oz

17 1 0
                                    


Oz


Terk edildik. Biz yaptığımız hatalardan dolayı, kendimizi terk ettik. Onlarla yüzleşmek yerine, onları geçmişte bıraktık. Geçmişi temiz olmayanın, geleceği olmaz. İnkar ettiler, açgözlülükleri onları yok oluşa sürükledi. Kendilerini kusursuz zannettiler ama güzel olanları görünce çıldırdılar. Kendilerini üstün gördüler kıskançlıkları, kibirleri, bencillikleri, kinleri onları yok etmeye sürükledi ve öyle de oldu, yok ettiler. Kim olduklarını unuttular, anlayış sergilemediler, kendilerinden başkalarını hazmedemediler, çekemediler, kıskandılar. Onlar paylaşmayı biliyorlardı  fakat açgözlülerdi. Bir şeyi daha unuttular '' Yok eden, yok olur''.


Denge bozulmadan önce, iki kız kardeş huzur ve bereketi getirmek için tüm ırkları yok ettiler. Beraber tüm evrene sefayı getirmek için, herkesin mutlu olması için her şey en baştan kurdular. Büyük kız kardeş gücünü ruhların içinde ki ışıktan alıyordu, küçük olan ise karanlıktan. Büyük kardeş tahta geçti ve GÜN IŞIĞININ gücüne sahip oldu. Her türden ruha öncülük ediyor, gündüz ışığında mutluluklarına, neşelerine, dostluklarına şahitlik ediyordu vakti gelince de yükselttiği güneşi indiriyordu ve GECEYİ küçük kardeşine devrediyordu. Gecenin karanlığında ruhlar, gün boyunca harcadıkları enerjiyi tazelemek için uyurlardı, bazıları hariç. Onlar günün aydınlığından çekinir,utanırlardı herkesin onları göreceğinden, onlara zarar vermekten korkarlardı ama gün ışığındakıler bunu anlayamayacak kadar zalimdi. Gecenin karanlığında yaralarını, kimsecikler görmeden sarmaya, hastalıklarına şifa bulmaya çalışırlardı. Küçük kardeşte gücünü kullanarak AYI yükseltir ve geceyi başlatırdı. Utananların, çekinenlerin, dışlananların korkmadan gülebileceği bir yer, bir zaman, bir alan oluşturmak küçük kardeşin görevi idi. Güneşin ruhlarının zenginliği arttıkça, kibir ve küstahlıkları büyüyordu. Hırs ve açgözlülük onları vahşete, yok etmeye götürdü. Bu durum Gecenin Velihatları için aynısı söylenemezdi. Gecenin ruhları ise duygularını çizmeye, neşelerini söylemeye, içlerinde oluşan kargaşaları çamurla şekillendirmeye başladılar. Kitaplar, şiirler yazdılar, resimler, sergiler yaptılar, hanlar, saraylar, okullar, kütüphaneler yaptılar. Güzelliklerini  Toprakla, Ateşle, Havayla, Su ile Gölgelerle paylaştılar.  Sahip oldukları güç zihinlerine ve bedenlerine fazla geldi. Güçlerini toprakla paylaştılar. Güneşin Halkı, Gecenin Velihatlarının eserlerinin, güçlerinin, güzelliklerinin artıklarını görünce kinlerine, nefretlerine hakim olamadılar. Büyük kız kardeş Gün Işığının Hakimi, Güneşin Tanrıçası Selestiya, küçük kız kardeşi Gecenin Hakimi, Ay ve Gökyüzü Tanrıçası Luna'nın kendisi ile halkının böylesine büyük güce sahip olmasını çekemedi. Güneşin Halkı artık Gecenin Velihatlarına düşmandı. 

Luna ablasına, derin sevgi bağlarıyla yaşıyordu, o bağlar olmadan yaşayabileceğini düşünmek bile onu delirtiyordu ama o kendisi ile o bağlarını yok etti...

Gecenin Velihatları, Luna'nın emirlerine her zaman, şüphesi  sadıklardı çünkü asla yalan söylemezdi ve kimseyi geride bırakmazdı her ne olursa olsun...

