Bölüm-1

87 9 3
                                    

Boş
Vuoto
Leeg
Vacıo
Vide
Leer

Boş. Boş, sadece boş hissediyordum. Bomboş. Böyle kocaman , karanlık ve ucu gelemeyen bi boşluk hissediyordum. Teknik olarak boşsam , hissetmiyor sayılırdım. Ama 'boş' tum işte. Sadece boş. Kafam karışıktı hem de çok.
Ben neden burada oturuyordum? Bu yatakta , bir noktaya odaklanmış bağdaş kurarak. Önümde birleştirdiğim ellerimin parmaklarıyla oynuyordum. Ama neden? Lanet olsun , lanet lanet.

***26 saat önce***

Kapının açılma sesiyle oturduğum masadan irkilerek kafamı kaldırdım. Bu satte kim gelebilirdi ki?

"Mila!"

Biri ismimi söylüyordu. Lanet olası başka kim olabilirdi ki?

" Mila, sana diyorum bukalemun! "

" Ne var amca? Ne istiyorsun yine , yine ve yine? "

Yüzünü buruşturdu.

" Hiç bir şey. Sadece sen evdeysen gelmeyecektim bu kadar " dedi ve kapıyı gerisin geriye kapatıp evden çıktı.

Evet. O amcam . Sözde amcam aslında. O aslında, O aslında.. benim biyolojik babamdı. Ama benden son derece nefret ettiğinden ona 'Baba' dememe izin vermiyordu. İçimden de gelmiyordu zaten.Hani insanlar 'iyi ki babam var' 'O benim ilk aşkım' 'O benim prensim' ya da her neyse işte ben anlamıyorum ama bu tarz cümleler kurarlar ya, işte ondan bende yoktu ve asla olmayacaktı. Babanız kraldır ve siz de prensessinizdir. Babanızdan güç alarak adım atarsınız ve bu nedenle yaptığınız yanlışlardan korkmasınız. Babanızdan güç alarak yaparsınız her şeyi . Nasıl olsa arkanızda kapı gibi babanız vardır. O sizi korur,büyütür, okşar ve en önemlisi de sever. Onun gölgesine sığınırsınız ve ilk aşkınız olur.

İşte ondan bende yoktu.

Gerek kendimi yırtarak, gerek ağlamaktan ölecek kadar olarak bir sonuca varmıştım. Bu sonuca varana kadar bir ölmediğim kalmıştı ya.. Düşünsenize; okulda babalar günü var, siz tek başınasınız ve babalarının elinden tutarak gelen arkadaşlarınızı izliyorsunuz. Babalar gününü kutlayacak bir babanız yok. Kabus gördüğünüzde sarılacak bir babanız yok. Gün içinde neler yaptığınızı anlatacak bir babanız yok. Sizin üzerinize titreyin bir babanız yok. Yeri geldi ağladım. Yeri geldi düşündüm. En sonunda kabullendim. Ama ne var biliyor musunuz? En acısı, babanızı sorduklarınızda 'Benim bir babam yok' demek. Ama artık kabullendiğim için pek te sıkıntı çekmiyordum.

Bana neden 'bukalemun' diye hitap ettiğine gelecek olursak ; çok değişken bir ruh haline sahibim. Annem olmadığımdan , ablam benim annem di. Bana annelik yapıyordu. Onu canımdan çok seviyordum. Benim için dünya bir yana ablam bir yanaydı.Ona sanki annemmiş gibi davranırken, ölesiye severken bi anda amcam la muhattap olduğumda doksan derece değişiyordum. Bir anda gülerken bir saniye sonra ağlayabiliyordum. Ağlarken kahkaha bile atabiliyordum. Bir anda çığlık atarken bir anda şarkıya dönebiliyordum. Kısacası çok değişken ve dengesizdim. Ama ortamına göre değiştiğimden , 'bukalemun' lakabını takmıştı.

Her neyse. O beni ilgilendirmiyordu. Ben Almila Teksen' dim. Benimle baş edemezdi.

Bordo beremi , siyah kabanımı , siyah botlarımı ve siyah yarım eldivenlerimi giyerek kapıyı açtım. Karın kokusunu içime çekerek , dışarıya doğru adım attım.

Merhaba ! Umarım beğenirsiniz :) iyi okumalar..

ZAMANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin