NABIZ.

15 0 1
                                    

1 - Giriş.

Hani bir insan kendini boşlukta gibi hiss eder ya, ve hep orada kalır. Ben o insanlardan biriydim. Boşluktaydım. Ama elimde bir bıçakla... Nerede? Nasıl olduğunu bile bilmeden, elimdeki kanlı bıçağa bakıyordum. Yerlere bakıyordum, neden her yerde kırmızı lekeler vardı? Bilincim yerinde değildi, aklımı kaybetmiştim. Delirmiş gibi ellerim titriyordu, üstümdeki kırmızı kan lekelerine dokundum. Üstümdeki elbisenin kırmızı lekelerin ne anlama geldiğini bile bilmiyordum. Ama yinede yerde yatan cismi görünce, bir katil olduğumu beynime yerleştirmekte zorluk çekmiyordum. Her tarafımdan soğuk terler akıyordu, yüzümde dehşet verici bir ifade vardı. Etrafıma baktığımda bir odada, sadece ben ve o vardı, bu ne demekti biliyormusunuz?

Biz ikimizde bu odada kaybolmuştuk.

Kapının açıldığını duyduğumda ne yapacağımı bilmeden, elimdeki kanlı bıçağı yere düşürdüm.

Kapı açılınca 2 erkek ve bir kız, yüzlerindeki şok ifadeyle bana bakarak, ne yaptığıma anlam veremiyorlardı. Ve o... O yanıma sakince yaklaştı. Yüzümde aniden bir gülümseme belirdi. Bu gümseme dahada büyüyerek bir kahkahaya dönüştü. Ellerimi havada tutarak fizlerimin üstüne çöktüm ve kahkahalarla gülmeye başladım.

"B... Ben onu öldürdüm, " dedim kahkahaların içinde. Ve onlara bakarak.

"Hayır, sen yapmadın, yapmazsın," dedi bana yaklaşarak. Kapıda duran diğer ikisiyse yanıma yaklaştılar. Kolumdan tutup beni doğrultmaya çalıştılar, ama ben kahkaha atmaya devam ediyordum.

"Ben bir katilim," dedim.

"Hayır, olmaz, yani olamaz abi," dedi bir diğeri.

"Sakin ol, tamam, sakin ol,"

Böyle dediğinde sakin ve titrek nefesler alarak ona bakmaya çalışım. Ellerimi tutarak beni sakinleştirmeye çalışıyordu.

"Yüzüme bak... yüzüme bak, sakinleş." dedi baba güven vermeye çalışarak, ama ona güvenmek benim için, çok kolaydı.

"Hall edicez," dediğinde kalbimin atışı yavaşladı, sakinleştim. Onun bir kelimesi benim hayatıma bedeldi sanki. Ama neyi hall edicektik? Nasıl çıkacaktık bu işin içinden?

"Ölmüş mü?"

"Bilmiyorum ama nabz'ı çok yavaş,"

İçimdeki öfke ve korku biraz daha büyüdü sanki. O kelime, o sözcük nabız kelimesi beynimde çalkalanıyordu, yankılanıyordu.

Nabız'ı çok yavaş...

Nabız'ı çok yavaş...

Nabız...

AYNAWhere stories live. Discover now