç jungkookçuğum"
"Amına kodumun beni istemeye gelmesi için ananı mı göndereceksin"
"Sananeeee"
Tam kolunu kapıp ısıracaktım ki çok övdüğü restorana geldik
Gerçekten de lükstü ve beğenmiştim
Tekrar kapı koluna asıldım inecektim ki bir hızla gelip kapımı açtı
"Buyrun buyrun buyrun
Gülüp arabadan indim ve kolumu omzuna attım o da kolunu omzuma atınca beraber içeri doğru yürümeye başladık Taehyung bu sefer konuşmuyordu ama
Sanki gözleri anlatacak çok şeyi olan birisi gibi bakıyordu etrafa...
Sahi gözleri neden bu kadar güzeldi?
Yüzünü incelemeye dalmıştım
İnce parmaklarını saçlarına geçirip geri atması ve büyük gözlerini etrafa meraklı meraklı çarptırması ayrıca boynundan gelen mükemmel koku
Benim
Hoşuma gitmişti
Tam ağızımı açtım konuşmaya hazırlanacağınım cam kapıya girmemle beraber burnumu vurmam bir oldu
Tanrıya şükür burnum kanamadı ama hem iyimisin diye sorup hem kahkahalara boğulan taehyung'a bakıp bende gülmeye başladım
"Önüne baksana mal"
"Sende bu kadar yakışıklı olma"
"Ha"?
Şaşkın bir ifade ile yüzüme bakan Taehyunga bende şaşkın bir ifade ile baktım çünkü tam anlamıyla az önce içimden söyledim sandığım şeyi dışımdan söylemiştim
Susmasını bilmek lazım gerçekten
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WELCOME TO KİM CLİNİC (Taekook)
Fanfiction+Bak güzel kardeşim bir sakin ol öyle konuşalım -Lan pezevenk o makineyi götüne sokarım sikimi yaktın lan!