8 Final

224 40 24
                                    

Dünyanın en mükkemel insanı olan sana!

Özür dilerim sevdiğim ancak bugün kuş oluyorum

Kendine ve kediye iyi bak...

Sevgilerle

-

Bosna Hersek kağıdı da diğerlerinin arasına koyup derince iç çekti. Bugün bitiyordu 4 ay süren çilesi. Dört ay öncesine kadar yanında Türkiye vardı. Ona sarılırdı, onu sarıp sakinleştirirdi keşke yine burada olsaydı...

Belki burada olsaydı bu halde olmazlardı. Belki de... kelimeler yetersiz kalıyor onu anlatmaya. Onun asaletini ve mükemmelliğini...

Elini kalbine koyup sessizce haykırdı. Görüşü bulanıklaşırken gözünden akan bir katre yavaşça çenesinden aşağı süzüldü . Genç kız elinin tersi ile sildiği göz yaşıyla burnunu çekip ayağa kalktı . Bu kadar ağlamak yeterliydi. Artık  icraat zamanıydı .

Ayağa kalkarken gıcırdayan parkenin tiz sesi genç kızın kulakların da yankılanırken aldırmayarak kedi ismini verdiği kediyi kafese koymak için salona doğru ilerledi . Gri tüy yumağı gibi görünen minyon kedi koltuğun üzerinde yaşamaya hevesi yokçasına uyuyordu. Bosna yavaşça kediyi kavrayıp kollarına aldı. Kedi sahibinin kokusu ile yerine iyice sinip hrlamaya başladı. Genç kız odadan mektupların olduğu zarfı alıp evin kapısından çıktı. Kapıyı yavaşça kapatırken anahtarı üzerinde bıraktı. Eve kimin girdiği çokta umurunda değil di. Merdivenlerden inerken duyduğu sesle duraksadı.

"Ne o sürtük? Bu defa kime gidiyorsun?"

Arkasını dönüp baktığında yaşlı teyzenin ona bakarak güldüğünü gördü. Kafasını öne eğip hızla binadan ayrıldı. Gözleri tekrar yaşarırken hızla Nato binasina doğru koşmaya başladı. Kediyi ve zarfı düşürmemek adına gösterdiği çaba ile sonunda binaya varmıştı

Bosna nefes verirken binaya yavaş adımlarla giriş yaptı. Herkes bir anda ona dönerken genç kız elindeki kediyle sevdiği adamı arıyordu. Bir kapının üzerinde gördüğü Türkiye yazısı ile duraksadı . Burası olmalıydı. Kapıyı yavaşça açtığında gördüğü şeyle duraksadı. Burası bomboştu. Odada eşya denecek hiçbir şey yoktu... kediyle birlikte yere düşerken bayıldığını gören ülkeler başına toplanmıştı

1 saat sonra
.
.
.
Fas kapıda beklerken doktor kabinden çıkıp hastanın yakını var mı diye etrafa bakındı. Fas hemen doktorun yanına gidince doktor konuşmaya başladı.

"Üzgünüm ama hastayı kaybettik"

Fas şaşkınca doktora bakarken sordu "Nasıl oluyor doktor?" Doktor ellerini bilmiyorum anlamında jest kullanırken konuştu "buraya geldiğinde bayılmış gibi görünüyordu ama geldiğimizde fişi çekilmişti. Fişi taksakta olmadı. Kurtaramadık üzgünüm..."

Doktor giderken kabinden bi hemşire çıktı. Fas ağlarken yanına çömeldi. Fas maskeli hemşireye bakarken hemşire maskesini indirdi ve Almanya olduğunu Fas'a gösterdi.

Fas şaşkınca Almanya'ya bakarken Almanya kafasını eğdi. Fas tam konuşacakken işaret parmağını Fas'ın dudaklarına götürüp kızı susturdu.

"Bosna hastaydı. Türkiye 4 ay önce kazada ölmüş olmasına rağmen onu gördüğünü söylüyordu ve bayıldığında düşürdüğü notlarda da intihar edeceği hakkında biseyler yazmıştı-"

"Sende onu bu yüzden öldürdün mü?" Fas ciddi misin sen bakışı ile Almanya'ya bakarken Almanya sessizce fısıldadı

"Sadece fişini çekmedim. Zehir enjekte ettim kanına. Otopsi sonucunda zehirlenme çıkacak "

Ikili öylece dururken genç kız öteki hayat adını verdiğimiz yerde Türkiye'ye kavuşmuştu. Belki de bu defa genç kız sahiden de mutlu olurdu ve Türkiye onu bu defa severdi... kim bilir?

Kediler - Bosna X Türkiye ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin