Adım Kamil. Soyadım Bayramoğlu ve tam olarak kaç yaşımda olduğunu ben de bilmiyorum.
Bir lisede müdürlük yapıyordum ancak 10 yıldır müdürü olduğum okuldan tayinim çıktığı için ayrıldım. Ve İstanbul bağcılarda lanet olası bir liseye müdür oldum.
Okulun eski müdürü beni uyarmıştı buranın iğrenç bi yer olduğunu öğrencilerinin de burdan aşağı kalır yanı olmadığını söylemişti ama en fazla nolabilir ki demiştim. Ama şu an anlayabiliyorum.
O sabah;
Lanet alarm yine beni güzel rüyalarımdan uyandırdı desem yalan olur.
Bakkalda uyuya kalmışım amık. Bi anda telefon çaldı. Tövbe bismillah. Korkudan aklım çıktı.
Telefonu aldım ve sabahın köründe bi insan neden bakkalı arar öğrenmek için açtım
-Aloğ Nuri bakkal
-Mirhaba Kamıl Bey
Kamıl ne amk.
-Siparişinizi alıyim ablacım
-Ben 3 litre süt 2 kilo domates iki paket 4 kiloluk un 5 kilo şeker 3 gofret 1 kilo tereyağ 5 yumurta
-Başka bişi ablam
-Yok
-Abla ben bunları nasi taşim
-Ya atla bisiklete gel işte
-Ufff adres neresiydi abla
-Kara eşşek sokağı numara 3
-Bu adres tanıdık geliyo ama
-Bişi mi dedin evladım
-Yok abla geliyorum hemem dedim ve telefonu kapattım. Amına kodumun sünepe davarı. Sabah sabah bunları napıcaksa.
Sonra gogıl meps i açtım ve KARA EŞŞEK sokağına baktım. OMAYGAT TANRIM BU SOKAK YENİ OKULUMUM SOKAĞIYDI.
Hem siparişi götürür ordan da okula geçerim diye düşündüm. Ama ya bi öğrenci beni görürse. Okulda ilk günden dalga konusu olurdum. Eman para için bu riske değer bence.
Oç ablanın isteklerini mavış bisikletime yükledim ve bisiklet çöktü.
Biraz uğraştıktan sonra bisiklet siparişlerle beni zor da olsa taşıdı.
Yaklaşık 10 dk da gidiceğim yere varmıştım ama üç kere yanlış yerden sola döndüğüm içun yol uzamıştı.
Kara eşşek sokak bizim okulun olduğu sokaktaydı ve yol uzadığı içun öşrenciler okula gelmeye başlamıştı ve ama ben hala siparişleri götürememiştim.
Numara 3 yoktu ki amık bu sokakta. Telefonda acaba sokaklarımı karıştıedım diye bakarken bilinmeyen bi numara beni aradı
-Aloğ
-Kamil evladım neden siparişlerimi getirmedin?
Bu sabahki teyzeydi. Ama ses telefondan değil tam karşımdan geliyordu kafamı kaldırdım ve...
TAM KARŞIMDA BEŞLİ Bİ ERGEN LİSELİ GRUP VARDI
Benimle telefonda konuşan kızın uzun siyah saçları vardı ve üzerindeki kıyafetten anlaşıldığı üzere amigo kızdı.Çok güzel bi fiziği vardı ve ayağındaki pembe babetler 36,5 var diye haykırıyodu.
Hemen yanında aşşırı tipsiz kara kuru bi velet vardı.Belinden düşen pantolomu ve iğrenç dikdörtgen gözlüğüyle onun inek olduğu hemen anlaşılıyodu.Ayrıca yanındaki kıza yiyicekmiş gibi baktığı için ona aşık olduğu hemen anlaşılıyodu.Ayrıca ayağındaki 53 numara kunduralar bakınca iğrenmeme sebep oldu.
En sol tarafta ise sarışın bi kız duruyodu. Bayağı obezdi ama masmavi gözleri vardı. Üzerinde igrenç yerlere kadar uzanan sümük yeşili bi elbize ve beyaz babetler vardı. Sarı saçlarını ikili at kuyruğuyla toplamıştı.
