Bakışlarım dalmış bir şekilde Demir'i izlediğimi fark edip denize bakmaya başladım.
Demir
Ne o uyuduğumu izlemekten sıkıldın mı?
Yanıma da gelebilirsin istersen?
Ece
Saçmalama be niye senin o
mendebur suratını izliyeyim?-Aşık olmuşsundur belki de?
Söz veriyorum bu esprini
her hatırladığımda güleceğim.-Merak etme ben de ,sen bana aşık olduğun da hatırlatacağım.
-Biliyor musun o sarı saçların güneşten daha sıcak ve güneşten daha iyi bir ışık kaynağı.-İltifatın için teşekkür
ederim ama beni hiçbir zaman
tavlayamazsın.-Göreceğiz Ece hanım göreceğiz.
Ben sahilde yürüyeceğim gelecek misin?
- Hayır.
-Kurtlar kapar bak.
- Bebek mi
kandırıyorsun?-Evet bebeğim olarak seni kandırıyorum.
-Salak yaa.
Diyerek gülümsedim.Uzun uzun bana baktı.
"İyi hadi ben de geliyorum."dedim ve Demir'in yanına gittim.Elini omzuma attı ve yürümeye başladık.
Sahilde sessiz sessiz yürürken bir teyze ve yanında bir çocuk yanımızdan geçerken çocuk Demir'e bakıp "Anneanne ben de büyüyünce bu abi gibi yakışıklı olup bu abla gibi güzel bir kızla sevgili olabilir miyim?"dedi.Kadın gülümsedi ve "Allah nasip ederse herşey olur oğlum."dedi.
Demir'e baktım.
Demir'e atılan iftiralar,suçlamalar,salak saçma muhabbetler...
Bu kadar iyi biri için çok ağır şeydi onlar.
Demir gibi yakışıklı,tatlı,karizmatik,düşünceli birine neden böyle bir iftira atarlar ki?
Düşüncelere dalmıştım ki Demir'in beni kucaklamasına tepki verememiştim.-Minik tatlı cadımla biraz yüzebilirmiyiz acaba?
- O cadı şuan
yüzmek istemiyor.-Ama ben istiyorum ve o tatlı cadı şuan benim kucağımda ve ben onu denize atmayı planlıyorum.
Sakın öyle birşey yapma dememe kalmadan kendimi denizin soğuk sularında buldum.
Saçlarımı arkaya doğru attım ki Demir beni belimden kavradı.
O hint dizilerinde uzunca bakışanlar olur ya aynı onlar gibi bakışıyorduk.
Birbirimize uzunca baktıktan sonra Demir saçlarımı arkaya doğru attı.
Yüzünde daha önce hiç görmediğim bir sırıtış vardı.
Birbirimize bakarken aklıma Deniz hastanedeyken olanlar geldi.İlk adımı o atmıştı.İstemsizce gülümsedim.-Hoşuna mı gitti?
Gitti gitti.Gitti gitti.
Elini yanağıma getirdi.Bir eli belimde diğer eli yanağımdaydı.
Ellerimi omuzlarının üstünden birleştirdim.
Gözlerimin içine baktı."Dünyalar güzeli tatlı cadım biliyorum tanışalı yaklaşık 1 ay oluyor.Ama inan bana gözlerimdeki ışık sadece sana baktığımda oluşuyor.O sarı saçların,o güzel gözlerin,o güzel gülüşün aklımı başımdan alıyor.Ben sana aşığım.Ece Demir varmısın benimle bir olup tüm kötü kalıpları kırmaya,her şeye rağmen benimle olmaya?
-Demir Alabora,her şeye rağmen seninleyim.Tüm kötü kalıpları seninle kırmayı ve seninle olmayı kabul ediyorum.O güzel yüz hatlarını sadece ben belirginleştireceğim.Her şeye rağmen seninim.
Diye fısıldadım.
Konuşmam bittiğinde beni kendisine çekti ve dudaklarımızı birleştirdi.
Çıplak olan bacaklarımı Demir'e yapıştırmış bir şekilde dururken aynı zaman da öpüşmeyi sürdürüyorduk.
Ay ışığının altında,romantik bir şekilde...Umarım yeni bölüm beklediğiniz gibi gelmiştir.
Demir ve Ece'nin aşkı bu şekilde başlıyor.Okuyan çoğu kişinin bunu beklediğini biliyordum.
Bu bölümü bilerek daha kısa tuttum.
Zaten kısa bölüm yazmayı daha çok sevdiğim için yeni bölümün zaman aralığı daha kısa olacaktır.
Diğer bölüm en yakın zaman da sizlerle.