My sweet bully /minsung/

0.6

Hyunjin hafif bir gülümseme sundu ve "Tabii" anlamında başını salladı

•
•
•
•

Hyunjin'i kapıda uğurladıktan sonra koridorlarda bir öğretmen bulma umudu ile dolaşmaya başladım

'Bu sözleşmeye ek olarak tüm bunlarla uğraşmak zorunda olduğuma inanamıyorum...'

Sonunda, bir kaç dakika önce koştuğum için beni azarlayan aynı öğretmene çarptım

"Afedersiniz"

"Evet?"

"Personel, yaklaşık on dakika önce avluda bir olay olduğunun farkında mı?"

"Nasıl bir olay?"

"Hyunjin adında bir çocuk zorbalığa uğruyordu"

"Ah, bu sefer bundan kim sorumluydu?"

'Bu sefer?! Sanırım bu gerçekten yaygınmış'

"Sınıf başkanı Minho"

Öğretmenin ifadesi, adını duyunca ustaca değişti

"Anlıyorum. Bu yanlış anlama konusunda ne yapabileceğime bir bakacağım"

"Pardon ama yanlış anlama?! Minho, bir grup öğrencinin önünde Hyunjin'e bariz bir şekilde zorbalık yapıyordu!"

"Ve sen karıştın mı?"

"Evet tabiki!"

"O halde sorumlu tutulman gerekiyormuş gibi geliyor"

"Ne?! Hayır, ben..." Hayal kırıklığıyla iç çektim

"Boş versene"

Uzaklaştım ve öğretmen konuyu kapattığı için çok mutlu görünüyordu

'Ospikler. Hiç umurlarındaymış gibi görünmüyorlar bile! Minho'nun bu insanlar üzerinde nasıl bir gücü var amk?'

Çıkarken spor salonunun yanından geçiyordum. Görünüşe göre voleybol antrenmanı iyi gidiyor

"Az önceki çocuk muhtemelen buralarda bir yerlerdedir. Belki de ona Hyunjin'le olanları anlatmalıyım"

Antrenmanların ortasındalar, ben de kenarda durup bir süre seyretmeye başladım. Antrenmanlarını izlerken, bir nostalji dalgasıyla vuruldum. Etrafta zıplayan bu yakışıklı çocuklar varken odaklanmak zor olsa da. Beomgyu, özellikle. Daha önceki cesaretine hayranlık olabilir. Ama onunla ilgili bir şey onu diğerlerinden farklı kılıyor. Aniden bir düdük çaldı ve hepsi durdu. O da dahil bazı çocuklar bana baktı. Tüm bu zaman boyunca baktığımı ve muhtemelen benim bir sapık olduğumu düşündüklerini fark ederek kızardım. Ben farkına bile varmadan, Beomgyu bana doğru geldi

"Selam, Han!"

"Oh, se-selam"

"Seni buraya ne gedirti?"

Sırıttı "Sırf bize göz gezdirmek için burada değilsin, değil mi?"

"N-ne?! Hayır! Yanından geçiyordum ve seni gördüm, hepsi bu"

Beomgyu kıkırdadı "Hepsi bu kadar mı?"

"Ayrıca öğretmenlere Minho ile olanları anlattığımı da söylemek istedim"

"Ah evet?"

"Bu konuda hiçbir şey yapmak istemediler! Hatta neredeyse suçu benim üzerime atmaya çalıştılar! Minho'nun buradaki herkes üzerinde bir tür gücü varmış gibi"

Beomgyu kaşlarını çattı "Evet, ne olduğundan emin değilim. Bu sadece burada hayatın bir gerçeği. Ama beni yanlış anlama! Göründüğü kadar sık ​​değil. Seni buraya gitmek istemekten vazgeçirmesine izin verme!"

"Bu tür şeyleri yapan genelde Minho'dur"

"Ama insanlar neden ona izin veriyor?"

Beomgyu omuzlarını silkti "Sanırım bu sadece statüsünden kaynaklanıyor, anlıyor musun? Ailesi gerçekten zengin ve babasının çok fazla gücü var. Onları işaretlersen, muhtemelen seni geri almak için bir yerlerde bazı ipler kullanabilirler"

"Gerçekten mi??"

"Ben de öyle duydum. Ama dikkatli olmalısın Han. Bugün avluda gördüğün Minho mu? Gerçek Minho bu."

"Öğretmenler için iyi, uslu bir çocuk gibi davranıyor. Ama diğer herkes için o bir canavar! Özellikle tehdit olarak gördüğü herhangi bir çocuk için"

"Tehdit derken neyi kastediyorsun?"

"Ona herhangi bir şekilde meydan okuyacak herhangi bir şey, gerçekten. Erkeklerin kendisinden başka erkeklerle ilgilenmesinden veya birinin ondan daha zeki olmasından nefret ediyor. Temel olarak, önemsiz olarak algılayabileceği her şey"

"Minho hakkında ne kadar çok şey öğrenirsem, ondan o kadar çok nefret ediyorum"

Beom kıkırdadı "Şahsen ondan nefret ettiğimi söyleyecek kadar ileri gitmezdim..."

"Ama Hyunjin gibi insanlara zorbalık yaparak paçayı sıyırabileceğini düşünmesinden gerçekten hoşlanmıyorum. Ne zaman böyle bir adaletsizlik görsem, müdahale edip bir şeyler yapmaktan kendimi alamıyorum"

'En azından bu okulda insanları önemseyen biri var. Beomgyu gerçekten farklı'

'Umarım erkek arkadaşım da bu kadar anlayışlıdır'

♡
♡
♡
♥︎♥︎♥︎