3.cü bölüm

123 7 0
                                    

3kişiydiler McGonagall Snape ve Quirrell. Bi anda McGonagall konuşmaya başladı:

-Ne oldu burda!?(sesi çok ciddiydi)

-Hepsi benim suçum profesör(Hermione biz sesimizi çıkarmadan konuşmaya başladı)Bir dağ trolünü yene bileceğimi sanmıştım. Arkadaşlar yetişmeseydi belki de şimdi....

-Ms.Grencer sizden bunu beklemezdim binanızdan 5puan. Mr.Potter Mr.Malfoy ve Ms.Snape her birinizin binasına 5puan her 1.sınıf büyük bi dağ trolüyle başa çıkamaz.(gülümseyerek bize baktı)

Profesör Snape bana baktı ve göz kırptı. Gözüm babamın ayağına çarptı yaralanmıştı. Benim ayağına baxtığımı görünce cübbesiyle ayağını kapatdı. Ama sanarım bunu sadece ben görmemiştim Potter de görmüştü.

Binalarımıza geri döndük doğrusu mutluyduk. Ortak salona vardığımız da Alisa ile karşılaştık.

-Neler oldu,nerdeydiniz?(heycanlı bir sesle sordu)

Olayları tek tek anlatdık.

Bu gün Quidditch vardı. Yemek masasındayken Profesör Snape'in Gryfindor masasında Potterin başının üstüne kesilmiş ne ise söylüyordu. Quidditch hakkında olduğu kesindi. Profesör gitdikden sonra Potter arkasından baktı ve arkadaşlarına bir şeyler söyledi.

Quidditch başladı ilk iki sayı Gryfindor aldı sonra Slytherin 2sayı aldı. Bur anda Potterin süpürgesi garip şekilde sallanmaya başladı. Öğretmenler oturan yere baktım bi dakka bu olamazdı neden profesör Snape gözlerini Potterden ayırmıyodu?

Bi dakika Quirrell de aynı şekilde sanki gözleri Pottere kilitlenmişti.

Snapenin pelerini yanıyodu. Bunu üçlüden birinin yapdığı kesindi biri fark etmişti Potter oyunda olduğundan Ron da büyülerde iyi olmadığından bu sadece Hermione ola bilirdi.

Ah bi dakka Potter neden kusacak gibiydi? Oh hayır ağzından snitchi çıkartdı yakalamiştı.

-Gryfindora 150 puan ve Gryfindor kazandı.

Maç bitti. Her kes dağıldı. Üçlü Hagrid qile konuşuyodu. Draco sinirle onların yanından geçip yanımıza geldi.

-Ne yapmayı düşünüyorsunuz?(Draco konuşmaya başladı)

-Ben profesör Snape'in yanına gidicem (babam demedim)

-Noldu babanı mı özledin prenses?(Draconun sesi dalga geçer gibiydi)

-Draco seni bi kurbağaya çevirmemi istemiyorsan sus!

Draco artık susmuştu çünki bunu yapa bileceğimi biliyordu. Babamın odasına vardıkta kapıyı çalıp içeri girdim.

-Ms.Snape nasılsınız?(gülerek konuşmaya başladı)

-Baba bana böyle hitap etmeleri hiç hoşuma gitmiyor emin ol. Ve sana profesör Snape demek insanı deli ediyor.

-Anlıyorum Emily...

-Ayağın iyi mi?(sözünü keserek konuştum unutmuştum az kalsın)

-İyi merak etme.

-Peki Trol sardırı yapan gün mü olmuştu?

-Sadece seni ararken düştüm.

Ne buna imanacağımı falan mı düşündü?

-Ha tamam(ikna edici bi sesle konuşmaya çalıştım)

Ortak salona Draco ve Alisanın yanına geldim.

-Noldu prenses babanda seni özlemiş mi?

-Draco dalga geçmeyi bırak!

-Ben ödevleri yapmaya gidiyorum(Alisa sonunda konuştu)

-Dur bende geliyorum.(arkasınca koşarken)

Yarın sabah ders başlamadan odaya girdim Harryde burdaydı. Gecikmemesine şaşırmıştım. Yakınlarda bir sırada oturdum.

-Hermione Nicolas Flamel hakkında bir şey buldun mu?

-Hayır Harry.

Bi dakika Nicolas Flamel de kim? Dersten sonra kütüphaneye uğrayıp bu hakta araştırma yaptım.

Nicolas Flamel (1330-1418), 15. yüzyılda yaşamış Fransız simyacı. Simyacıların iki büyük düşü olan ölümsüzlüğü ve felsefe taşını bulduğu iddia edilir.

Sanarim Hagridle konuştukları şey buydu. Bi dakika belki de köpeğin koruduğu şey Felsefe taşıdır?

Bunu akşam arkadaşlarımla konuştum.

-Emily bu gerçek olsa bile kim ister ki bu taşı?(Draco sordu)

-Belki de Volde....

-Onun adını ağzına alma Emily!

-Ah tamam. O kişi ismi lazım değil ola bilir mi? Bence o ölmedi sadece devam edemeyecek kadar güçsüz.

-Saçmalama kızım bu gerçek olamaz!(Draco konuştu)

Yarın ilk derse yine gecikmişti Potter hiç şaşmaz. Bu kez bence onun aklına girmeliydim.

-Ah bu çocuk cidden tam bir budala!(yanımda oturan Draco duyacak şekilde söylendim)

Nicolas Flamel hakkında öğrenmiştiler ve şüphelendikleri biri vardı Severus Snape.

Dersten sonra kolidorda gezerken üçlünün babamdan konuştuğunu duydum.

-Bunu yapan Snapeden başkası olamaz.

Harry cidden artık haddini aşmıştı.

-Ondan başka kim ola bilir ki!?

-Benim babam öyle bir şey yapmaz(sinirlendim)

Harry be arkadaşları donup kaldılar ilk başta. Çok kişi olmayan bi koridordaydık.

-Bundan nası emin ola biliyorsun?(Harry yaklaşarak)

-Bunu sana kanıtlaya bilirim Potter.

-Nası yapacaksın bunu acaba?(Hermione sohbete karıştı)

-Yarın köpeğin olduğu koridorda buluşup o kapağın altında neler olduğuna bakıcaz.

-Peki köpeği nası atlatma fikrin var Ms.Snape?(Ron da artık sohbete karışmıstı)

-Bunu benden daha iyi biliyorsunuz bay Weasley!

Geçen Draconun aldığı cezayı konuşmuştu bize ve bu gün Potterin zihnine girdikte bunun yolunu Hagridin onlara söylediğini görmüştüm.

Ortak salona geldikte Alisa ve Draco şömine başında oturmuştular. Alisanın yanına oturdum. Olayları anlattım.

-Emily sen iyi misin? Orda seni neler bekleye bilir hiç düşündün mü?(Alisa her zamanki gibi bana karsı ç⅕
ıkıyordu ve haklıydı)

-Alisa haklı Emily ya sana bir şey olursa? Ya cidden bunu profesör Snape.....

-Draco profesör Snape'in böyle biri olmadığını sen de biliyor olmalısın.(Alisa Dracoya sözünü tamamlamaya izin vermedi)

-O zaman bu kadar eminsen Emily ben de seninle geliyorum!

-Sizi yanlız bırakmaya hiç niyetim yok.

Emily SnapeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin