Jeongguk's pov ;"Alo?"
"Doğum günün kutlu olsun güzelim!"
"Çok teşekkür ederim Hobi."
"Ne oldu? Sesin çok durgun, normalde neşe saçardın sesinle."
"Gece camım açık kalmış, üstümde açık kalınca sesime vurmuş demek ki."
"Neyse geçmiş olsun Jeonggukie, okulda görüşürüz!"
"Görüşürüz."
Dolan gözlerimi silip, hat sesi çıkaran telefonunu kulağımdan uzaklaştırdım. Günlerdir gözüme uyku girmiyor, sürekli kahve ile ayakta duruyordum. Garip bir şekilde kimsenin dikkatini çekmemişti şiş gözlerim.
Taehyung ile fazla konuşamıyorduk. Babasının iş yerlerini ziyaret edip gelecekteki işi hakkında bilgi topluyordu. Ama bugün bir kaçamak yapıyorduk işte.
4 gün önce okul çıkışı sinemaya gidecektik ancak olmamıştı. Babası yine arabası ile götürmüştü onu. O an çok üzülmüş hatta gözlerim dolmuş olsa da o akşam içimde onlarca duygu karışmıştı iç içe.
Ve ben o duyguların içinde boğuluyordum şuan...
Evet, Jimin bana ssleri göstermişti, o konuşmada asla sevdiğim Taehyung'u görmedim ben. Gördüğüm tek şey, benim gerçekleri öğrenmemden deli gibi korkan bir Taehyung olmuştu.
Öğrendim.
Ne değişti?
Hiçbirşey...
Şimdi gidip onunla son güzel vaktimi geçireceğim. Bana anlatmasını umuyorum, eğer bugünde söylemez ise gerçekten biterim, kendi kendimi bitiridim.
"Jeongguk!"
Annemin sesi kulaklarımı doldurunca oflayıp odamdan çıktım. Merdivenleri usulca inerken ayağım takıldı ve 16 basamağı yuvarlanarak bitirdim.
"Aman Tanrım..."
Annemin endişeli sesiyle bana koşuşunu görünce içimde kelebekler uçuştu. Aylar sonra benim için endişeleniyor ve bu kalbimi tekletiyordu.
Kardeşim ile gelip beni zorda olsa kaldırdılar. Tekli koltuğa oturunca hafif yırtılan pantolonumu iyice yırttı ve yara var mı diye kontrol etti.
"İyisin şükürler olsun. Çok korktum annecim, sana birşey olucak diye."
Elleriyle iki yanağımı kavrayıp alnıma soluklu bir öpücük bıraktı. Bu yüzümde buruk bir gülümseme oluşturdu sebepsizce. Demek ki hala oğlu olduğumu unutmamıştı...
Koltuğun koluna oturup beni kolları arasında çekince refleksle kollarımı beline doladım.
"Bu konuyu konuşmak için çok geç biliyorum... seni hiçbir zaman dinlememişim bebeğim. Tehditler aldığını, o iğrenç şeyi yapmak için zorlandığına inanmadım. Özür dilerim oğlum, özür dilerim bir tanem, affet beni sana ömrün boyunca değer vermediğim için..."
"Özür dileme anne."
Ayağı kalkıp dizlerinin üzerine çöktü ve ellerimi tuttu. Gözlerim gözlerini bulduğunda içimde birşeyler cız etti. Çok... çok güzel bakıyordu. Annem hayatım boyunca ilk defa böyle bakıyordu.
"Anne, sana birşey sorabilir miyim?"
"Sor bebeğim." Dedi hala avuç içlerimi koklayıp öperken. "Sana kötü şeyler yapan birini affeder miydin?"
"Kim olduğuna bağlı. Eğer hayatımda önemli bir yere sahip ise affetme olasılığım olur. Ama sevmiyorsam, çok zor."
"Teşekkür ederim."
