0.2

5 4 3
                                    

Hayat niye hep iyi insanlarla alay eder. Şuan yerde yatmış gülüyorum. Komik bir şey olduğu için değil hayat bana güldüğü için.

" Kalk lan, gülme orospunun kızı!"

" Ucu bana değiyor, düzgün küfür et piç."

Evet bunlar benim annem ve babam. Şuan yerde yatmamın sebebi babamın(?) az önce bana attığı tokat tabii ki de. Eh bu sürede yüzümdeki morluklar gitmişti, yenisi lazımdı tabii.

"İlgi mi istiyorsun sen? Al sana ilgi."

Tam karnıma attığı tekme ile ağzımdan kan çıktı. Çok garip, hiçbir acı hissetmiyorum. Sanırım şu ana kadar yaşadıklarım daha ağır bastı.

Kapı hızlıca açıldı. İçeri doktorlar dolmaya başladı. Babam ve annemi dışarı çıkardılar. Bana bakmaya başladılar. Ben ise hâlâ gülüyorum. Doktorlar birbirine baktılar. Sanırım akıl sağlığımın bozuk olduğunu düşünüyorlar. Bence bunu düşünen tek onlar değil.

"Merak etmeyin hayat bana koymuş, bu bana koymaz."

Doktorlar bana bakmaya devam ettiler. Bı ara pansuman yapıyorlardı ama tam hatırlamıyorum çünkü çok uykum vardı.

------------------------------------------------------------------

Hastaneden çıkalı bir hafta olmuştu. Yatağımdan kalktım ve salona ilerledim. İlerlerken bir televizyon sesi duymadım sanırım annem Şerife Teyze'ye gitmiş. Babam da zaten iştedir. Ben de işe gitmek için hazırlanayım en iyisi.

Odama gidip kıyafetimi giydim.

O kadar da kötü gözükmüyordum ha. Neyse çantamı vestiyerden alıp yola çıkmıştım. Telefonumu çıkardım saate baktım hâlâ vaktim vardı. İleride kahve dükkanı gördüm ve oraya ilerledim.

İçeri girdiğimde hoş bir kahve kokusu içime girdi. İşte bu yüzden böyle yerleri seviyorum.

"Hanımefendi ne istiyorsunuz?"

Heh sanırım cevap vermeyi unuttum.

"Kusura bakmayın, bir filtre kahve."

İçeceğim hazırlanırken çantamdan cüzdanımı almak için çantamı açtım... Hayır hayır hayır dalga geçiyor olmalısın. Param, param. Unutmuşum. Kahve fiyatlarına baktım

Filtre kahve... Oha mk 52 TL. Tabii ekonomi şartla-

"Borcunuz 52 TL."

Ya sıçtım ben. A bakın yine bana kim gülüyor? HAYAT!

"Paramı almayı unutmuşum kusura bakmayın."

Hemen arkama bakmadan kaçtım. Param olsa da vermem abi, 52 TL ne? Arkamdan biri dokununca ağzımdan çıkan çığlığı engelleyemedim.

"Sakin olun sadece size kahvenizi getirdim."

Kim bu sarışın, mavi gözlü manken? Ne bu kahve almalar falan. Kimse bana yürüyemez. Yani kabul edelim yakışıklı tabii.

"Getir diyen oldu mu?"

"Paranız yetmemiş gibiydi ben de aldım. Hatta belki kahveye yazdığım numaraya mesaj atarsınız."

OHA HIZINIZ 102 YAVAŞ MK

" Ölsem de sana yazmam ve numaramı vermem."

" Ben her türlü alırım ama o numarayı."

" Sıkıyorsa al. "

Kahveyi elinden aldım, yol üstündeki çöpe atıp arkama döndüm. Adam bana dik dik bakıyordu. Ben de giderken orta parmak çekmeyi unutmadım tabii.

Yoluma devam ettim. En sonunda varmıştım kapıdan içeri girdim ve müdürün oraya gittim.

"Oh sonunda geldin Almina."

"Hemen gidemezdim Arda Bey"

Beraber sarıldık ve önlüğümü giydim. Burada fazladan bir önlük daha vardı.

"Biri mi başladı?"

"Ah evet sen komada iken işler çok yavaşladı ve tek başıma idare edemedim. Ben de birini işe aldım."

"Eh iyiymiş bana da yardımı dokunur."

O an kafenin kapısı açıldı. Arda Bey "İşte bu yeni çalışan Almina." dedi arkamı döndüm.

Cidden mi mk??


CaféHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin