1.

48 8 6
                                    

Sabah alarmımın sesiyle uyandım. Saat 7 buçuktu. Doğrulup yatakta oturdum. Pencereden süzülen güneş ışınları bana geliyordu. Dışarısı pek güzeldi.

Yataktan kalkıp duş almaya gittim. Sıcak suyu açıp bedenimden akmasını bekledim. Çok yorgundum. Dünden beri dans provası yapıyordum.

Sadece 4 saat uyuyabilmiştim. Bornozumu giyip mutfağa gittim. Kahve makinesini çalıştırıp telefonumu elime aldım.

Bir bildirim vardı. Merakla bildirime tıkladım.

Han Jisung'a
Bu akşam Japonya'da konseriniz var Bay Sung. Hazır olduğunuzda şoförünüz Bay Lee sizi alacaktır. İyi günler.

Şaka gibi. Telefondan kafamı kaldırıp duvara baktım. Dalgın düşüncelerimle boğuşurken kahvenin hazır olduğunu bildiren makine dütledi. (Ne yazacağımı bilemedim.dütledi dedim)

Kahvemi içmeye başladım. Kapım çalmıştı. Kapıyı açmaya gittim. Karşımda Felix vardı.

"Bay Sung hazır mısınız?"

"Daha akşam değil ama Felix."

"Anca işlerinizi hallediyoruz Bay Sung. Hazır değilseniz beklerim kapıda."

"Kapıda kalmana el veremem. Gel içeride otur."

"Peki Bay Sung."

Felix içeri geçip salonda oturdu. Bende odama gidip giyinmek için birşeyler seçtim.

Siyah bir sweat ve ceket,kargo pantolon, şapka ve maske. Bunları seçmiştim. Tanınmak istemiyordum.

Fanlar üzerime çıkıyorlar çünkü. Giyinip Felix'in yanına gittim. Ayağa kalktı.

"Herşeyinizi aldınız değil mi Bay Sung?"

"Ah bekle kulaklığımı almamışım."

Salondaki sehpadan kulaklığımı alıp taktım.

"Artık hazırım. Hadi gidelim"

Asansörün yanına geldiğimizde yanımızdaki adam sürekli olarak bana bakıyordu.

Mor saçlarının perçemleri gözlerini kapatıyordu. Dudakları,yüz hatları çok güzeldi. Ben ona bakarken bir an göz göze geldik.Panikle gözlerimi kaçırdım.

Hafif kıkırdadığını duydum.

"Bay Sung iyi misiniz?"

"E-evet iyiyim."

"Emin misiniz? Yüzünüz kızarmış"

Ne!? Onla göz göze geldiğimde utandım mı cidden? Ah Jisung senin bu utangaçlığın ne olacak?

"İyiyim. Sadece maskeden nefes alamıyorum."

Felix bana kafasını salladı. Hemen maskeyi çıkarıp hızlı hızlı nefes aldım. Şuan iğrenç hissediyorum. Asansörün kapısı açılınca hemen içeri girdim.

─── ⋆⋅☆⋅⋆ ──

Havalimanına gelmiştik. Kalabalıktı. Ama fanlarım yoktu. Az da olsa buna sevindim.

İçeri girdik. Felix bavulumu taşıyordu. Zorlanmamasına şaşırmıştım. Bavulum bana göre ağırdı. Özel uçağıma bindik.

Ama ne göreyim dersiniz? O çocuğu... Mor saçlı çocuk karşımda oturuyordu. Ve...ve bana sırıtıyordu.

Rahatsız olmuştum. Felix yanımda olduğu için kulağına fısıldadım.

"Sırıtmasından rahatsız oluyorum. Başka yere geçsek olmaz mı?"

Obsession|MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin