Yazarın ağzından hikaye bilgileri UwU
(geçmişde ki yaşanan bir olay)
Bakugo ve keigo iki yakın arkadaşdırlar. Aileleri de aynı şekilde çok yakındır. Taki bu iki yakın arkadaş 13 yaşına bastıkları gün aileleri için meyve toplamaya ormana gittiklerinde, aileleri için en güzel meyveleri toplayıp eve mutlu mutlu dönerken onları neyin beklediklerinden habersizdiler. İki arkadaş sonunda evlerine geldiklerinde ailelerinin kanlı, cansız ve yaralı bedenleriyle karşılaştılar. Korku ve şaşkınlıkla çığlık atıp oldukları yere yığıldılar ne olduğunu bile farkına varamadan bağırmayı bırakıp ağlamaya başladılar. Aradan neredeyse 1 saat geçmişti gecenin en karanlık zamanıydı ağlamaya bir son verip kendilerini toparladılar ama hala şaşkınlıklarını üzerler den atamadılar. Ailelerini yaşıyor mu diye kontrol ettiler 1001. kez ama yine aynıydılar, ölü.Durumu kabullenmek istemiyorlardı ama ne fayda bir şey değişmiyor Du bunun üstüne bakugo keigo'nun omzuna elini koyarak
Bakugo: kei... Hadi yeter bu kadar sızlandığımız. Onları g-göm-meliyiz.
Dedi titrek bir sesle. Kendi dili bile varmıyordu bunları söylemeye...
En sonunda keigo da hak verdi bakugo'ya ve kalkıp mezar açmak için bahçeye gitti. İkisi de hiç konuşmadan mezar kazıyorlardı ikisi de ruhsuz gibiydiler. Yüzlerinde hiç bir duygu ifadesi yoktu. Sadece keigo'nun gözlerinden arada bir 1-2 damla yaş akıyordu o da istemsizceydi. Dışarıdan ruhsuz, duygusuz gibi gözükselerde içireden kan ağlıyorlardı.
Bir buçuk saatte mezar kazmayı bitirmişlerdi ve ailelerini çukurların içine koydular. En sonunda üstlerine toprak atıp başlarında dua okudular ve hepsinin başına bir çiçek koyarak kalacak yer bulmaya gittiler. Çünkü evinlerinde kanlar ve organlar vardı bu görüntüye katlanamıyorlardı. Gerçi birinin evi temiz olsada anıları onları içeriye sokmuyordu.
En sonunda dağın tepesinde yıkık dökük harabe bir kulube buldular ve geceyi bu kulube de geçirdiler.
Sabah olmuştu ikiside uyanınca kahvaltı için malzeme aramaya çıktı. Ama bir şey bulamayınca ağaçlardan biraz meyve aşırarak karınlarını doyurdular. Kalacak bir yer olarak o kulube de kalmayı tercih ettiler biraz malzeme toplamak için kasabaya indiler kasabadakiler onları tanıdığı için istedikleri malzemeyi verdiler. Kasabadakiler onların ailelerini iyi tanırdı az ekmeğini yememişlerdi ve bu zor zamanda borçlarını çocuklarına ödemek istediler. Kasabadakilerin yardımıyla kulübeyi eskisinden daha güzel hale getirdiler.
Ve son olarak onlara biraz erzak verip evlerine gittiler. Keigo ve bakugo konuşup nasıl geçinşceklerini düşündüler ve ikisinden de aynı fikir çıkmıştı. Keigo ve bakugo'nun babası çiftçi idi yani ekme biçme işlerin deydiler. Yaptıkları ekini de pazarda satardılar. Ve şimdi oğulları onların işini devalcaklardı. Nasıl geçinşceklerini de kararlaştırdıklarına göre Kasabadakilerin getirdiği erzaklardan yiyip yattılar. Sabah olunca güzel bir kahvaltı yapıp kulübenin bahçesine gittiler bahçesi büyük olduğu için yeterince alanları vardı. Zaten kulübeyi tamir ederken buldukları tarım malzemeleri ile ihtiyaçları olan herşeye sahiptiler. İlk önce bahçeyi güzelce çapaladılar, taşları ayıkladılar, bahçeyi bölümlere ayırdılar ekilecek bitkilere göre ve tohumları ekip suladılar. Böyle böyle geçinerek aradan 5 yıl geçti.
Bakugo ve keigo artık 18 yaşındaydılar. Babaları gibi bir çiftçi olup yetiştirdikleri ürünleri pazarda satarak geçimlerini sağladılar o kadar çok bütçeleri olmasa da birlikte mutluydular.
Birbirlerini kardeş gibi görüyorlardı ve ikisininde birbirlerinden başka kimsesi kalmamıştı...
Evet arkadaşlar bölüm sonu düşüncelerinizi ve beğenilerinizi bekliyorum umarım beğenmişsinizdir bu bölüm bakugo ve keigo hiç konuşmadı çünkü bu eski bir olay asıl hikaye 2. Bölüm başlıyorrr bende çok heyecanlıyım en kısa zamanda yb gelicekk siz yeter ki oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın bayyyyyyy😘😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dabihawks and bakutodo hikayesi
FanfictionHikayede büyük oranda mide bulandırıcı şeyler olabilir özet olarak dabi ve shoto'yu ikiz kardeş olarak düşünün bu iki kardeş iblisdir. Ve bakugo ve keigo(hawks) da iki arkadaşdır. Uyarı⚠️: smut belki olabilir bilmiyom. Homofobik varsa lütfen okuması...