Zil sesi kulağıma dolarken tüm vücut kaslarım gerilmişti. Ya gelen babam ise diye düşünmeden edemiyordum. Annem ve beni sarılırken görmesi hoşuna gitmeyebilirdi.
Kız kardeşim kapıyı açmak için gitmişti. Bende odama geri çıkmak isterken duyduğum ses tonu gerilen kaslarım gevşemişti anında. Nasıl bu kadar kötülüğü dokunmuşken ona muhtaçmışım gibi hissediyorum?
"Merhaba efendim." Anneme eğilip selam verdiğinde usulca koltuktan kalkmıştım. Birkaç günde fazlasıyla özlemiştim lanet olsun!
"Anne, bu Taehyung. Benim erkek arkadaşım."
Annemin gözleri faltaşı gibi açılırken yerin dibine girmek istedim. Bana gay denildiği için aile içi şiddete maruz bırakılırken, şimdi kendim itiraf etmek... Ne bileyim garipti işte.
"Öyle mi? Oğlum, kızlara ilgi duyduğunu sanıyordum ben."
"Bende eskiden öyle düşünüyordum anne. Ama Taehyung'u tanıyınca aşkın cinsiyetinin olmadığına iyice inandım,"
Taehyung'a döndüm.
"Beş ay boyunca yapmadığını bırakmamış olsada, yine seviyorum. Az önce sordum ya sana, sana kötü şeyler yapan birini affeder miydin diye. Onu içimdeki savaşı bitirmek için sormuştum."
Taehyung kocaman açtığı gözlerle bana bakarken sağ yanağına bir damlanın düştüğünü gördüm.
"Biliyor musun anne, bana o şeyi yaptıran kişi Taehyung'dan başkası değilmiş. Biliyorum çok şaşkınsın, bende mesajları ilk gördüğümde çok şaşırmıştım."
Taehyung hiç bir mimik oynatmaksızın beni izliyordu.
"Senin affetme olasılığın vardı anne... ama benim yok. Ben beş ay çektiğim onca zorbalığı silipte mutlu mesut yoluma devam edemem."
Annemden ses seda çıkmazken Taehyung konuşmaya başladı.
"Ne sandın ki? Sana gerçekten aşık olacağımı mı? İki güzel sözüme kandın sen, çünkü tam bir aptalsın. Seni zevklerim için kullandığımı anlayamayacak kadar gerizekalısın."
Gözlerim dolunca önünde diz çöktüm ve yüzünü avuçlarımın arasına aldım.
"Sana özelimi açtım ben Taehyung... sana aile içi meselelerimi anlattım. Nasıl bir psikolojide olduğumu gördüğünde hiç mi vicdan azabı çekmedin?! Hiç mi kalbin acımadı senin tanrı aşkına?!
"Ben ailemden sevgi görmeyen bir çocuğum, kalp denen şey nedir bilmem, insanlarla öylesine takılırım, paralarını yer ve bırakırım. Senin paranı bile istemedim çünkü midemi bulandırdın. Sen her aşkla baktığımı düşündüğünde içimde sana karşı saf bir kin vardı."
.
"Siktir git." Dedim çaresizce. O ise deli gibi gülüyordu karşımda
"Sana siktir git dedim Taehyung!" Bu kez bağırdığımda arkasını dönüp kapıya doğru ilerlemeye başladı. "Ha bu arada, çok iyisin Jeongguk. Yerinde olsam genelevde çalışmaya başlardım. Sürtükler iyi kazanıyor sonuçta
"Sadece siktir olup git oruspu çocuğu!"
Kapının kapanış sesi kulağıma dolunca, kendimi sıkmaya son verip olduğum yere düşüp bayıldım.
♡♡♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Freak Show ✔️ | T.K
Teen FictionJeongguk'un arkadaşlarından bile gizli tuttuğu bir durum vardı. 《 Text 》 Semetae Ukekook #ANGST İlk yayın tarihi : 13.06.23 İkinci yayın tarihi : 02.01.24