Kızın hemen yanında yaşça diğerlerinden daha küçük görünen ama belki de hepsinden daha karizma olan bi velet vardı. Boyu diğerlerine nazaran daha kısaydı, üzerinde son iki düğmesi iliklenmemiş beyaz bi gömlek, altındaysa siyah bi pantolon vardı. Yalnız o konbinin altına sarı convers giymişti. Hiç olmamış.
Ama tam ortalarında duran o çocuk... Kaşlarımı çatıp bi süre onu izlememe neden oldu. Sapsarı saçları vardı ve mavi gözleri. O obez kızla kardeş olduklarını anladım. Üzerinde deri bi ceket içine beyaz bi tişört altında yine deri bi pantolon siyah botlar kulağında piercingler boynunda zincirler ve dövmeleriyle ben bad boyum diye bağırıyordu.
Ardından beşi birden aynı anda üzerime doğru yürüdü ve sarışın bad boy aramızda bir adımlık mesafe kalınca durdu ve üzerime eğilerek konuştu
-Siparişlerimizi getirirken geç kaldın Kamil. Neden?
Fısıldıyarak ve tehditkar bir sesle konuştuğu için anlamsız bi şekilde korktum. Noluyo amık
-Biz geç kalanları sevmeyiz ama dedi ve dudağını büzdü amigo kız. Sonra sarışın çocuk ona döndü ve hepsi bir anda kahkalarlar anırmaya başladı. Ancak sarışın çocuk amigo kızdan gözlerini alamıyordu.
-Oğlum siz mi verdiniz bu siparişleri
-Evet müdür sıkıntı mı var dedi kısa çocuk
-Siz müdürünüzle böyle konuşmaya utanmıyo musunuz
-Sen bizi tanımıyosun galiba dedi amigo kız
-Tanıtalım o zaman dedi bad boy
-Bak bu Hale benim biricik kardeşim dedi sarışın kızı göstererek
-Bu Akın okulun en zekisi kısa çocuğu gösterdi
-Bu da Mert Akının abisi bu da tipsiz çocuktu
-Ah ve canım sevgilim Sevim kendisine olan sevgim sonsuz o yüzden ona yapılan saygısızlık bana da yapılmıştır bu da amigo kızdı. Ama cidden bad boyun amigo kıza bakışları bi farklıydı
-Ve ben
-Hayri dedi bana dönüp
-Bana bulaşmak istemezsin
-Bütün okul hatta bütün bağcılar tanır beni
-Bela arıyosan buradayım-Oğlum siz manyak mısınız artık sinirlenmiştim
-Hepiniz odama-Ama yapma yaa daha gösteri başlamamıştı bilee dedi sevim
-Hadi gençler gösteri başlasın dedi hayri ve bi anda hale denen kız arkamdan ellerimi tuttu ve diğerleri unları kafamdan aşşağı boşalttı
-BIRAK BENİ! KIZIM BIRAK DİYORUM AĞHH
Sütleri ve şekeri de kafamdan aşşağı döktüler sonra hayri ve sevim yumurtaları kafama fırlattılar ve akın geçip hamur gibi yoğurdu bütün malzemeleri kafamda. Mert tereyağını yüzüme gözüme sürerken hale artık beni bırakmıştı. Nefes almakta zorlanıyo önümü göremiyodum.
Sonra hepsi birden domatesleri ellerine alıp karşıma geçip bana fırlatmaya başladılar. Bütün okul bizi izliyo kahkaha atıyolardı.
Bir süre sonra etraf sessizleşti. Herkes gitmişti.
Okula girdim ve hemen tuvalete gittim. Ancak bir anda okul hoparlörlerinden son ses Çakal-Gostoso çalmaya başladı. Biri odama girmişti amk. Ve aklımda bi isim vardı. Zaten sadece bi kişiyi tanıyordum bu okulda bunu yapabilcek aq.
Tuvaletten çıktım ve hemen müdür odasına koştum..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
geldim yine mahalleye | haykam
Fanfictionİstanbul'un bir yakasında. Oynar mahalle ortasında. Hepsi bur'da bir arada. RAFADAN TAYFA!