Jimin aynada yaraları sarılmış vücuduna baktı. Ne kadar dışarıdan güçlü gözükse de, vücudu sıradan bir omega vücuduydu. Çok kolay zedeleniyor ve yaralanıyordu. Jimin yaralarını üzerine geçirdiği kıyafetlerle gizledi ve derin bi nefes aldı. Odasından çıkmadan önce son kez kendine baktı.
Park Jimin, git gide bu binaya yakışır hale geliyorsun.
Odasından çıktığı gibi tüm bakışlar ona dönmüştü. On üçüncü kat alfaları ellerini önlerinde birleştirmiş onu bekliyorlardı. Taehyung onu gördüğü gibi alfalara işaret verdi ve hepsi Jimin'in önünde eğilmeye başladı.
"Affedin bizi efendim." Jimin kafasını çevirip ne oluyor dercesine Taehyung'a baktı. Taehyung da elleri önünde birleşmiş şekilde önünde eğildi. Jimin gözlerini devirdi.
"Affedin patron, emin olabilirsiniz bir daha asla böyle bir şeye izin vermeyeceğiz." Jimin Taehyung'a gülmemek için kendini tuttu.
Böyle bir durumda bile kuzeni onu neşelendirmeyi biliyordu.
Jimin başları hala yere bakan alfalara doğru konuşmaya başladı.
"Bugün beni çok hayal kırıklığına uğrattınız, etrafım alfalarımla çevrili iken kendimi güvende hissetmekte yanılıyormuşum." Jimin konuşurken tonu stabil ve yumuşaktı. Ne kadar sözleri ağır olsa da tatlı sesiyle adeta alfaları baştan çıkarıyordu.
Jimin alfaların kokusundaki değişim ile sözlerinin anlaşıldığından emin oldu. Alfaları muhtemelen Jimin'i koruyamadıkları için onların içini yiyip bitiriyordu.
"Girişlerdeki güvenlikleri arttırın, bundan sonra bir tane bile orman alfası bu kapıdan girerse bi daha bu kata adım atmayı bile aklınızdan geçirmeyin."
Alfalar başlarıyla onu onayladılar.
"Anlaşıldı patron." Taehyung konuştu.
"Ayrıca VIP otel katından ofisime çıkan asansörü iptal edin. Bundan sonra sadece VIP kabul edilen üyeler otelde konaklayabilecek. Korumasız. Anladınız mı beni?"
"Anlaşıldı patron." Alfaların hepsi bir ağızdan konuşunca Jimin başı ile onaylayıp tekrar Taehyung'a döndü.
"Yeni kısıtlamanın üzerini örtmek için de bi kaç hediye gönderin."
"Anlaşıldı patron."
"Güzel, şimdi şu kendi mezarını kazan Jason'ı görmeye gidelim."
Jimin bodrum katında devasa para kasaları ile çevrili koridorda Taehyung ile birlikte yürüyordu.
"Ne yaptınız?" Jimin Taehyung'a sordu. Taehyung yürümeye devam ederken her zamanki derin sesi ile konuştu.
"Çocuklar hırpaladı biraz, alfası resmen vücudunu ele geçirmişti. Sakinleştirmek zaman aldı." Jimin sinirle ellerini saçlarına daldırıp geriye attı.
"Jimin," Taehyung'un soru sorar gibi çıkan sesi ile Jimin duraksadı.
"Bugün çok büyük bi tehlike atlattık. Belki alfalara bu kadar yakın davranma-" Jimin alayla Taehyung'a bakıp gülümsedi.
Taehyung tekrar şansını denedi.
"Sadece demek istediğim, sana yeterince saygı duyuyorlar. Belki-" Bu sefer Jimin'in kahkahası bodrumun demir duvarlarında yankılandı.
Taehyung ona endişeli gözler ile bakıyordu. Jimin elini karnına koymuş sanki Taehyung ona dünyanın en komik şeyini söylemiş gibi gülüyordu.
"O alfalar beni neden koruyor biliyor musun Taehyung?" Sözler ağzından çıkmaya başladıkça Jimin'in gülüşü soldu.
"Güçlü olduğum için mi? Hepsi bana güçlerini kanıtlamak için çıldırıyorlar. Neden?" Taehyung ona üzgün gözlerle bakıyordu. Jimin'i kendinden nefret ettiren o acıyan gözlerle bakıyordu. Kuzeninden de olsa Jimin bu bakışları kaldıramadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Unfaithful
FanfictionMafya lideri omega Jimin'in etrafı ona tapan alfalarla çevrilidir. Sıradan omegalar gibi tek bir alfaya takılı kalmayan Jimin'in façası Jeon Jungkook adlı alfanın çetesine katılması ile bozulur. Jimin ona ilgi göstermeyen Jungkook'a fena halde takıl...