Gecenin Hakimi, halkını da alıp ormanın derinliklerine gitti. Herkezden uzak, korkmadan özgürce yaşayabileyeceklerı bir yere. Orada mutlulardı, kendilerine  Yerde ve Gökte saray yaptılar. O saray bir krallığa dönüştü. Luna halkına çok düşkündü, hiçbir çocuğun aç kalmasına, annenin kızından, babanın oğlundan, sevenin sevgilisinden ayrılmasına asla izin vermezdi. Gecenin Velihatları Tanrıçalarına derin bağlarla bağlılardı buyüzden Yer ve Gök sarayında yaşamalarını istediler. Luna buna asla izin vermedi ama halk kendilerine sarayın hemen yanı başında şehir inşa etmeye başladı. Luna ne kadar bu fikre karşı çıksada onları kıramadı. Gecenin Velihatlarinin zenginliği, bereketi arttıkça arttı. Ellerindeki güç o kadar fazlaydı ki, açgözlülüğe sürüklenecekler diye ödleri kopuyordu. Bu gücü zayıf olanlarla paylaştılar. Küçük kız kardeşinin böyle muhteşem büyük bir güce sahip olması Selestiya'yı delirtti. Halkına zenginlik için eziyet etti, halkınında içindeki kin arzusu onları eziyete zorladı. Güneşin Krallığı yok olamanın eşiğinde, açlıktan, susuzluktan yok olacakken Gecenin Hakimi Luna onlarla bereketini paylaştı ablasına bağlılık yemini etti ablasıda bunu kabul etti ama Güneşin Hakimi Selestiya'nın gözü hep daha fazlasındaydı. Küçük kız kardeşine ihanet etti, kız kardeşi bu acıya dayanamayıp halkıyla beraber şeytanın esiri oldular fakat Lunada,  Gecenin Velihatlarıda ve Seletiya'ya nede Güneşin halkına zarar vermediler.

İçlerimde kalan son bağ buna izin vermedi.

Selestiya'nın emiri üzerine, Geceye ve Ay Işığına ait olan herşeyi yok ettirdi kız kardeşi dahil.

Kaçabilenler kaçtı, saklanabilenler saklamdı. Toprak Geceye bağlılık yemini etti çünkü ona aitti. 

Yüz yıllar sonra evran tekrar ayaklandı diyar tekrar hayata döndü. Bu sefer tek hükümdar Güneş Diyarlara, Elçileri ile hükmetmeye başladı. 

Yıllar önce ne oldu ise yıllar sonrada o oldu. Güneşin Halkı Havaya ve Suya karıştı. Kendilerine krallıklar kurdular. Bilmedikleri bir şey vardı. Ay hiç bir zaman batmayacak, dahada yükselecekti.

Gecenin Velihatlari ise Toprağa, Ateşe ve Gölgelere karıştı. Zorunda değillerdi, ona aittiler.

Diyara emirler kanunlar, kurallar getirildi, yönetme biçimi değiştirildi. En güçlü kimse Krallık hakkı ona verilecekti. Yüz yıllar boyunca babadan, oğla taht miras edildi. Güneşin Halkı Su Öncüsü ve Derin Denizlerin Lordu olan Atlan tahta geçti. Diyar ona itaat etsede Ateş ve Torak Krallığı itaat etmedi. Su Öncüsüve Derin Denizlerin Lordu Atlan kibirine, bencilliğine dayanamadı. Hava Öncüsü ve Fırtına Lordu Tayfun ile bir olup Ateş Krallığını yok ettiler. Diyarın dengesini bozdular. Ateş Krallığı Öncüsü ve mirasçıları ile yok oldu. Aynı şekilde Torak Krallığınada saldırı düzenlediler ama Torak Öncüsü ve Kara Orman Lordu Mahir buna izin vermedi, krallığını büyülü yüksek dikenlerin olduğu kara ormanın, içinde gizlenmiş dağın içine saklandı. Su ve Hava Öncüleri, Torak Öncüsünü yok edememişlerdi buyüzden savaş bitti.

Kendi savaşları asla bitmedi, bu yıkımı oğullarına ailelerinede bulaştırdılar. Torak Öncüsü asla vazgeçmedi ona, halkına, ailesine ve krallığına yapılanları asla unutmadı...

Hava ve Su Krallığı müttefik oldular her zaman Toprak Krallığına göz diktiler ama hiçbir zaman Toprak Öncüsünün gücüne karşı gelemediler...

karanlığın izleri serisi ''YALANLAR DİYARI''Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin